Türk Eğitim-Sen Düzce Şube Başkanı Osman Çakmak, son dönemde milli değerlere karşı saldırgan bir tutum sergilendiğini iddia ederek, milli değerlerin kısıtlanmasının dini değerlerle bağdaştırılamayacağının altını çizdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu tarihten itibaren hiçbir dönemde Milli değerlere bu denli saldırgan bir tutum sergilenmediğini belirten Çakmak,“19 Mayıs kutlamalarını “kanunla hoplamak zıplamak” olarak yorumlayanlar çok merak ediyoruz Kurtuluş Savaşı’nda simge isim olan Sütçü İmamları, Nene Hatunları çocuklarımıza hangi yüzle anlatacaklardır. Böyle bir milli değerin kısıtlanmasını hangi dini değerle bağdaştırıyorlar? Atalarımızın canıyla verdiği bu mücadeleyi destanlaştıran İstiklal Marşı’nı yüzleri kızarmadan nasıl okuyacaklar? Yüzleri kızarmadan Mehmet Akif’i nasıl ağızlarına alacaklar?” dedi.

Öğrenci Andı’yla ilgili tartışmaların ise kasıtlı bir kavram kargaşasından kaynaklandığı öne süren Çakmak, “Ne mutlu Türküm diyene!” ve “Varlığım Türk varlığına armağan olsun!” ifadelerinden rahatsız olan, birbirine zıt gibi görünen iki memur sendikasının Memursen’in ve KESK’in genel başkanları “Öğrenci Andı”nın kaldırılması gerektiği yönündeki görüşlerini ifade etmişlerdir. KESK bir adım daha ileri gitmiş ve anadilde eğitim taleplerini ortaya koymuştur." diye konuştu.

“Türk Milleti” ifadesinin sadece bir ırka indirgemenin bu millete yapılacak en büyük kötülük olduğunu belirten Çakmak, bu anlayışa sahip olanların yanlış yolda olduğunu söyledi.

Çakmak, “Bu anlayışta olanlara şunu ifade etmek gerekir ki gittiğiniz yol, yol değil. Bu yapılmaya çalışılanlar milletimizin faydasına değildir ve bu coğrafya üzerine iştah kabartanların ekmeğine yağ sürecektir. Ek ödemelerde yapılan düzenlemede öğretmen ve akademisyenler yok sayılırken, öğretmenler en düşük maaş alan memur durumuna düşürülürken sessiz kalanların, dut yemiş bülbüle dönenlerin “Öğrenci Andı”nın kaldırılmasında şahin kesilmeleri son derece manidardır. Sendikacılık, üyelerinin sesine, sıkıntılarına kulak vererek, tabanından güç alarak yapılır. Eğer kulağınızı yukarıda bir yere verdiyseniz bunun adı sendikacılık değil “emir erliği”dir.”dedi. 

Haber; S. KAŞKIR