AK Parti Düzce Eski İl Başkanı ve 22. 23. Dönem Düzce Milletvekili Metin Kaşıkoğlu, son dönemde partisinde yaşanan ve basın açıklamaları ile kamuoyuna da yansıyan kriz hakkında değerlendirmelerde bulundu. Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş ile AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin arasında bir süredir devam eden gerginliğin Düzce'ye ve parti içine yansımaları konusunda önemli açıklamalarda bulunan Kaşıkoğlu, partiyi aileye benzeterek, sorunların aile içinde kalması gerektiğini söyledi.

"Halk zamanı geldiğinde cevabını söyler"

"Siyaset dikensiz gül bahçesi olan bir alan değil." diyerek başladığı konuşmasını Kaşıkoğlu şöyle sürdürdü: "Siyaset çok çetrefilli mücadelelerin yaşandığı bir alan. Dünyanın kuruluşundan bu yana baktığınız zaman bazen parti içi bazen partiler arası bazen bireyler arası çekişmelerin yaşandığı durumlar oluyor. Ailelerde kardeşler arası ilişkilerde işlerimiz her zaman günlük gülistanlık mı? Toplum neyse siyasi parti de onun bir parçasıdır. Parti içerisinde zaman zaman krizlerin yaşanması, birtakım sorunların baş göstermesi doğal. Önemli olan, bu sorunlarla karşılaştığınızda bu sorunları aşma yöntemleriniz ne? Bunu aşmaya çalışan bir mekanizmanız var mı? Akılla bu süreci yönetebiliyor musunuz? Sizin orada bulunduğunuz makam itibariyle Düzce’ye hizmetin en önemli aktörleri olarak yaptığınız eylemlerin vatandaşa yararı veya zararı nedir? Bunun muhakemesini doğru yapmak önemlidir. Bunu doğru yapıp yapmadığınızı da demokrasinin gereği olarak zamanı geldiğinde halk, en önemli araç olan sandık önüne geldiğinde söyleyecektir."

"Sandığı beklemeye gerek yok, sosyal medya var"

Eski Milletvekili ve İl Başkanı Metin Kaşıkoğlu, parti içi krizler nedeniyle yaşanan sorunların vatandaşlar tarafından çeşitli platformlarda sert dille eleştirildiğine dikkat çekerek, özellikle sosyal medyanın bunda çok etkili olduğunu söyledi. Bu doğrultuda gelen tepkilerin genel merkez nezdinde dikkate alındığını ve seçim beklenmeden de gerekli hamlelerin yapıldığına dikkati çeken Kaşıkoğlu, şöyle konuştu: "Bugün sosyal medya var. Hiç kimseye ihtiyacınız yok. 140 karakterle dünyayı yerinden oynatacak bir potansiyel var. Halkın biraz bu konuda inisiyatif alması ve o platformları bu amaca yönelik kullanması o zaman o karar alıcıların daha basiretli davranmaları noktasında seçim dışında diğer baskı aracını oluşturacaktır."

"İrtibat eksikliği ve tahammülsüzlük var"

Düzce Belediyesi ile AK Parti İl Teşkilatı'nın başında olan isimler arasında esen soğuk rüzgaları irtibat eksikliği ve tahammülsüzlüğe bağlayan Kaşıkoğlu, diyalog çağrısı yaptı. Kaşıkoğlu, şöyle konuştu: "Zaman zaman bu sorunlar olur. Bu sorunları partiye, davaya, ülkeye, Düzce’ye, insana zarar vermeden ve zarar verecek duruma getirmeden sağduyulu ve akli yol ve yöntemlerle aşmasını gösterebilmelidir. Burada o mekanizma iyi işlemiyor. Demek ki orada bir irtibat eksikliği var. Orada bir diyalog eksikliği var. Orada birbirine tahammül eksikliği olur. Birbirini dinleyememe ve memleket ile millet menfaatlerinin kişisel menfaatlerden üstün tutulmaması gibi bir durum söz konusu olabilir."

"Aile içindeki sorun aile içinde çözülmeli"

"Bazı sorunlar medya aracılığıyla konuşulmaya başlamışsa, aile içinde mahrem olan konular sokağa düşmüşse bunu düşürenler bana göre sorumludurlar." diyerek üstü kapalı şekilde Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş'in basın toplantısında AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin'i hedef almasını eleştiren Kaşıkoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Aynı zamanda kendi aralarında da o iletişim kanallarını oluşturamamanın bedelini belki de hiç hak etmediği halde hizmete muhatap olan millete ödetme gibi bir durumla da karşı karşıya bırakabilirler. Aile içindeki sorun aile içinde çözülmeli. Bunu çözebilecek mekanizmalar olursa hem dava hem partizarar görmez. Hizmetler süratli hale gelir. Halk bu tür istemediği gereksiz tartışmaları duyarak geleceğe ilişkin endişe içine girmez. Gerek Düzce gerekse Türkiye’nin herhangi bir teşkilatı hangi yapı olursa olsun. Birbirimize karşı diyalog içerisinde olmaya gerek göstermeliyiz. Her doğruyu her yerde söylemek yerine gerekeni gerektiği yerde gerektiği biçimde söylemeyi ve uygun bir dille bu konuları ele almalıdır."