Öncü TV’nin yeni programı ‘Kripto’ 26 Aralık Perşembe akşamı ilk bölümüyle izleyiciyle buluştu. Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal ile Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’in birlikte hazırlayıp sunduğu programın ilk canlı yayın konuğu AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır oldu. Çakır, Düzce gündeminde öne çıkan konulardan hakkında merak edilenlere kadar birçok soruya dobra dobra yanıtlar verdi.

“Yapılan zam güzel”
Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’in, asgari ücrete yapılan 2 bin 324 TL zam oranının çalışanları memnun eder mi sorusu üzerine Milletvekili Fahri Çakır şöyle cevap verdi: “Yapılan zam güzel ama genele bakıldığında bu zam asgari ücretli çalışanlarımız yetmeyecektir. Cumhurbaşkanımızın ağzından ne çıktıysa bu er ya da geç bir sürpriz olacağı kanaatindeydim.”

“Devlette kimsenin parası kalmaz”
Düzce Belediyesi’nin çalışan maaşlarını ödemekte sıkıntı yaşadığı konusunda konuşan Fahri Çakır şunları belirtti: “Belediyemizin de bir borç stoku var. Sayın Faruk Özlü Ankara’da çalamayacağı kapı halledemeyeceği bir konu yok. Bizde şöyledir, devlet babadır, devlet büyüktür, güçlüdür. Kimsenin parası kalmayacağına inanıyorum. Ancak kısa bir süre mali konuda sıkıntılar yaşadığı için olmuştur. Krize dönüşecek bir durum yoktur. Bu çözümsüz bir mesele değildir. Keşke gecikmeler olmasa daha iyi ama kısa bir zaman içerisinde karşılanacaktır.”

“Düzce’de kurulan 5 OSB’de emeğim var”
Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın vatandaşların “Fahri Çakır için hiçbir iş yapmıyor, hiçbir icraatını duymuyoruz” sözlerini nasıl yorumladığı sorusu üzerine  Fahri Çakır şöyle konuştu: “Söz uçar gider yazı kalır. Benim mensubu bulunduğum parti Türkiye’yi yönetiyor, ülkeyi yönetiyoruz. Adama sorarlar somut olarak sonuç aldığın herhangi bir sonuç var mı? Biz fındık fiyatının yetkililer ile yapılan çalışmada bölge vekilleri olarak gerekeni yaptık. Biz yaptığımız işi hemen lanse etmiyoruz. Tabiri caizse tarım bakanı ile cebelleştim. Sosyal medyayı kullanan barışık bir insan değilim. Sonuç almadıktan sonra sabaha kadar sosyal medyada, televizyon da konuşup nutuk atmak ne işe yarar. Önemli olan sonuç odaklı olabilmek. Düzce’de kurulan 5 tane OSB sinde emeği olan biriyim.  Bir Fahri Çakır olarak bu OSB’nin kurulumunda dişiyle tırnağıyla temellerinde çalışan Fahri Çakırdır.”

“Gönül ister ki kapanma olmasın ama ekonomik kriz ortada”
Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’in, Düzce’de kapanan fabrikalarını sorması üzerine Çakır şunları söyledi: “İTO kilit satıldı, satın alanlarda bizzat görüştüm en yakın zamanda faaliyete geçecek. Gönül isterdik kapanma, el değiştirme gibi olmasın ama ekonomik kriz ortada. Enerji ile ahlaklı santrallere karşı geliyoruz. Enerjiye bağlı bir ülkeyiz, enerji olmazsa fiyatlar her geçen gün de yükselecektir. Birçok köklü firmanın Düzce’ye gelmesi için elimizden geleni yapıyoruz.”

“YHT konusunda düşüncelerim net değil”
Düzce’den geçmesi gündemde olan Yüksek Hızlı Tren (YHT) konusunda açıklamalar yapan Fahri Çakır şunları belirtti: “YHT keşke benim de ilimden geçse bende binip seyahat edebilsem. Kim olursa olsun YHT gelsin der. Türkiye’de ben hiç trene binmedim yurt dışında bindim. Geçmesini çok isterim olur mu olmaz mı konusunda düşüncelerim net değil. YHT hiç binmedim binmek te nasip olur inşallah. İlimizden geçmesini isterim.”

