RTÜK'ün 'Radyo ve Televizyonlarda Doğru, Güzel ve Anlaşılır Türkçe Kullanımının Yaygınlaştırılması Projesi' kapsamında Kocaeli'nin Başiskele ilçesinde bulunan bir otelde RTÜK Marmara Bölge Toplantısı düzenlendi. Toplantıya konuşmacı olarak Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, RTÜK Başkanı Prof.Dr. İlhan Yerlikaya ile konferans vermek üzere Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca ve ATV Haber Spikeri Cem Öğretir katıldı. Bölgedeki radyo televizyon temsilcileri ile çalışanlarının da hazır bulunduğu toplantıda Öncü Medya adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mukadder Deveci katılım gösterdi.



“RTÜK'ün sadece ceza kesen bir değil”
RTÜK'ün çok değerli çalışmalar yaptığını kaydeden Başbakan Yardımcısı Fikri Işık konuşmasında şunları kaydetti:

“RTÜK'ün sadece ceza kesen bir kurum olmadığını, sadece insanların elinde sopa gördüğü, sopasından korkulan bir kurum olması bizim arzu ettiğimiz bir şey değil. Biraz evvel sosyal medyada da RTÜK'teyiz deyince, 'Ne oldu, ceza mı yediniz?' diye esprileri ben gördüm. Doğrusu RTÜK deyince herkes ceza kesen, asık suratlı bir kurum olarak görüyor. Aslında bu doğru değil, modern yönetim anlayışında ceza kesmek en son çare olmalı. Rehberlik esas amaç olmalı. RTÜK'ün bu alanda yaptığı çok değerli çalışmalar var. Ben bu çalışmaların bundan sonra da artarak süreceğine inanıyorum. Bu toplantıda aslında radyolarımızda, televizyonlarımızda Türkçe'nin daha doğru güzel ve anlaşılır kullanılması için çok önemli ve rehberlik ve yönlendirme çalışması. RTÜK şunu rahatlıkla yapabilir, 'Sen Türkçe'yi doğru kullanmıyorsun, sana şu maddeden şu cezayı kesiyorum' diyebilir. Bunu yapmak yerine sorun nerede, eksik nerede, bu sorunu giderebilmek için ne yapabiliriz? anlayışından hareketle bu toplantılar düzenleniyor. Ben bu toplantıları çok nemli ve değerli görüyorum.”

Ayrıca, “Dilimiz geleceğimizdir” diyen Işık, diline sahip olmayan bir ülkenin geleceğine sahip olma şansının olmadığını söyledi.

“Yerel medyanın yaşadığı zorlukların da bilincindeyim”
Yerel medyanın yaşadığı zorluklara da değinen Işık şu ifadelerde bulundu:

“Yerel medyanın yaşadığı zorlukların da bilincindeyim ve farkındayım. Başbakan yardımcılarımız Bekir Bozdağ ve Hakan Çavuşoğlu ile birlikte yerel medyanın daha iyi şartlarda hizmet vermesi için çalışmaları sürdürüyoruz. Bunu en kısa zamanda çözüme kavuşacağız. Uydu ücretlerin düşürülmesi gibi size bazı imkanlar sağlamaya gayret göstereceğiz. En kısa zamanda da hayata geçireceğiz. Çalışmalarımız hızla sürüyor”
 
“Türkçe kurallarına uygun kullanılmalıdır”

Radyo ve televizyon yayınlarında Türkçe'nin iyi kullanılmasının her zaman önem taşıdığını ifade eden RTÜK Başkanı Prof Dr. İlhan Yerlikaya şöyle konuştu:

“Yayınlardaki dil yanlışları kısa sürede tüm topluma yayılmakta, televizyon sunucularının, reklam yıldızlarının, dizi kahramanlarının kullandıkları ifadeler toplumun diline yerleşmekte. Hatta bazen pelesenk olmakta. Gündelik hayatta da bunu sık sık kullanmaktayız. Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun talebi üzerine Türk Dil Kurumu 1999 yılında hazırlanan bir raporda dilin özensizce ve keyfi kullanmanın radyo ve televizyon yayınları aracılığıyla toplumun dilini etkilediği ve iletişimi zorlaştırdığı belirlenmiştir. Yayınların birçoğunun dilin yozlaşmasına yol açtığını yerli film ve dizilerde toplum içerisinde söylenmesi çirkin olan görgü kurallarına ters düşen pek çok kaba kelimenin sarf edilmesine dikkat çekilmiştir. Yayın kuruluşlarında Türkçe'nin kullanımını konusunda bir denetleme mekanizmasının bulunmadığı, ancak bizim isteğimiz kurumların içerisinde böyle bir denetleme mekanizmasının olması. Ancak böyle bir şeyin olmadığını belirtiyorlardı önceki toplantılarda. Fakat şimdilerde yavaş yavaş bunu yapmaya başladılar. Pek çok sunucunun imla kılavuzu, sözlük gibi kaynakları kullanmadığı anlaşıldığı ve yayınlarda kullanılan sözcük sayısının 500 ile bin kelime arasında değiştiği ifade edilmiştir. Radyo ve televizyon yayınlarında Türkçe'nin kurallarına uygun olarak kullanılması toplumu oluşturan bireylerin dili doğru kullanmaları açısından önem taşımaktadır. Bizim sorumluluk alanımız olmasa da sosyal medyada da Türkçe'nin doğru ve güzel kullanımıyla ilgili başka çalışmaların yapılması gerektiği kanaatindeyiz.”

Haber: Ö.YILMAZ