Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisine sızmış FETÖ Terör Örgütü üyesi bir grubun, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla başlayan demokrasi nöbetleri yine Erdoğan'ın açıkladığı tarihte sona erdi. 7 Ağustos'ta İstanbul Yenikapı'da gerçekleştirilen 'Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde virgül konulan nöbet, 10 Ağustos itibariyle tamamlanmış oldu. 26 gündür demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmak için sabahın ilk ışıklarına kadar meydanları boş bırakmayan halk, nöbetin son gününde de Anıtpark'ı hınca hınç doldurdu. Son kez demokrasi nöbeti için ellerinde Türk bayrakları ile biraraya gelen yüzlerce Düzceli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bahçesinde vatandaşlara seslendiği mitingi meydana kurulan dev ekranla heyecanla dinledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın külliye bahçesindeki vatandaşları selamlaması ile başlayan programda, şehitler için Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dua edildi.



“DÜNYANIN EN ALÇAK TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUKLARINI İLAN ETTİLER”

Ardından vatandaşlara seslenen Erdoğan, kendilerinin FETÖ’ye ‘terör örgütü’ dedikçe, ‘silahsız terör örgütü mü olur’ diye karşı çıkanların olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Bunlar silahsız olur mu yahu, bunlar devletin silahlarıyla silahlanıyordu. Hesaplarını buna göre yapmışlardı. Bunlar devletin ülkeyi korumak için namuslarına emanet ettikleri silahları millete çevirerek dünyanın en alçak terör örgütü olduklarını ilan ettiler.  Yıllardır mücadele ettiğimiz bu hain örgütün eline milletin kanı bulaştı. Bu millet her hatayı affeder ama ihanet karşısında müsamahasızdır. FETÖ ülkeye de millete de ihanet etti. Bu hainlerin sergiledikleri terör, Türkiye'nin işgali provasından başka bir şey değildir. Hamd olsun millete çektikleri silah kendi suratlarında patladı. Peşkeş çekmek istedikleri ülke, tarihinde pek az rastlanır bir birlikle hedeflerine yürüyor.” 

"DEMOKRASİ NÖBETLERİNE ARTIK ARA VERİYORUZ”

"Demokrasi nöbetlerine artık ara veriyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama ruh dünyamızdan, gönül dünyamızdan bu nöbetleri çıkarmayacağız” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Siz tarih yazdınız. Şehitlerimizle yazdınız, gazilerimizle yazdınız, gece sabahlara kadar hiçbir ayrım yapmaksınız, sanatçısıyla, sporcusuyla, siyasetiyle, tüm medya büyük bir çoğunluğuyla tarih yazdınız. Şu birliğinize dünya hayran kalacak. Hep beraber Türkiye olacağız.”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, halasının vefatı dolayısıyla Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş'e taziye ziyaretinde bulunmasının ardından Anıtpark'ta halkla biraraya geldi. Son nöbet gecesinde vatandaşlara seslenen Bakan Özlü, 15 Temmuz gecesinden itibaren meydanları boş bırakmayan, milletin gücünü, vatan sevgisini, birlik ve beraberlik anlayışını alanlara yansıtan herkese teşekkür etti.

"SON OLAN BU NÖBET, ASLINDA BİR FATİHA'DIR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla nöbetlere son verildiğini hatırlatan Özlü, "Ancak bu gece (10 Ağustos) aslında bir son, bir final, bir hatime değildir. Görünüşte son olan bu nöbet, aslında bir Fatiha'dır, yeni bir başlangıçtır. Bu son nöbet, yeni bir niyettir. Zira esas vazifemiz yeni başlıyor." ifadelerini kullandı.

"DARBE YAPMAK İSTEYEN ALÇAKLAR SÜRÜSÜNE "DUR" DEDİK"

