Düzce yerinde sayıyor
1999 depremleriyle yeniden yapılanma sürecine giren Düzce'de bir çok önemli proje aradan geçen 13 yıla karşın hala hayata geçirilmeyi bekliyor. Başta ödenek olmak üzere genellikle benzer gerekçelerle uzayan çalışmalar, halktan “Daha ne kadar bekleyeceğiz?” seslerinin yükselmesine neden oluyor. 13 yıl gibi uzun bir zaman diliminde Düzce'nin nasıl hala modern bir terminale kavuşamadığı ya da prefabrik okullardan kurtulamadığı sorgulanırken fatura mevcut ve dönemin hükümetlerine kesiliyor.
Çöp sorunu çözecek katı atık, fiziki yapı olarak yetersiz terminal, prefabrik okulların modern binaya kavuşması, özellikle sanayicilerin dört gözle beklediği TEM çıkışı gibi bir ilde olmazsa olmaz olarak kabul edilen projeler için Düzce yıllardır beklemede ve içerisinde yaşayanlar da artık bu bekleyişin sona ermesini istiyor. Müteahhitlerden yana da şanssız bir il olan Düzce’nin geleceği için önem teşkil eden ve yeni yılda tamamlanması umut edilen diğer projeler ise şöyle: “Yapımı devam eden 300 yataklı devlet hastanesi, Şıralık Mahallesi’nde bulunan Kültür Merkezi, Düzce Üniversitesi yolu, Kaynaşlı, Çilimli ve Konuralp’te yapılacak TOKİ konutları, Yığılca yolu, BJK ve GS tesisleri, Kurugöl’de yapılacak turizm yatırımları, Kardüz Yaylası, Efteni Gölü çevre düzenlemesi ve ıslah çalışmaları, Efteni Otel’in yeniden turizme kazandırılması, Çilimli’de yapımı süren cezaevi inşaatı, ihalesi yapılan Akçakoca Sarıyayla Barajı...”
Kastınız mı var?

Öte yandan televizyonumuzu ziyarette önemli projelerin 13 yılda hala neden gerçekleştirilemediği yönündeki sorumuz üzerine Düzce Milletvekili Korkmaz da “Halkımız sitem etmekte haklı” diyerek öz eleştiride bulunmuştu. Korkmaz, “Şimdiye kadar niye olmadı diye sorarsanız her şeyden önce bir altyapıyı oluşturmanız lazım. Bizde oluşturmak için uzun zamandır yoğun çalışıyoruz. 13 yıl az bir süre değil halkın tepkisini anlıyoruz. Herhangi bir özür beyan edecek durumda da değiliz. '10 yılı aşkın zamandır iktidardasınız. Böyle bir gücün var neden yapmıyorsun, güçlüsünüz kastınız mı var?' diye bir yaklaşım var. Halkımız sitem etmekte haklıdır. Her türlü sitemi yapma hakkına sahiptir, biz de özür beyan etme hakkına sahip değiliz. Çalışıyoruz ama emin olun sizinle beraber daha ileride konuştuğumuzda çok şeyin çözülmüş olacağını göreceksiniz.” sözleriyle halkın tepkisinin haklılığını vurgulamıştı.

Haber; C. ÜSTÜNER