Hak-İş Konfederasyonu Düzce temsilcisi Seyhan Sarıgüzel, hükümetin bin 300 TL asgari ücret kararı ile ilgili görüşlerini paylaştı. Sarıgüzel, asgari ücretin bin 300 TL olarak uygulanmasına yönelik çalışmaları son derece olumlu bulsa da yaptığı yazılı açıklamada endişelerini sıraladı:

Kayıtdışı İstihdam Yükselecek!

Sarıgüzel,“Asgari ücret oranı, mevcudiyetin devamını ve yarattığı umutları hayal kırıklığına uğratmamalıdır. Asgari ücret artışı işyerlerinde dengelenmiş ücret politikalarını bozacak , kalifiye , kıdemli çalışan ve yeni işçi arasında ücret mesafesini daraltacak , işletmeleri yeni bir ücret politikasının yapılanmasına zorlayacaktır. Bu gelişmeler, çalışanlar açısından faydalı bir durumdur. ancak asgari ücret artışı, maliyet hesabı öne sürülüp, çalışanların işlerini kaybetmelerine sebebiyet verirse , kayıt dışı istihdam oranları hızla yükselecektir.”dedi.

Tehditle karşı karşıyayız!

“maalesef işverenler veya işveren örgütleri, asgari ücret zammının maliyet olarak zorluklarından bahsedip, aba altından sopa göstererek işçileri işten çıkarmaları gibi bir tehditle karşı karşıyayız. “ diyen Sarıgüzel, bu durumda asıl hedefin yüksek ücretli işçi yerine , düşük ücretle işçi istihdam etmek olduğunu savundu.

Vergi düzenlemesi yapmalı

bu sorunlara çözüm amaçlı  Hak İş Konfederasyonu olarak yapmış oldukları projeleri  genel Başkan  Mahmut Arslan’ın hükümet yetkililerine sunduğunu kaydeden Sarıgüzel,  projede özet olarak devletin asgari ücrete ilişkin vergi muafiyeti konusunda, adaletli bir şekilde düzenleme yapmasını talep ettiklerini belirtti.

Sadece asgari ücret değil, Küresel sebepler var!

Sarıgüzel, işverenler her ne kadar asgari ücret artışının maliyetini sebep olarak göstererek işçileri işten çıkartsalar da işletmelerin sorunları küresel koşulların eskisi gibi elverişli olmamasından kaynaklandığını belirtti.  Sarıgüzel o sebepleri ise şöyle sıraladı:

“küresel krizin devrimleşmesi ile ihracattaki daralmada Pazar kaybı, yakın coğrafyamızda istikrar olmaması, ülkemizde ve dünyadaki terör sorunu, önlenemeyen mülteci krizleri, ortadoğudaki kaos sebebi ile siyasi ve sosyal sorunlar, yaşadığımız ülkeler ile ticari bağlarımızın kopmak üzere olması,ülkemizdeki iç piyasa kapasitesinin üretime oranla tüketimin düşük seviyede olması”

Küresel ekonomik kriz ve tüketim pazarındaki daralmanın yeni oluşmuş bir sorun olmadığını kaydeden Sarıgüzel, işverenlerin işçileri aşırı maliyet yükünü gerekçe göstererek işten çıkarılmalarının tasvip edilir bir durum olmadığını söyledi. 

Haber;S.KAŞKIR