AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tekelleşme ve haksız rekabetin önüne geçilmesi amacıyla görüşülen kanun maddesi ile ilgili söz aldı. CHP sıralarından sık sık sözü kesilen Çakır, dobra dobra eleştirileri ile AK Parti ve MHP’den büyük alkış aldı.

Meclis kürsüsünde konuşan Çakır, şu ifadeleri kullandı:

“16 maddelik kanunun ruhunda, tekelleşmeyi önlemek var”

“Hiç şüphesiz kanunlar, ihtiyaçtan zaruretten yapılmaktan ortaya çıkar ve yapılır. Bu kanun da rekabetle alakalı, rekabet ve Rekabet Kurumu ile alakalı. Hiç şüphesiz; yine ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır, zaruretten ortaya çıkmıştır, keyfiyetten değil. Ancak bu Kanunun mahiyetine, ruhuna bakar isek, burada hem üretici var, hem tüketici var, hem istihdamın kendisi var. Dolayısıyla haksız rekabeti önlemeye yönelik ciddi düzenlemeler var. 16 maddelik kanunun ruhunda, tekelleşmeyi önlemek var. Ve bizim de; bütün samimiyetimle ifade ediyorum ki, bu Kanunun kırmızıçizgisi tekelleşmeyi önlemek. Bunu komisyonlarda da tartıştık. Bakın ki hiçbir Kanun nihai değil, dört dörtlük değildir. İhtiyaca binaen zaman geldikçe, ihtiyaca doğan kanunlar yapılır, bu meclisin varlığı da buna istinaden vardır. Dolayısıyla, dört dörtlük müdür? Asla değildir. Ancak kanunun ruhunda şu vardır; ‘Biz yetkiyi vereceğiz, sorumluluğu vereceğiz ve bırakacağız.’ Bu asla böyle olmayacak.”

“Üretici üretmezse iş olmaz, istihdam olmaz, aş olmaz”

Meclisteki vekillere, “Yetkiyi verdiğimize sorumluluk, sorumluluk verdiğimize de yetkiyi birlikte vermemiz lazım.” diye seslenen Milletvekili Çakır, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ancak, tekelleşmeyi de önlememiz için dolayısıyla üretimin önünü açmak lazım. Çünkü ekonomi ticaretin, üretimin olmazsa olmazı. Üretim yapmayan ekonomi, dünyanın neresinde olursa olsun batmaya mahkûmdur. Ancak; üretim ile alakalı kısımda üreticinin tedirginliğine, üreticinin özellikle kalkıp rekabet yapmakla alakalı önündeki bütün engelleri kaldırmakta bizim görevimiz hiç şüphesiz. Teşvik etmek lazım, çünkü üretici olmazsa, üretici üretmezse iş olmaz, istihdam olmaz, aş olmaz. Ancak üretirsen bunlar olur. Ama ürettiklerini haksız rekabete kurban edersen, fahiş fiyatlara kurban edersen tüketici ucuza alamaz ve tüketemez. Dolayısıyla, fahiş karlarla cebini birileri doldurur. Bu nedenle rekabeti hem savunmak, hem de rekabeti uygulamak zordur.”

“Güneydoğu’ya aş götüren biziz, yatırımı götüren de biziz, yatırım makinelerini yakan sizin düzenleme yaptığınız PKK terör örgütü”

Kantarın topuzunun kaçırılmaması gerektiğini vurgulayan Çakır, “Bakın kantarın topuzu kaçarsa ne olur?” diyerek, şunları kaydetti:

“Bu ülkede 18 yılda bu yana AK Parti iktidarı var. Üreten bir ekonomiyi ortaya koyduk ve bakın bu ülkenin ekonomisi ligini atlamış ve Süper Lig’e çıkmıştır. Kim ne derse desin.  Bu ülkenin başına son 18 yılda gelenler tarihe baktığımız zaman, Türkiye ölçeğinde başka bir ülkenin başına gelseydi, şu anda o ülkeyi haritada bulamazdınız. Allah aşkına bu gerçeği nasıl yok sayıyorsunuz! Düdük çalar!

PKK belası var, Allah bin kere belasını versin. PKK’ya “terör örgütü” diyemeyen HDP var, O’na şemsiye tutan Cumhuriyet Halk Partisi var, peşine eklenmiş İYİ Parti var, ondan sonra kalkıp burada diyeceksin ki; iş yok, aş yok! Güneydoğu’ya iş götüren biziz biz. Aş götüren biziz, yatırımı götüren de biziz. Yatırım makinelerini yakan sizin düzenleme yaptığınız PKK terör örgütü. Vurmayın masalara kardeşim! Sizin yüreğiniz yetiyorsa, bu kürsüye çıkın, bu kürsüden değin ki; “PKK Terör Örgütü”dür. Yiğitseniz, yüreğiniz yetiyorsa çıkın söyleyin. Bütün sözleri geri alacağım. FETÖ denilen terör örgütü ile iş tutan PKK’ya güzellemeler yaparak, AK Parti iktidarını kötüleyemezsiniz. Bizim liderimiz Tayip Erdoğan. Bu ülke dünyanın ilk 20 ekonomisi içerisindeyse, işte bu AK Parti’nin sayesindedir. Ancak; hiçbir zaman nihai değildir. Biz millet için varız, millet için çalışmaya, iş üretmeye, aş üretmeye size rağmen devam edeceğiz.”