Deri-İş Sendikası ile Deri-İş Tuzla Şubesi, Türk İş Genel Başkanı Murat Ardıç, Birleşik Metal-İş Sendikası İl Başkanı Telat Çelik ve çok sayıda sendika üyesi bir grup, 1.Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan bir fabrikada  işten atılan ve 230 gündür işe geri alınmak için direnen arkadaşlarına destek olmak amacıyla, ''Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz'' ve ''İnadına sendika, inadına direniş'' sloganları eşliğinde fabrika önünde toplandı. Burada grup adına açıklama yapan Servi, işçilerinin 230 gündür iradeleri için gün saydığını belirterek, anayasal hak olan sendikal hakların işçilerine tanınmadığını öne sürdü. Sendikal hakkın bir demokratik hak olduğunu vurgulayan Servi, işverenin bu sebeple işçilerin hakkına girdiğini söyledi.
Fabrika’nın ürettiği mallarıyla övündüğünü, fakat bu üretimi gerçekleştiren işçisine değer vermediğini ileri süren Servi, fabrika yetkilileri Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 87 nolu sözleşmesinde yer alan sendikalaşma hakkına riayet etmiyor. Yetkillier, sadece Türk mahkemelerinin vermiş olduğu işe iade kararlarına sendikal tazminat ödemekle kalmadı. Aynı zamanda sendika karşıtlığı konusunda 2010 yılı Haziran ayı İLO toplantılarında da bağlı olduğumuz Sendika, Uluslararası Hazır Giyim, TEKS gibi Deri Federasyonu tarafında da sözleşmeleri ihlal ettiği gerekçesiyle şikayet edildi. Bunun sonucunda da açılan davalarla fabrika, tazminat ödemek zorunda kalmıştır'' diye konuştu. 
24 Ocak tarihinde Düzce'deki fabrikada çalışan Hakan Mermi ve Serdar Kuru adlı sendika üyelerinin işten atıldığını anımsatan Servi, arkadaşlarının haklarını almak için fabrika önünde mücadelelerine devam ettiklerini söyledi. 
Sendikalarının işten atılan arkadaşlarına sahip çıkmasından dolayı birtakım iftiralara maruz kaldığını belirten Servi, işverenin bütün bunları gerçekleştirerek, eski düzeni devam ettirmek istediğini öne sürdü. 
İşçilerin bu sebeple mücadelesinin Avrupa'daki emekçiler tarafından sahiplenildiğini bildiren Servi,''Burada konu işverenin haksız ve sendika düşmanı tutumudur. İşveren, sendikalaşma hakkına saygı göstermeli ve Uluslararası Sözleşmeler'e uymalı, müşterilerini kandırmamalıdır. Bizim amacımız, işçilerinin yaşam koşullarını iyileştirmek ve Toplu Sözleşme yapmaktır. Bu sayede çalışma barışı sağlanabilir'' şeklinde konuştu.

Haber; S. KAŞKIR