Düzce ilinde merkeze bağlı 20 köyün meclis kararıyla mücavir alana alındığının açıklanmasıyla birlikte adı geçen köylerin çoğunluğunun tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak uygulandığı köyler arasında başı çekmesi; tarım, hayvancılık ve ziraatın yok olup gideceği şeklinde yorumlanıyor.

ORTALAMA 30 BİN DEKAR TARIM ARAZİSİ

20 köyde ortalama 25-30 bin dekar 1. sınıf toprak yapısına sahip tamamı sulanabilir her türlü tarım ürünü yetiştirilmesine uygun, benzersiz tarım topraklarına sahip oluşu bu köylerde bir anlamda tarımın yapılamayacağı anlamı taşıyor… TEM Otoyolu'nun Düzce'nin en verimli tarım arazilerini tahrip ederek adeta verimli tarımsal alanların ortasından geçmesine tepki gösterenlerin bugün bu yolu “sınır” kabul etmeleri işin vehametini gözler önüne seriyor.

TARIM ve HAYVANCILIK ÖLECEK

Yine bahsi geçen köylerde sayısı bilinmeyen büyük baş ve küçük baş hayvan sayısının bilinmemesi bir anlamda “Hayvancılığın Geleceği” açısından olumsuz sinyaller veriyor.Tarım arazilerinin olmadığı, tarımın yapılmadığı bir alanda hayvancılığın geleceğine nasıl umut bağlanabilir ki...

Her köyün bağımsız ayrı meraya sahip oluşu da dikkate alırsa gelecekte mahalle olacak bu köylerde belediye kontrolünde şehrin ortasında kalmış meralarda nasıl hayvancılık yapılacak. Meranın bulunduğu alan hayvancılık için tahsis edilmiş alandır bir anlamda… Şehrin bir mahallesinde meranın gelecekte belediye tarafından imara açılacağı düşünülürse bahse konu bu 20 köyde hayvancılığın tarihe gömüleceği şeklinde yorumlanabilir. Konuyla ilgili olarak “Toprak Koruma Kurulu”nun ve Ziraat odası ve Ziraat Mühendisliği Odasının, Kapalı Sistem rehabilitasyon Sulama Sistemi çalışması içinde olan DSİ'nin doyurucu gerekli açıklamayı yapması gerekiyor:

*20 köyde kaç dekar tarımsal alan mevcuttur ve bu köylerde kaç dekar mera mevcuttur.

*Bu köylerde hayvancılığın durumu nedir. Kaç adet büyük ve küçük baş hayvan mevcuttur.

*Özel İdare maharetiyle kurulan kaç  metrekare veya kaç adet sera vardır.

*Düzce Ovası'nda 20 köyü mücavir ilan etmekle DSİ tarafından başlatılan “Kapalı Sistem Rehabilitasyon Sulama sistemi”n akıbeti ne olacaktır.

 

MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ YOK OLACAK

Ayrıca Bahçeköy Mahmure İstilli köyleri civarında Manda Cinsinin yok olmasını önlemeye yönelik kurulan “ Düzce İli Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği”nin başlattığı proje de çöpe gidecek. Çünkü burada uygulanan manda yetiştiriciliği projesi Türkiye'de çok az yerde mevcuttur. 

Bal kabağı yetiştiriciliğinde Düzce'nin Türkiye'de 3. sırada olduğunu bilen az insan var..Bu alanların organik ürünler için örnek seçilen yerler olduğunu da hatırlatmakta yarar var. Tarımda kullanılan ekipmanların tarımın yapılmaması üzerine atıl kalacağını ve çiftçinin büyük zarar uğrayacağını, çiftçi için faaliyet gösteren Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçinin ve tarım arazilerinin azalmasıyla birlikte kapanacağını belirtmemiz gerekiyor.

İşin özü Düzce ilindeki 20 köyün Düzce'nin ziraat deposu olduğunun unutulmaması gerekiyor. Bu köylerde ciddi anlamda tarımla uğraşan ve bundan geçimini sağlayan çiftçilerimizin ekonomik, sağlık ve sosyal açıdan yok olacağının bilinmesi gerekiyor.

Haber;E.TAYHAN