İzmit Körfez geçişi asma köprüsünde cumartesi günü ‘Catwalk’ olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan Japon mühendis 51 yaşındaki Kishi Ryoichi bilek ve boğazını keserek intihar etti. Cesedi Yalova’nın Altınova İlçesi’ndeki mezarlık girişinde bulunan mühendisin intiharı ile ilgili not bıraktığı belirtildi. Altınova Kaymakamı Nurullah Kaya, Japon mühendisin cesedinin bu sabah okula giden öğrenciler tarafından mezarlık girişinde bulunduğunu söyledi. İhbar üzerine sevk edilen sağlık ve güvenlik ekiplerinin yaptığı ilk incelemede, Kishi Ryoichi’nin maket bıçağıyla bileklerini kesmeye çalıştığı, ardından boğazını keserek intihar ettiği belirlendi. Yapılan araştırmada, Japon mühendisin yanında not bulundu. Mühendisin intiharından önce yazdığı notta halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak yaşamına son verdiği belirtildi.
 
Elbette kişinin kendi ' yaşamına son vermesi' toplumsal gelişim ve  örnekleme açısından 'kültür' kavramı içinde değerlendirilemez. Ne var ki, japonların tarihsel süreç içinde yaşam biçimlerinde ' harakiri' ya da benzeri yöntemlerle hayatlarına son vermesi biliniyor. (Bunun tarihsel anlamını aşağıda okuyabilirsiniz.) . Japon toplumunda kabahatli olmak ve bu kabahatin toplumca bilinir hale gelmesi çok büyük utanç sayıldığından zaman zaman uygulayanlar görülmektedir. Buradaki 'mana' kişinin kendisini 'kabahatli' hissetmesi ve bu kabahatinin ' toplumca bilinir' hale gelmesidir.
Aslında kişinin kendi sosyal ve psikolojik konumundan ayırarak, topluma karşı kabahatli olmanın medeni, hukuksal boyutları bulunuyor. Eğer kişiler, topluma dönük yüzlerinde kusur işlemişlerse, kabahatli duruma düşmüşlerse,  görevler itibarıyla sorumluluklarını yerine getirmemişlerle, ' o işlerini bırakırlar'. Eğer bir işte görevli iseler 'istifa' ederler, ya da 'pişmanlık' hisleriyle tavır gösterirler. Bir kişinin, kendi yaşamına son vermeyi gerektirmeyecek şekilde, onurlu ve duyarlı şekilde kabahatli/ hatalı olduğunu kabul etmesi ve bunu hissettirmesi önemlidir.

Ancak, Türk toplumu içinde, insanın 'fıtratı' gereği kendisini 'hatalı' kabul etmesi çok olağan değildir. Kişi, hatayı/ kusuru kendisinde görmekten ziyade çevresinde arar... Velev ki, hatası kaçınılmaz bir şekilde ortada olursa da, mutlaka bunun 'gerekçelerini' sıralar. Türkiye'de özellikle siyasi ve yönetim erklerinde bu tavra oldukça sık rastlıyoruz. Birçok örneği sıralamak mümkün ama, en bariz ve yakın tarihten olduğu için hatırlatmakta yarar var;  tren kazalarında hayatını kaybedenler ve SOMA gerçeği. Yüzlerce insanın hayatını kaybettiği bu olaylarda ne yazık ki GERÇEK sorumlu bulunamamış; bu olaylardan ötürü de YETKİLİ hiç kimse kendisini sorumlu hissedip İSTİFA etmemiştir. Oysa kabahat ortada  ve bu kabahat toplumca bilinir hale gelmiş. Japon mühendis olayında ortada bir ' hata' vardır ancak bu hatadan ötürü kimse yaşamını yitirmemiştir. Ve üstelik düzeltilebilir bir hata. Oysa yakın geçmişimizde ne DÜZELTİLEMEZ hataları yaşadık.

HARAKİRİ

(Japonca: "karnı yarmak") iç organların dışarı çıkmasını sağlayan bir tür Japon intihar adetidir.
Seppuku ayrıca hara-kiri, "karın-kesmek") olarak bilinir. Seppuku ile aynı kanji ile yazılır ancak ters dizilimdedir. Japoncada hara-kiri konuşma dilinde, seppuku ise resmi bir terim olarak kullanılır. Samuraylar seppuku kelimesini kullanırken, sıradan Japonlar hara-kiri kelimesini kullanmaktaydı. Günümüzde hara-kiri daha yaygın olarak bilinmektedir. Çünkü hara-kiri kelimesi Japoncada "karın deşmek" anlamına geldiği için argo olarak kabul edilir.
Seppuku, feodal Japonya' da özellikle samuray sınıfının savaşta yenilgi sonucunda hayatta kaldıysa yapması gereken intihar olarak adlandırılmaktadır. Gerçekte ise savaşta yenilen samurayın böyle bir zorunluluğu olmadığı gibi, bu sadece samuraylara has bir davranış da değildir. Genellikle efendisine doğru hizmet edememiş samuraylara Edo hanedanı döneminde bir nevi onurlandırma amaçlı cezalandırma yöntemidir. Seppukuda esas olan, samurayın yaşamı boyunca her an beklediği ölüme kendi eliyle fakat korkunç acılar içerisinde kavuşmasıdır. Zaman içerisinde "seppuku" yapmanın verdiği acıyı önlemek için intihar eden samurayın en yakın arkadaşına karnı kesme işlemini verilmiştir, bu kişilere "kaishakunin" denilirdi ve genellikle samurayın en yakın olduğu ya da en güvendiği kişilerden seçilirdi. Şahıs, seppuku yapmadan önce banyo yapar, beyaz giyinir ve en sevdiği yemeğini yer, hazır olduğu zaman bıçağı karnına saplar, sağ-sol hareketleri yaparak diyaframını ve midesini parçalar. Seppuku yapmak bir süre sonra yasaklanmış olmasına karşın günümüze kadar var olmayı başarmıştır. Japon toplumunda kabahatli olmak ve bu kabahatin toplumca bilinir hale gelmesi çok büyük utanç sayıldığından zaman zaman uygulayanlar görülmektedir.

HABER.A.GÖSTERİŞLİ