Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, TRT 1 ve TRT Haber ortak canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"ÖYLE BİR İLLET ÖRGÜTLE KARŞI KARŞIYAYIZ Kİ"

FETÖ ile irtibatı olduğu için kayyuma devredilen ve Düzce'de sayısı 17 olan şirketlerin, piyasayla iş yapan diğer şirketlere yükümlülüklerini gerçekleştirememesine yönelik sıkıntıların hatırlatılması üzerine Yıldırım, şunları söyledi: "Tabii o var yani süratle azalıyor ama halen var. Bir durum tespiti yapılıyor. Öyle bir illet örgütle karşı karşıyayız ki, örgüt var ama örgütün tespitinde çok zorlanıyoruz, faaliyetlerinin tespitinde zorlanıyoruz. Çünkü kayıtdışı bir örgüt, şeffaf değil. Yani yan yana duruyorsunuz, adam örgütün ta göbeğinde. Anlamanız kolay değil. Onun için bir zaman kaybı oluyor. Bunu görmeniz lazım ama her gün bir önceki güne göre daha iyi konumdayız. Tecrübe kazandıkça bu konudaki uygulamaları da... Şimdi bu şuna benziyor, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer misali 15 Temmuz'u aklımıza getirdikçe 'Aman, bu işi dikkatli yapmamız lazım yoksa bu millet, vatandaş bize daha müsamaha göstermez, bunun hesabını veremeyiz millete' diye bir sorumluluk duygusuyla hareket edince mecburen bazı konularda zaman kaybı oluyor."

PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI VURGUSU

Anayasa değişikliği sürecine ilişkin de merakları gideren Başbakan Yıldırım, “Başkan yardımcısı iki olabilir mi?” şeklindeki soru üzerine, bir ya da iki başkan yardımcısının olabileceğini, henüz kesin bir karara bağlanmadığını belirtti.

Başbakan Yıldırım, anayasa değişikliğinde, meclisin bulunacağını, meclisin bir irade, cumhurbaşkanının başka bir irade olacağını, ikisinin de aynı anda seçime gideceğini ve aynı anda seçileceğini söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım, “Partili cumhurbaşkanlığı eksenini muhafaza ediyor musunuz?” sorusuna karşılık da “Evet. Partili olarak seçime giriyor. Parti ile ilişiği de devam ediyor. Bizim öngördüğümüz modelde.” açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE’DE TEK BAŞINA İKTİDAR ÇIKARAN BIR SİYASAL SİSTEME İHTİYAÇ VAR

"Kim gelirse gelsin ama Türkiye’de tek başına iktidar çıkaran bir siyasal sisteme ihtiyaç var." diyen Yıldırım, "Bu cumhurbaşkanlığı sisteminin ana gayesi, hedefi budur. Çünkü istikrar ancak tek başına güçlü siyasi bir iktidarla sağlanır. Meclis, tamamen yasamayla daha da güçlenecek. Kanun teklifini milletvekilleri veriyor. Meclis faaliyetleri biraz, yürütme faaliyetlerinden de bağımsız hale gelecek. Dengeleyici bir yapı da oluşacak ama iki seçim arasında kesintisiz yürütme, önündeki vaatlerini, planlarını gerçekleştirecek. Bu az bir şey değil. Bu önemli bir kazanım. Bunun sürekli olması önemli. Biliyorsunuz ki Türkiye’de artık koalisyon yok, filan seçimde şu olacak diye bir endişe taşımayacaksınız. Getirdiği bu cumhurbaşkanlığının... Bu tabii ekonomi de öngörülebilirliği getirir, büyük projelerin planlanmasında da ciddi anlamda bir rahatlamayı getirir.” ifadelerini kullandı.

"KATİYEN BİR ERKEN SEÇİM YOK"

Cumhurbaşkanının da meclisin de beş yıl da bir seçilmesinin öngörüldüğünü aktaran Yıldırım, ekonomiyle de bunun bağdaştırılması durumunda, takvimin de önem kazandığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin anayasa değişikliği için adımların atıldığını ifade eden Yıldırım, şu ifadelere yer verdi: “Artık referandumumuzu da inşallah yapacağız, önümüzde bakacağız, işimize gücümüze yapacağız. Burada açıkça söylüyorum, katiyen bir erken seçim yok. Seçimler 2019’da yapılacak. Milletvekilleri seçimiyle cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak ve 2019’da olacak. Yerel seçimler ayrı. Onlar kendi tarihinde. Onlar da 2019 mart sonu biliyorsunuz.”

CUMHURBAŞKANININ FİİLEN GÖREVE BAŞLAMASI 2019....

Yıldırım, 2019’da sisteme geçmiş olunacağını da şu sözlerle aktardı: “2019’dan sonra fiilen, yüzde 100 cumhurbaşkanlığı sistemi uygulanacak ama bu arada geçiş süreci tamamlanmış olacak. Yüzlerce, binlerce mevzuat yenilenecek. Eğer referandum tamamlanırsa 2019’a kadar mevcut sistem devam edecek. Yeni sisteme göre, seçilmiş cumhurbaşkanının filen göreve başlaması 2019 seçimlerinden sonra olacak.” ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım ayrıca değişikliğin 12 artı, iki-üç tane de geçici madde olmak üzere 15 maddeyi içerdiğini söyledi.

EĞİTİMLE İLGİLİ YENİ BİR REFORM

Eğitimle ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, 2019'a kadar bütün okullarda sabahçı-öğlenci uygulamasının biteceğini ve tam güne geçeceğini aktardı.

Bunu hükümetin en önemli kararlarından biri olarak nitelendiren Yıldırım, okul öncesi eğitim öğretimi mecburi hale getireceklerini de vurguladı. Bunun eğitimde en büyük reformlardan, dönüşümlerden biri olacağını dile getiren Başbakan Yıldırım, çocukların 2-3 yaşlarından itibaren eğitime başlayacağını, okul ortamıyla tanışacağını söyledi. Yıldırım, çalışmaların sürdüğüne işaret ederek, bu uygulamalara ilişkin "Bu kadar okul var mı" eleştirilerini de hesaba dayanmayan, afaki söylemler olarak değerlendirdi.