“Şahin benim çok eski arkadaşım”
TSO başkanlığı yaptığı dönemde kendisine eleştirilerde bulunan o dönem Meclis Üyesi olan şimdi TSO Başkanı Tuncay Şahin’in için Çakır şunları söyledi: “Benim çok eski bir arkadaşım. Tuncay Şahin benim için o kadar güzel bir arkadaş ki samimiyetle söylüyorum. Herkes benim daha soğuk, daha farklı bir formatta teslim edeceğimi hatta teslim için gidip muhatap almayacağım düşünmüşlerdi daha sonra söylediler bana öyle bir teslim etti ki işte şöyle oldu böyle gitti falan hatta bir kısım arkadaşlar bana şunu da söylediler sen bu kadar da yapmasaydın dediler. Ben TSO başkanı olmasaydım Tuncay Şahinle problem yaşar mıydım yaşamazdım.”

“Bu doğru değildir”
Gümüşova Belediye Başkanı Muharrem Tozan’ın mütevelli heyetine alınmaması hakkında açıklamalar yapan Fahri Çakır şunları belirtti: “Söylenecek şey ortada. Gümüşova Belediyesi’nin Gümüşova’da olmaması bir eksikliktir, doğru değildir, yanlıştır! Olması gereken Gümüşova Belediyesi’nin ortak olduğu halde Gümüşova Belediyesi’nin hizmet götürdüğü götürme alanında bu yerde olması lazım.”

 “Düzce’yi birlikte yöneteceğiz”
Geçtiğimiz günlerde Düzce’de il istişare toplantısında yaptığı çarpıcı açıklamaların sorulması üzerine Fahri Çakır şöyle konuştu: “Kendime söyledim. Kendime söyleyemeyeceğim bir şeyi başkasına söylemem. İl danışmada şunu söyledim dedim ki belediye, il teşkilatları, siyaset yapan milletvekilleri,  bir de 657 sayılı devletin kurum ve kuruluşları ve bürokrasi kabaca bürokrasi. Birlikte ili yöneteceğiz ve buraya biz genel yönetimden, merkezi otoriteden, siyasi otoriteden ve siyasi kimlik sahipleri olarak İl’e ne gerekiyorsa ne düşüyorsa onu getireceğim benim de görevim o. Bu koordinasyonu sağlamak durumundayız ki bu koordinasyonda sıkıntı mı var evet sıkıntı var. Bir kere belediye İl Teşkilatları, Belediye İlçe Teşkilatları ilçeler için de geçerli belde ve belediye teşkilatları arasında yüzde 100 koordinasyon şart. Siyaseten eksik olursa o belde o yerel coğrafya hizmet almakta eksik kalır.”

“Düzce’de kayyum biraz ağır çalışıyor”
FETÖ soruşturması kapsamında el konulan şirketlerden alacağı olan vatandaşların yıllardır ödeme alamaması yüzünden yaşadığı mağduriyetin hatırlatılması üzerine Milletvekili Çakır, şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkenin başına bu 15 Temmuz belasında bombalar düştü. Allaha çok şükür bu milletin iradesi ile kurtulduk. Ama burada çok büyük zarar var. Bunlardan bir tanesi de benim ilimde olan ve FETÖ’den hüküm giymiş Celiloğlu şirketi. Devlet kayyum atayarak buradan mağdur olan vatandaşların zararını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Ama Düzce’de kayyum biraz ağır çalışıyor. Burada kayyum normal bir şekilde çalışsa bakın hızlı demiyorum normal diyorum çalışsa burada Celiloğlu’nun mal varlığından bir şey düşecek mi düşmeyecek mi bunu görür ve ona göre bir plan program yapar. Ama tamamen belirsizlik olunca vatandaş cinnet getiriyor.

“Hızlanmayacaksa bu kayyum değişmesi gerekir”
“Su testisi kırıldı bir kere mağduriyet büyük bir şekilde var.” diyen Çakır, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunu da kabul etmemiz lazım. Celiloğlu fındığı aldı götürdü, paraları aldı çarçur etti neyse. Dökülen su kabını doldurur mu? Burada vatandaşın belli bir mağduriyeti kaçınılmaz zaten. Önemli olan kurtulabilir tarafı var mı varsa ne zaman olacak? Bu sebeple kayyum bir an önce hızlanarak burayı ya çalıştıracak varsa işletmesinde bir şey ya da burayı satacak ve bu vatandaşların mağduriyetini ortadan kaldıracak. Kayseri’de İstikbal fabrikası bunu başardı. Kayyum orayı çok güzel çalıştırarak herkesin hakkını verdi. Celiloğlu’nda da bu şekilde yapılarak bu sorun çözülebilir. Dolayısıyla kayyum hızlanması lazım. Hızlanmayacaksa bu kayyum değişmesi gerekir. Kayyuma al-sat yetkisi verilmiş. Bu kayyum kimse eksik yapıyor yanlış yapıyor. Bizde bununun siyaseten sıkıntısını çekiyoruz. Kayyum konusunda Celiloğlu’ndan alacakları olanların isyan etmesini doğrudur ancak kayyumu yöneten kişilerin işlerini yerine getirmiyor. Bu konuda da rahatsızlık duyuyorum.”

