Bugün ülkemizde, yaklaşık 20 milyonluk konut stokunun yüzde 45 gibi önemli bir kısmının sağlıksız ve ruhsatsız yapılaşmadan oluştuğu ifade ediliyor. Büyük bölümü birinci derece deprem bölgesi içinde yer alan Türkiye’de, düzensiz yapılaşma ve düşük yapı kalitesi, can kayıplarının en büyük sebebi olarak görülüyor. 2 iki büyük depremle yerle bir olan Düzce’de depremin ardından 14 yıl geçmesine karşın, depremin izlerini görmek mümkün. Düzce merkezde yıkılmayı bekleyen çok sayıda hasarlı bina tehlike teşkil etmeye devam ederken, içinde bulunduğumuz Deprem Haftası afetlere karşı ne kadar hazırlıklıyız sorusunu akıllara getiriyor…


Deprem haftası dolayısıyla görüşlerini aldığımız İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Ömür Güneş, yaşanan iki depremin ardından bir türlü çözülemeyen orta hasarlı bina konusuna dikkat çekti. Güneş, kentsel dönüşüm yasasından tam anlamıyla faydalanılmadığını dile getirdi.


KENTSEL DÖNÜŞÜM RANDIMANLI İLERLEYEMİYOR!


Güneş, “Depremden sonra bir türlü çözülemeyen orta hasarlı bina sorumunuz var. Orta hasarlı olup, güçlendirilen, iskan alınanlar güçlendirilip iskan alınmayanlar, hatta orta hasarlı olduğunu bilmeyen bina sahipleri var. Bunlar şuanda çözümsüz. Bununla alakalı kentsel dönüşüm yasası çıktı, ancak o da çok randımanlı ilerleyemiyor. Camilerimiz, kamu kurumlarımız olmak üzere bu tip çok fazla yapı stokumuz var. Bunların devlet eliyle elden geçirilmesi gerekiyor. Bunların içinde riski yapılar çıkacaktır.” dedi.

İVEDİLİKLE TAHLİYE EDİLMELİ


Mülkiyet imar ve çok hisseli tapu sorunlarına değinen Güneş, birçok vatandaşın hasarlı olduğundan habersiz riskli yapılarda oturduğuna dikkat çekti. Güneş, Bu binaların acilen incelenerek tahliye edilmesi gerektiğini savundu.

Güneş, “Mülkiyet, imar problemleri var… İçlerinden ayıklamayız. Tek tek incelenmeli. Bazı bölgelerde tapular hisseli. Ruhsat alma şansları yok. İmara uygun değiller. Ama insanlar içinde yaşıyor. Bunların ince bir şekilde taranıp ivedilikle tahliye edilmelidir. Bunlarla ilgili şahsi kanaatim özel bir yasa gerekiyor. Ruhsat sürelerinin uzatılması bitti. Yeniden ruhsat almak yapı denetim kanuna giriyor. Bunların hepsi mali külfet. Tek çözüm kentsel dönüşüm yasası kapsamında yıktırabiliyor. Malikler binalarını inceletip, riskli yapılarını yıktırabiliyorlar. Devlet ilk iki yıl geri ödemeli 10 yıl vadesiz geri ödeme yapılıyor. Çok sayıda harçlardan da muaflar… Çevre ve şehircilik müdürlüğü bu konuda bilgilendirme yapıyor. Ama halkımızın gönüllük esasına dayanıyor. Bu teknik bir konu. Bir inşaat mühendisin inceleyip karar vermesi gerekiyor. 6 ay önce tebligat yapıldı. Çoğu insan evlerinin hasarlı olduğunu bilmiyor.” dedi.


BİLİNÇLİ DEĞİLİZ

Kentsel dönüşüm yasasına en büyük ilgi köylerden geldiğini ifade eden Güneş, asıl sorunun düzce merkezdeki yüksek katlı binalardan kaynaklandığına işaret ederek “Düzce merkezde dokunulmayan çok faza bina var.” dedi. İki büyük deprem geçirmemize rağmen Düzce halkının yeterli bilince ulaşamadığını dile getiren Güneş, devletin bu konuda sunduğu imkanların fırsat olarak nitelendirdi.


Güneş, “Yeterli bilince sahip değiller. Bilince sahip olsalar binalarını inceletirler. Biz deprem bölgesinde yaşıyoruz. Depreme her an hazırlık olmalıyız. Devletimiz gerekli imkanları sunuyor. İnceletebiliriz. Çok düşük bir ücretle isteniyor. Mühendisler odası, düzce belediyesi, düzce üniversitesi gibi lisanslı kurumlar başvurup inceltebilirler. Bir bina 3-4 bin TL’yi geçmez. Van kaybının yanında çok büyük bir maliyet değil.” dedi.


ÇATI ARALARI ÇOK SAĞLIKLI DEĞİL


Güneş, Düzce’de son yıllarda sıkça görmeye alışkın olduğumuz çekme katlarında çok sağlıklı olmadığını söyledi. Güneş, “Şahsi kanaatim bu çatı araları bence depremde çok sağlıklı değil. Kendi şahsi kanaatim çatı katının kaldırılıp, kat yapılması ya da yapılmamasından yana. Belediyenin vereceği meclisle alakalıdır. Çatı aralarından yana çok taraftar değilim. Daha sağlıklı çevre görüntüsü. Zeminimiz müsaitse kat yapılması daha uygundur.” diye konuştu.

 

 

Haber;S.Kaşkır