15 Temmuz gecesi ve sonrasında milletçe kenetlenip ayrılıkları bir kenara koyduklarını belirten Bakan Özlü, şöyle devam etti: "Vatan sevgisi etrafında buluştuk. Darbe yapmak isteyen alçaklar sürüsüne "dur" dedik. Şimdi en önemli görevimiz, bu birlik ve beraberliği göz bebeği gibi korumaktır. Ne kadar büyük bir millet olduğumuzu hep birlikte gördük. Şimdi en büyük vazifemiz, bu büyük millete yakışan bir Türkiye'yi inşa etmektir. Bu vatan, toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca, onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir. Bu vatan bize, 'toprağın kara bağrında sıradağlar' gibi duran şehitlerimizin emanetidir. Biz öyle öğrendik ki 'Vatan sevgisi imandandır.' İnsan olan, doğup gözlerini açtığı, büyüdüğü, doyduğu, yurt edindiği, eşe dosta karıştığı, kültürünü ve kişiliğini kazandığı topraklara gönülden bağlı olur çünkü bizim için vatan, topraktan, havadan ve sudan ibaret değildir. Vatanımız bizim manamızdır, ruhumuzdur, bizi biz yapan özümüzdür."

"TÜRKİYE'YE DEĞİL, PENSİLVANYA'YA BAĞLILAR"

Türkiye'nin bu milletin geçmişi ve bundan çok daha önemlisi geleceği olduğunun altını çizen Bakan Özlü, "İşte FETÖ'cü eşkıyaların anlamadığı, anlayamadığı husus tam olarak budur." dedi ve şunları kaydetti: "Onlar Türkiye'ye değil, Pensilvanya'ya bağlılar. Sapık ve sapkın davaları için Türkiye'yi gözden çıkarabildiler. Bu terör örgütü mensupları büyük bir hata yaparak bu milletin de kendileri gibi vatanından ve devletinden kolayca vazgeçebileceğini sandı. Bu alçaklar, tanklarla, tüfeklerle, uçaklarla Türkiye'yi işgal edeceklerini, milletin de buna seyirci kalacağını zannetmişler. FETÖ'cü sözde bir profesör, darbeden bir ay önce, 'Keşke ben bir albay olsaydım' diyor, darbeye selam çakıyor. 'Darbe olsa bu halk sokağa çıkamaz, imamlar namaz kılmaya bile gidemez' diyor. Pensilvanya'daki şarlatana ve takipçilerine soruyorum; bu milleti kendiniz gibi korkak mı sandınız? Sizin 'Yere yatmasını bilmez' dediğiniz insanlar, o gece tankların üstünden inmediler. Sizin 'Sokağa çıkamaz' dediğiniz bu insanlar, bir aydır evlerine dönmediler."

"ANANIZDAN EMDİĞİNİZ SÜTÜ BURNUNUZDAN GETİRECEĞİZ"

Özlü, konuşmasını şöyle noktaladı: "Bu yapıyla ilişkisini sürdüren herkes şunu bilsin, ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getireceğiz. Kardeşlerimizin hesabını, bir dolara ruhunu satan bu alçaklardan muhakkak soracağız. Bu milletin meclisini bombalayanlara asla ama asla merhamet etmeyeceğiz. Bakınız, Sayın Cumhurbaşkanımız 17-25 Aralık'tan sonra bile bu yapıyla ilgili ısrarla şunu söyledi; 'Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanettir.' Ancak 15 Temmuz'dan sonra hala bu yapıyla ilişkisini sürdürenler şunu akıllarına koysunlar; bunun tabanı, ortası, tavanı falan kalmadı. Bu yapının artık altı da ortası da üstü de ihanettir. Bunların akıllı olanları, zaten uzun zaman önce ABD'ye kaçtılar, kendilerini kurtardılar. Diğerlerini de burada yüzüstü bıraktılar, terk edip gittiler. Kurnazları ABD'de lüks içinde yaşarken, aptalları burada işlerinden güçlerinden oldular ancak hiçbir şey, bu ihaneti mazur göstermez, göstermeyecek. Hain ve zalimlere asla merhamet edilmeyecek çünkü zalime merhamet etmek, mazluma ihanet etmektir." Bakan Özlü, havai fişek gösterisi de sunulan meydandan ayrıldıktan sonra Düzce Valisi Ali Fidan'ı makamında ziyaret etti.

SON GÜNDE ESAT KABAKLI SAHNE ALDI

Öte yandan demokrasi nöbetinin 26. ve son gününde Anıtpark'ta toplanan vatandaşlara, Türk Halk Müziği Sanatçısı Esat Kabaklı bir konser verdi. Birbirinden güzel türküleri vatandaşlarla beraber söyleyen Kabaklı, Düzceliler'e hoş bir gece yaşattı.

Haber; C.ÜSTÜNER