“Eğer bu adam FETÖ’cü ise Cumhurbaşkanımızın neden yanına aldı?”
AK Parti’nin siyaseten FETÖ’den en fazla zarar gören parti olduğunu kaydeden Çakır, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımızın canına kast edilmiştir 15 Temmuz’da. Bülent Arınç bu partinin ağabeyi konumundadır. Bülent Arınç FETÖ konusunda söylemlerini üst perdeden söyleyen ve hiç lafını esirgemeyen birisidir. Bülent Arınç’ın oğlu İstanbul milletvekilidir. Bülent Arınç partiye çok büyük hizmet etmiştir. Bu partinin geçmişinde olan 4 kişiden biridir Bülent Arınç. Benim de yaşı ve siyaseten hürmet ettiğim birisidir. Bülent Arınç 15 Temmuz’da canınca kast edilen Cumhurbaşkanımızın yanında Yüksek İstişare Kurulu Kurul üyesidir. Birileri bu kişiye FETÖ’cü diyor. Eğer bu adam FETÖ’cü ise Cumhurbaşkanımızın neden yanına aldı? Yanında canına kast etmiş birini yanında tutar mı Cumhurbaşkanımız?”

“Dernekle hiçbir alakam yoktu”
FETÖ’den kapatılan Düzce Sanayici ve İş adamları Derneği (DÜSİAD)’nin firari başkanı ve aynı zamanda akrabası olan Eyüp Çakır’a derneği Düzce’de kurması yönünde telkinlerde bulunduğu iddialarının sorulması üzerine Milletvekili Fahri Çakır, şu ifadeleri kullandı:
“Dernek ile hiçbir alakam yok. Ben onlara karşı her zaman mücadele verdim. Eyüp benim sülalemdir. Bülent Arınç bu dernek ile alakalı Düzce’ye geldiğinde ben ona eşlik ettim. Toplantıda konuşma yaptım.  Ben o toplantıya Bülent Arınç’ın meclis başkanı sıfatıyla katıldım. Dernekle hiçbir alakam yoktu. Ben üyesi de değilim, fikir veren de değilim. Bana hiçbir talep de olmadı hiçbir yardım da etmedim. Bilen biliyor geçmişimiz zaten ortadır. Kimseden sakladığımız yok.”

“Cumhurbaşkanımız bugüne kadar söylediği her şeyi yaptı”
Yerli Otomobil ve Kanal İstanbul Projesi hakkında açıklamalar yapan Fahri Çakır şunları belirtti: “Yarın kısmet olursa 13:45’te gösterime çıkacak Gebze’de yerli otomobilin prototipi hazırlandı bitti. Cumhurbaşkanı’mızın dahili ile birlikte yarın 13:45’te yerli otomobil tanıtılacak biz de kısmet olursa yerli otomobili bekliyoruz ve yarın orada bunu birlikte göreceğiz. Tabi ki yerli otomobili sadece yapmak değil inanın uçak yaparız ve yapacağız yapıyoruz. Yerli otomobil ile alakalı Pazar meselesi var mesela iç pazarda üretirsiniz yönetirsiniz, satarsınız. İç Pazar yetmez dolayısıyla dış pazarı bulmamız lazım. Pazar bulmak yetmez bunun ekonomik olma şartı var yani daha az maliyetlerle birlikte rekabet etme şansımızı yükseltmemiz lazım. Servis ve bakım da önemli devamlılığı arz etmesi gerekir devamlılığını sağlamasının ötesinde yedek parça ve servis hizmeti dünyanın neresinde olursanız olun hangi ülkeye satarsanız satın servis ağını kurmak lazım. Kanal İstanbul’a gelelim, kanal İstanbul’u Cumhurbaşkanı’mız açıkladığı zaman çılgın projeler adı altında bir bütüncül programların içerisinde söyledi ve Cumhurbaşkanı’mız söyledi ve bu biliniyor ki hiçbir şekilde boş laf konuşmaz konuştuğunun mutlaka arkasında durur yapacağım dediği her şeyi yapmıştır bugüne kadar yapamadığı tek bir örnek yoktur.”
HABER:C.ÜSTÜNER