Sağlıkta fişleme iddiaları ile gündeme gelen Türk Sağlık-Sen Düzce Şube Başkanı Şemsettin Bahadır, böyle olayların kendilerini korkutmayacağını söyledi. Bahadır, bu olayı hukuksuzluk olarak nitelendirdi.
Bahadır, “ Sendikamızın bazı üyelerinin malum sendika tarafından fişlenerek bir fişleme listesinin hazırlandığı ifade edilmiştir. Öncelikle belirtmemiz gerekir ki, böyle olaylar bizi ne yolumuzdan döndürür, ne de korkutur. Türk Sağlık-Senliler Türkiye Kamu-Senliler fişlemenin tüm Türkiye’nin gündeminde olduğu 28 Şubatta kesintisiz demokrasi diyerek alanlara çıkmışlar ve dik bir duruş sergilemişlerdir. O dönemlerde bizi örnek alıp cesareti ve dik duruşu öğrenmeleri gerekirken, fişlemecileri örnek alarak bu hukuksuzluğun yapılmasında pay sahibi olmuşlardır.” Dedi.
Fişleme listesini hazırlayanlara göre millet, devlet ve vatan için çalışanların takdir edilmeyi hak etmediğini ifade eden Bahadır, Bu fişleme olayını gerçekleştirenlerin bu işin vebalini bir ömür boyu omuzlarında taşıyacaklarını kaydetti.
“ Kendinde olmayana tahammülsüzlük gösterilerek adeta onların kamu hizmetinde yok sayılmasının istenmesinin hangi vicdana ve hangi hak ve hukuk kavramına sığar merak ediyoruz. Devlet memurlarına verilen takdir belgelerinin de takdiri hak edenler arasında Türk Sağlık-Sen üyelerinin çok olması bile fişleme listesine girmiştir. Demek ki bu fişleme listesini hazırlayanlara göre bu millet ,bu devlet, bu vatan için çalışıp takdir hak etmek meziyet değildir. Başka meziyetlere ihtiyaç vardır. Takdir şakşakçıların mı hakkıdır? Çalışanlar değil, yağcılık yapanlar mı kıymet görecektir? Yani sayın başbakanın sıkça kullandığı gibi secaat arz ederken sirkatin söylemişlerdir. Bu fişleme olayını gerçekleştirenlerde, bu utanca imza atanlarda bu işin vebalini bir ömür boyu omuzlarında taşıyacaklardır. Kul hakkı yiyen, insanları şucu bucu diye ayıranlar elbette ki bir gün hesap vereceklerdir. Yaptıkları asla yanlarına kar kalmayacaktır.”
Bahadır, Türk Sağlık-Sen olarak bu fişleme olayının takipçisi olacaklarını söyledi.
“Bu durumun ahlaki bir boyutu var onunla ilgili de hukukçu arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapmaktadırlar. Şunu ifade etmek isteriz ki, Malum sendikanın üye sayısını nasıl yükselttiği, Bürokrasi ve siyasetin bunlara nasıl destek verdiğini cümle alem gayet iyi bilmektedir. Kamu çalışanları da tüm kamu kurumlarında bu durumun bizzat şahidi ve mağdurudurlar.”

Haber: H. İŞCAN