Eğitim-İş Düzce İl Temsilcisi Hüseyin Arslan, Avni Akyol Parkı önünde meslektaşlarıyla birlikte basın açıklaması yaptı. Arslan, öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden bugüne yıllar içinde sürekli gerilediğini söyledi. Arslan, “Özellikle AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesi, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi son olarak ta 657 nin değiştirilip iş güvencesinin ortadan kaldırılmak istenmesi öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının yaşadığı sorunları daha da derinleştirmiştir.” Dedi.

Arslan açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Öğretmen yetiştirme süreci siyasallaştırılarak çökertilmiş, öğretmenliğin saygınlığı da bundan büyük zarar görmüştür. Okullara yandaş idareciler atanarak eğitim çalışanları baskı altına alınmak istenmektedir. Son zamanlarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu iş güvencesi ortadan kaldırılacak şekilde değiştirilmek istenmektedir.”

Sorunlarla karşı karşıya kalan öğretmenlerin motivasyonu oldukça düştüğünü söyleyen Arslan, öğretmenler kadar öğrencilerin ve velilerin de zarar gördüğü söyledi.

Eğitim-İş’in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı araştırma sonuçlarını paylaşan Arslan, sonuçların öğretmenlerin mutsuz ve umutsuz olduğunu gösterdiğini söyledi ve taleplerini ifade etti. “Öğretmenlerin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunları ortaya koymuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun borç içinde olduğu görülmektedir. Araştırma sonuçları öğretmenlerin yüzde 73’ünün gelecekten ümitli olmadığını ortaya koyarken, yüzde 80’i özgürce fikirlerini açıklayamadığını, yüzde 70’i de siyasi baskı hissettiğini söylüyor. Bu sonuç çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin mutsuz olduğunu göstermektedir. Eğitimin ulusal, bilimsel, laik ve kamusal esaslara dayandırılmasını, her aşamasında parasız olmasını, Öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınmasını,(Bunlar; ek göstergenin 3600  e çıkarılması, maaş karşılığı girilen ders saatinin 15 saate tüm çalışanlar için eşitlenmesi, gelir vergisinin %15 olması, yılda bir maaş ikramiye verilmesi, maaşların yoksulluk sınırını üzerine çıkarılması ), Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesini, Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılması yönündeki söylem ve uygulamalara son verilmesini, Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınmasını, Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının gerçekçi bir biçimde belirlenerek, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesini, Okullarda “kölelik sistemi” veya “mevsimlik işçi” olarak adlandırılan ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesini, Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grev ve toplu sözleşme hakkının tanınmasını istiyoruz.”

Haber:Y.SEVER