Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’nun “Bilinen terör örgütlerinden birinin olmadığını değerlendiriyoruz, DEAŞ veya PKK değil” sözlerinin ardından HABERTÜRK gazetesinden Bülent aydemir, Dışişleri, istihbarat ve güvenlik birimlerinin üzerinde durdukları iki örgütün, Ketaib-i Hizbullah (Hizbullah Tugayları) ile Asaib Ehlul Hak örgütleri olduğu bilgisine ulaştı.

‘DESTEK OLMADAN ZOR’

Hizbullah tarafından 2003 yılında kurulan Şii örgüt, bugüne kadar Irak’ta hem ABD hem de Sünnilere yönelik eylemler yaptı. Kuruluşunda İran Devrim Muhafızları’nın dış operasyon birimi Kudüs Güçleri’nin başındaki isim General Kasım Süleymani’nin etkili olduğu biliniyor. Hizbullah Tugayları, 2009’da ABD tarafından yabancı terör örgütleri listesine konuldu. 2012’de Esad’ı desteklemek için Suriye’ye geçen örgüt, Lübnan sınırına 10 kilometre uzaklıktaki Kuseyir’de savaştı; IŞİD’in Musul’u ele geçirmesinden sonra geri döndü. İşçileri bu örgütün kaçırdığı konusunda yetkililer kesin bir şey söyleyemiyor ancak Irak’ta her 20 metrede bir kontrol noktası bulunması, işçileri kaçıran maskeli, üniformalı kişilerin 8-10 ciple geldiği göz önünde tutularak “Arkalarında devlet desteği olmadan bu eylemi yapmaları zor” diyor.

’SİYASİ AMAÇ OLABİLİR’

İşçilerin, çalıştıkları stadyum inşaatının arsa sahipleriyle düşülen anlaşmazlık sonucu kaçırıldığı iddiası dile getirilse de siyasi bir amacın olabileceği üzerinde de duruluyor. Irak Başbakanı Haydar el-Abadi’yi güç duruma düşürme gayretiyle birlikte, şu iddia dillendiriliyor:

“Halep’in kuzeyinde, nüfusu Şii olan Fua ve Kefraye köyleri Sünni muhalif gruplar tarafından çevrilmiş durumda. Diğer taraftan, Suriye-Lübnan sınırındaki Sünni köyü Zebadani’nin etrafı da Hizbullah ve İran Devrim Muhafızları’nca çevrili. Buralardaki Şii-Sünni nüfus değişimine ilişkin, İran ile Ahrarü’ş Şam arasında Türkiye’de birkaç kez yürütülen müzakerelerde iki kez anlaşma noktasına gelindi ancak sonuç çıkmadı. İşçiler, bu değişimi sağlamak ve Türkiye’yi bu konuda zorlamak için kaçırılmış olabilir.”