Öncü TV’nin Salı akşamları ekranlara gelen Kripto programında bu hafta gündemde öne çıkan konu başlıkları değerlendirildi. Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal ile Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner sağlıktan siyasete, Düzce’ye yapılması planlanan dev turizm yatırımından bu yatırımın neden yavaş ilerlediğine kadar birçok konu başlığı altında değerlendirmelerde bulundu.
İlk olarak Akçakoca Devlet Hastanesi Başhekimi iken 1 yıl önce Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimliği'ne atanan Op. Dr. Hamid Özmen’in başhekimlik görevinden istifa ederek, kadrosunu eşinin görev yeri olan Bolu'ya aldırması masaya yatırıldı.



“İmzada gecikme yaşanınca geri dönmeme kararı aldı”

Op. Dr. Hamid Özmen ile yaptığı telefon görüşmesi yapan Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner, konu hakkında şunları söyledi:
“Hamid Özmen 1 yıl dolmadan eş durumundan tayin talebinde bulundu. Bolu’ya gitti ama niyeti geri dönmekti.  Tayinini oraya aldırdıktan sonra İl Sağlık Müdürlüğü’ne geri dönmek için bir yazı yazdı ve bunun imzadan çıkmasını bekliyordu ancak bu imza gecikti. Ben kendisiyle bizzat telefonda görüştüm. Kendisi bana “Canan hanım imzada gecikme yaşandığı için Bolu Abant İzzet Baysal Devlet Hastanesi Üroloji bölümünde kalma kararı aldım” dedi. “Peki gecikme neden yaşandı?” dedim, “Bilemiyorum” cevabını verdi.”

“Güzel yönetiyordu”
Özmen’in başarılı bir yönetici olduğuna dikkat çeken Üstüner, şöyle devam etti:
“Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’ne düzen getiren isimdi Hamid bey. Güzel yönetiyordu. En azından acil servisin genişletilmesinden tutun, vatandaşların şikayetlerine dönüşlerde 1 yılda bir gerileme olmuştu, yani çok yoğun şikayet gelmiyordu.”



“Görev yeri Düzce, kadrosu Manisa”

 Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal ise şu görüşleri paylaştı:
“Diğer taraftan da kadroları farklı illerde olup uzun yıllar Düzce’de görev yapan isimler de var. Diş hastanesinin başhekimi sayın Savaş Akça yani kadrosu Manisa’da kendisi burada.  Başhekim Hamid beyin hakkını yememek lazım hastaneden ayrılırken personelin ağladığını çok hüzünlü ayrılış olduğunu da gördük, duyduk.”

“Acile başvuranların yüzde 80’i acil değil”
Program sunucuları Ünsal ve Üstüner, hastane acillerinde yeşil alan olarak belirtilen acil olmayan vakalarda yaşanan yoğunluğa da dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Düzce’de sağlıkta bir sıkıntı var acile başvuranların yüzde 80’i acil değil. Dişimiz, başımız veyahut ufak bir ağrımız olduğunda acile gidiyoruz. Biraz fazla beklediğimizde basına fotoğraf gönderip altına “Acilde vatandaş bunaldı” diyoruz. Böyle olunca acilde yığılmalar oluyor. İşin doğrusu bu.”



“Mesaj dolu bir çağrı yaptı”

Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner, AK Parti’nin kongre süreci devam ederken, İl Başkanı Mustafa Keskin’in ‘İl başkanlığımı 1-2 kişinin dudağının arasına bırakmam’ söylemi ile Düzce eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş’in ‘Ben partimi değil partim beni bıraktı’ çıkışının dikkat çekici olduğunu söyledi.  AK Parti İl Başkanı Keskin’in Keleş için üstüne basa basa ‘Partiden ihraç edilmedi’ vurgusu yaptığını söyleyen Üstüner, “AK Parti sevdası varsa, buyursun gelsin” diyerek mesaj dolu bir çağrı yaptığını aktardı.

Madalyonun iki yüzü
Ünsal da “AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin, Keleş’i resmen partisine davet etti, “Varsa sevdan gel beraber siyaset yapalım” diye. Yani belki kongre sürecinde Keskin, Keleş’e “Gel parti yönetiminde beraber siyaset yapalım, yarın bir gün milletvekili veya belediye başkanı adayı olursan bir değerlendirilir” diyebilir. Benim buradan anladığım şu “Mehmet Keleş belediyeciliği iyi biliyorsun Düzce’de biz 5-6 tane belediye kaybettik. Gel biz seni yerel yönetimlerden sorumlu yönetim kuruluna alalım.  Ama bir de madalyonun diğer yüzü var. Keleş’i yönetime alıp diğer partilerin tekliflerine kapıları kapatmış olacak. Belki daha sonra hiçbir aktif görev vermeyecek.”



