Geçtiğimiz günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürü Erkin Avcı’nın basın toplantısında gündeme gelen “Muvazaalı Evlilikler” ekonomik gündemde üst sıralarda yer buluyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kara delikleri kapatmak için sıkı tedbirler uygularken mücadele ettiği sıkıntıların başında da muvazaalı evlilikler geliyor.


Ölen anne ve babasının maaşını almak için boşanan 14 bini aşkın çifti yakalayan SGK, bu kez anlaşmalı evlilikleri izlemeye aldı. Kuruma 50 bini aşkın anlaşmalı boşanma ve evlilik ihbarı gelirken, boşandığı halde fiilen birlikte yaşayan çiftler nitelikli dolandırıcılık kapsamında işlem görüyor. Bu yönteme başvuran çiftlere hapis cezasının yanında 30 bin liraya ulaşan cezalar kesiliyor. Sadece maaş için yapılan anlaşmalı evliliklerin önüne geçmek için de formül aranıyor. Bu kapsamda, 20 yaşında bir genç kız 80 yaşında biriyle evlendiğinde kişi öldüğünde ömür boyu değil belli bir süre maaş alabilmesi öngörülüyor.



Babası, annesi ölen binlerce kadın, yetim maaşı alabilmek için kâğıt üzerinde eşinden boşanıyor. Ancak eşiyle aynı evde yaşamaya devam ediyor. Bunun önüne geçilebilmesi için sahte boşanmalar da nitelikli dolandırıcılık kapsamına alındı. Anayasa Mahkemesi'nin sahte boşanmaların önünü kesen kararının ardından cezalar yağmaya başladı. Geçtiğimiz aylarda Çankırı'da fiilen yaşamaya devam eden çifte 2 yılı aşkın hapis cezası ve 30 bin lira para cezası verildi. Kurum, son 5 yılda yaklaşık 14 bin sahte boşanma tespit etti.



Alo 170'e gelen yaklaşık 450 bin şikâyetin 50 binini anlaşmalı boşanma ihbarları oluşturdu. Gelen şikâyetler arasında, muvazaalı evlilikler de yer alıyor. Şikâyetleri ve devlete getirdiği yükü dikkate alan SGK, sadece maaş alabilmek için 80-90 yaşındaki insanlarla evlilik yapanlar konusunu da masaya yatırdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı uzmanları, yaşlı biriyle evlenenlere yönelik maaş süresi konusunda sınırlama getirilmesini öneriyor.


Hatırlanacağı üzere SGK Düzce İl Müdürü Erkin Avcı da Düzce’de tespit ettikleri muvazaalı boşanma sayısını 19 olarak açıklamış ve gerekli hukuki mücadeleyi kurum olarak sürdürdüklerini vurgulamıştı.