Bundan tam bir yıl önce Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi, tarihi geçmişinde destanlar yazan Türk Milleti tarafından yine destansı bir şekilde bertaraf edildi. Meclis bombalandı, silahsız sivil halka ateş açıldı. 15 Temmuz gecesi milli iradeyi hiçe sayanlar bir tek şeyi hesaba katmadı. Türk Milletinin tarihe konu olan o cesaretini... Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla herkes sokaktaydı. Kimse uyumadı, meydanları boş bırakmadı. Kimi tankların önüne gövdesini siper etti kimi ne olduğunu bile anlamadan oyuncak kamyonuna taktığı Türk Bayrağıyla mücadeleye destek verdi. Vatan millet uğrana canını hiçe sayanlardan biri de Özel Harekât Daire Başkanlığında görevli 4.Sınıf Emniyet Müdürü Ufuk Baysan'dı.

Öncü TV Hayatın İçinden Ekibi "15 Temmuz Özel" yayını için Şehit Ufuk Baysan'ın Beyköy Beldesi Çalıcuma Mahallesindeki baba ocağına gitti. O kara geceyi dün gibi hatırlayan Şehit Babası Ramazan Baysan ve annesi Hanife Baysan, evlatlarından gelen acı haberi aldıkları o anı gözyaşları içerisinde anlattı.



"'Ben sizi arayacağım' dedi... Tekrar aramak kısmet olmadı"
 Şehit Babası Ramazan Baysan hain darbe girişiminin olduğu o geceyi şöyle anlattı:
"Ben televizyondan böyle bir olay olduğunu öğrendim. Akabinde oğlumu aradım. 'Baba nasılsın? Annem iyi mi ne yapıyorsunuz?' dedi. 'İyiyiz' dedim. 'Beni hiç merak etmeyin' dedi. Ben tekrar sizi arayacağım diye söyledi. Ola ki bu arada benim adıma size bir şey söyleyen olursa, biri kapıya gelirse falan sakın kapıyı açmayın. Lambaları söndürün ben tekrar sizi arayacağım dedi. Ama maalesef tekrar aramak kısmet olmadı. Ben telefon ettim yok. Ben aradığım zaman oğlum ne olursa olsun geri dönerdi. Tekrar aradım, tekrar aradım. Yok... Ertesi gün sabaha karşı anladık ki rahmetli olmuş."

"Dağlar gibi kuvvetli diye ölümü konduramadım"
Şehit Ufuk Baysan'ın annesi Hanife Baysan ise acı haberi aldığı anı gözyaşları içinde paylaştı.
Hanife Baysan, "Bahçeye bir kalabalık toplandı. Kimse bir şey söylemedi. Ne zaman ki sağlık ekiplerini gördüm. O zaman anladım. Gelinimi aradım. 'İyi dedi, sen merak etme ben seni arayacağım' dedi. Bana hiç ipucu da vermedi. Sağlık ekiplerini görünceye kadar hiç anlamadım. O televizyonu seyrediyorum. Söylüyor Özel Harekat bombalandı diye ama benim aklıma hiç gelmedi. Oğluma bir şey olacağını hiç konduramadım. O kadar ona güveniyorum ben. Dağlar gibi kuvvetli arkamda diye hani. Gelinim de hiçbir şey belli etmedi. Ben de ona inandım. Meğer benim çocuğum o gece gitmiş..."dedi.

"Kızına doyamadı"
Anne Hanife Baysan, "oğlum dört dörtlüktü" sözleriyle evladının nasıl biri olduğunu ve onunla olan anılarını paylaştı.
"Bir gün bir bayram da oğlum kanepede oturuyordu. 'Kızı için ben buna doyamıyorum anne' dedi.  O hiç gözümün önünden gitmiyor. Öyle bir evlattı. Bize düşkün, çoluk çocuğuna düşkün"

"Onunla Gurur Duymaya Devam Edeceğiz"
Oğulları Ufuk Baysan'ın polis olma hikayesini de paylaşan anne ve baba Baysan, "hiç tedirgin olmadık hatta onu o formayla görünce gurur duyduk" dedi. Baba Baysan, "Onunla gurur duymaya da devam edeceğiz" sözlerini kaydetti. Düzce'nin ve Düzceli siyasilerin, yerel yöneticilerinin kendilerine gerekli desteği verdiklerini de sözlerine ekleyen Ramazan Baysan ve Hanife Baysan, herkesin acılarını paylaşmak için yanlarında olduklarını ifade etti.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması tarafından milli iradeye yönelik kalkışılan 15 Temmuz hain darbe girişimini değerlendiren Baba Ramazan Baysan, "ihanet, rezilce, insanlık dışı bir olay" sözleriyle öfkesini dile getirdi.

"O gece hangi kelimelerle ifade edilir bilmiyorum. İhanet mi desek çetecilik mi desek. Toplumun bir kesiminin beraber yediği içtiği, arkadaşlık, komşuluk yaptığı insanlara silah sıkıyor. Bundan daha haince bir şey olabilir mi? Bu savaş değil, savaş olsa ona göre tedbirini alırsın. Düşmanını bilirsin. Bunun tarifi mümkün değil. Lanet olsun desem, bela okusam yetersiz. Yüzleri gülmesin. Güleceğini de zannetmiyorum. Adalet sistemimizin bunları gerektiği gibi cezalandıracağını bekliyorum, umuyorum. Sadece ben değil. Yüzlerce insan, gaziler. Bu insanları hangi hakla öldürüyorsun. Ben insanım diyen, hele hele sözde alnı secde gören, Müslümanım diyen insanlar yaptı bunu. Belalarını bulacaklardır. "

Gözyaşları hiç dinmeyen Anne Baysan  "Allah'ından bulsunlar" sözleriyle ateş püskürdü.

Haber:G.TEMEL