“Erdoğan Bıyık milletvekili adayı olur, İlhami Caboğlu belediye başkan adayı olur, Ümit Yılmaz’ın garantisi yok”

Mehmet Keleş’in MHP’de siyaset yapma imkanı üzerine değerlendirmelerde bulunan Ünsal ve Üstüner, MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu ve MHP Düzce Belediye Başkanı Adayı Erdoğan Bıyık’ın bunu engelleyecek önemli faktörler olduğu üzerinde şöyle durdu:
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin tablosuna bakmak lazım. Düzce’nin ümidi Ümit Yılmaz var milletvekili seçildi yoluna devam ediyor. İlhami Caboğlu var genel merkezden şuan onay almış gibi görünen bir de Erdoğan Bıyık var. Buraya iyi bakmak lazım Keleş’in verdiği bir fotoğrafla MHP’de olması mümkün değil şimdi İl Başkanı Caboğlu bir daha ki dönem milletvekilliğine aday olmayacağına kimse garanti verebilir mi? Belediye başkanlığına aday olmayacağına kimse garanti verebilir mi? Mehmet Keleş’e ışık yaktı ama MHP’de bir senaryo oluşuyor. Erdoğan Bıyık milletvekili adayı olur, İlhami Caboğlu belediye başkan adayı olur, Ümit Yılmaz’ın garantisi yok. Şimdi Erdoğan Bıyık gece gündüz bedavaya mı uğraşıyor? Belediye seçimlerine bu kadar para harcadı. Yani bütün bunların içerisinde Mehmet Keleş’in pat diye olması veya Ümit Yılmaz’ın devamlılık süresinde kimsenin garantisi yok. Çünkü bunlar sahadalar, partinin içerisindeler, dışarıdalar.”

“Keleş CHP’den gelecek teklife de sıcak bakabilir”
Yine kongre sürecinde olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Düzce’de durgun bir dönem geçirdiği üzerinde hemfikir olan Ünsal ve Üstüner, ‘sağ partilere açığım’ dese de Keleş’in CHP’den gelecek teklife de sıcak bakabileceği konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:
“CHP’nin Türkiye’nin bütün kesimlerinden oy alması için ne yapması lazım milliyetçi, maneviyatçı ve sosyal demokrat karışımı yaparak halkın her kesimine hitap eden vizyonlarla oy alması lazım. İstanbul’daki İmamoğlu örneği gibi camide Yasin okuyan bir belediye başkanı adayı veya bir belediye milletvekili adayı böyle olursa ne olur halka milli manevi değerlere hitap eden isimler CHP’de siyaset yapmaya başlarsa o zaman Mehmet Keleş CHP’de olur neden olmasın. Fakat CHP’liler bunu nasıl karşılar bilmem ama CHP’nin çizgisinde de yavaş yavaş o noktaya kayma var.”



“Düzce’de bir şirket kuruldu ve görüşmelere başlandı fakat görüşmeler tıkandı”

Programın ikinci bölümünde Düzce eski Milletvekili İbrahim Korkmaz’ın hem öncülük ettiği hem de ortak olduğu Hava Sporları Merkezi’nin Düzce’yi turizmde ne kadar iyi noktalara taşıyacağı irdelendi. Dev yatırımın ilk etabının 25 milyon dolar olduğunu açıklayan Ünsal, Korkmaz’ın Arap bir yatırımcı ile el sıkıştığını ve yer olarak da Konaklı Köyü’nde karar kılındığını aktardı. Şirketleşme çalışmalarının tamamlandığını ve yatırıma köy tüzel kişiliğinin de sıcak baktığını aktaran Ünsal, bu yatırım hayata geçirildiğinde Düzce Üniversitesi bünyesinde 4 yıllık Sivil Havacılık Yüksekokulu kurulması için şirketin yüksekokul binasını inşa etme taahhüdü verdiğini de paylaşan Ünsal, şöyle konuştu:
“Bu yatırım Konaklı Köyü civarında bir arazinin üzerinde yapılacak, planlanan bu. Küçük bir havaalanı. Hava sporları merkezi gibi bir yatırım ve bunun yanında da eko turizme hizmet eden bir yatırım olarak eko turizm yani hem turizm hem tarım noktasında bir çalışma var özel sektör eliyle. Bunun bir tarafında İbrahim Korkmaz var. Bunun için Düzce’de bir şirket kuruldu ve görüşmelere başlandı fakat görüşmeler tıkandı. Yani siyasi irade ile bürokrasi arasında bir durum hasıl oldu ve görüşmeler tıkandı.”



“Bir taşla iki kuş vurulacak”

Bu önemli yatırımdaki bürokratik sürecin kaplumbağa hızında ilerlemesinin doğru olmadığına dikkat çeken Üstüner, hem turizm hem de eğitime katkı sağlayacağı için bir taşla iki kuş vurulacağını söyledi ve ekledi:
“Bolu turizmde aldı başını yürüyor kış da yürüyor yaz da yürüyor ama bize baktığımızda kış ayında hiçbir şey yok yazın evet göllerimizi, şelalelerimizi görmeye gelenler var ama kışın kimse gelmiyor. Kaymakamın desteğiyle Cumayeri Dokuzdeğirmen Köyü’ne kurulan rafting tesisleri sayesinde Düzce bu aktivitede Türkiye’nin en önde gelen ili oldu. Aynı şekilde Konaklı Köyü’ne havacılık sporları için kurulacak pist de gözlerin bir kez daha Düzce’ye çevrilmesine önemli katkı