'Barış İçin Akademisyenler' inisiyatifi tarafından yayımlanan “Suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiride imzası bulunduğu için görevden uzaklaştırılan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan Düzce Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. L.A. yaşadıklarını BBC Türkçe için kaleme aldı.

Yaklaşık 2 yıldır Düzce Üniversitesi’nde görev yaptığını anımsatan L.A, 11 Ocak Pazartesi günü Cumhurbaşkanı’nın barış için imza atan akademisyenleri hedef alan konuşmasının ardından Düzce’de hızla bir linç kampanyası başladığını söyledi. Medyaya haber olmasından sonra yaşadıklarını paylaşan L.A, “ “Düzce’de Hain” gibi bir başlıkla haber yapmışlardı. Haberin altına yorumlar gelmeye başlamıştı. Hemen sonrasında da ülkü ocakları bir basın bildirisi yayınlayıp “Düzce’yi Pkk’dan temizleyeceğiz” diye bitirdi bildirisini. Her geçen dakika linç kampanyasını büyütüyorlardı. Sosyal medya hesaplarında devam ettiler buna. Bu haberlerin altına yapılan yorumlardaki küfürleri, hakaretleri ve tehditleri tahmin edebilirsiniz. Evimin adresini soranlar, (olmayan) arabama molotof atmak isteyenler, cinsiyetçi bir sürü küfür....Akl-ı selimi yitirmiş yüzlerce kişi Düzce’de tek başına yaşayan bir kadına karşı korkunç bir iştahla şiddet duygularını anlatıyorlardı. Bütün bunlar olurken ben okulda bir taraftan da final sınavlarını okuyup bitirmeye, öğrencilerimin notlarını açıklamaya çalışıyordum.” ifadelerini anlattı.

Düzce’de uzun süredir yaşayan arkadaşlarının olayın ciddiyetini fark ederek kendisini Düzce dışına çıkardıklarını anlatan öğretim üyesi L.A,  yaşadıklarını şöyle paylaştı:

'İnsanlar ölmesin diye imza attığımız için'

“Salı günü öğleden sonra linç kampanyasıyla başlayıp, Cuma günü savcılıkta ifade verip, yurtdışı yasağıyla serbest bırakılmamla biten bu 3,5 günlük süreçte hayatımın yönü bir anda değişti. Ne için? İnsanlar ölmesin diye imza attığımız bir metin için. Hala anlamakta ve algılamakta zorlandığım bir süreç. Evimi kapatmak zorunda kaldım. Kedimi arkadaşlarıma bırakıp ailemin yanına geldim. Ne kadar sürecek, nasıl sonuçlanacak hiçbir fikrim yok. Bu belirsizlik en zor kısımlardan birisi. Ailemin, akrabalarımın, arkadaşlarımın ve özellikle öğrencilerimin bazılarından gelen inanılmaz güzel destekti bu süreçte ayakta durmamı sağlayan. Tabii ki sessizce hayatımdan çıkanlar da oldu. Onlara da diyecek sözüm yok.'(Kaynak: BBC Türkçe)