Düzce’nin eğitimde bulunduğu seviyeyi yerinde görmek ve sorunları öğrenmek için ilimize gelen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde “Küreselleşme Sürecinde Türkiye” adında bir konferans verdi.

Konferansı düzce Valisi Bülent Kılınç, Milletvekilleri Yaşar Yakış, Celal Erbay ve Metin Kaşıkoğlu, Belediye Başkanı Mehmet Keleş,  kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, daire müdürleri öğretmen ve öğrencilerden oluşan kalabalık bir topluluk izledi.

Konuşmasına küreselleşmenin tanımıyla başlayan Bakan Çelik. İnsanlığın birbiriyle iletişim ve ulaşımının kolaylaştığını, bu durumun dünyayı küçük bir köye dönüştürdüğünü dile getirdi. İletişim ve ulaşın tarih boyunca gelişimini özetleyen Bakan Çelik, insanlığının gelişiminin ekonomik anlamda 3K diye özetlenebilecek üç aşamada gerçekleştiğini, bunların beden gücü ile çalışmaya dayanan Kas, sermaye gücüne dayanan Kasa ve bilgiye dayanan Kafa dönemi olduğunu söyledi.

Bilgi çağında zenginliği üreten kaynak haline gelmesiyle eğitimin öneminin arttığını vurgulayan Bakan,  ilerlemenin gerçekten Bilgi toplumuna dönüştüğümüz zaman gerçekleşmiş sayılacağını dile getirdi. Microsoft Patronu Bill Gates’in Afrika kıtasının iki katı bir sermayeyi yönlendirdiğini söyleyen Çelik, bunun bilginin nasıl bir zenginlik ürettiğinin kanıtı olduğunu ifade etti.

Küreselleşmeyi etik açıdan değerlendirmenin yanlışlığına da işaret eden Bakan Çelik, küreselleşme bunun Erzurum’da soğuk bir havada buz tutan bir havuzun başında “Kahrolsun Soğuk” diye bağırmaya benzediğini ifade etti.

Türkiye’nin kendisini tecrit edemeyeceğini ifade ederek bunun değerlerimizden fedakarlık anlamına gelmeyeceğini belirten Çelik, Mevlana’nın Pergel Metaforu ile bir ayağımız kendi ülke ve değerlerimizde sabit kalırken, diğer ayağımızın tüm dünya ve medeniyeti izlemesi gerektiğini dile getirdi. Çok katmanlı Soğan örneği ile de bizi oluşturan değerlerin özünde kendimizin olduğunu belirten Çelik,  dış kabukların aile, boy, kent, ülke ve insanlık katmanlarından oluştuğunu ifade etti.

Konuşmasında Avrupa Birliği’ne üyelik konusunu da değerlendiren Çelik, egemenliğimizden taviz vereceğimizi söylemenin doğru olmadığını, AB üyeleri arasında egemenliğini yitirmiş ülke bulunmadığını da dile getirdi.

Türkiye’nin kendisine güvenmesi gerektiğini söyleyen ve pompalanan korkulara yenik düşmemek gerektiğini ifade eden Milli Eğitim Bakanı Çelik, yaşadığı bir örneği anlatarak Dışarıda Türkler arsa ve emlak alabilirken, binde dört oranı ile kısıtlanan yabancılara arsa satışına yöneltilen sert eleştirilerin yanlış olduğunu savundu.

Başbakan Erdoğan’ın Üç çocuk yapılması ile ilgili sözlerini de savunan Çelik, eleştirilerin beceriksiz siyasilerin her sorunun kaynağında nüfusu görmesinden kaynaklandığını ifade ederek, Kuveyt’in taşı toprağı altın olsa Almanya kadar güçlü olamayacağını söyledi. Tarihimize fanatik bir şekilde bağlanmanın da yanlış olduğunu belirten bakan, hayallerini hatıralarının önüne geçiremeyen milletlerin başarılı olamayacağını ifade etti.

Partisine yöneltilen eleştirileri de üstü örtülü bir şekilde yanıtlayan Bakan Çelik, “istemezük”mantığı ile bir yere varılamayacağını, konjonktürü iyi değerlendirmenin ve ona göre yol çizmenin bir zorunluluk olduğunu da söyledi.

Milli Eğitim bakanı Hüseyin Çelik’in konuşması dinleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.