Düzce İmam Hatip Lisesi Mezunlar Derneği, Post Modern darbe olarak da bilinen 28 Şubat sürecine ilişkin 81 il ile eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenledi.28 Şubat Darbesi bin yıla azmetmiş zulmün adıdır’ tanımlamasıyla sözlerine başlayan Düzce İmam Hatip Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı İdris Çalışkan, 1997 yılının 28 Şubat’ında Milli Güvenlik Kurulu kararları sonrası ordunun Müslüman kesimi eğitimden medyaya, sermaye gruplarından dernek ve vakıflarına kadar “iç tehdit” olarak tanımlayarak özgürlük alanlarına, değer yargılarına “topyekün savaş” ilan ettiğini söyleyerek, süreci zorbalıklarla dolu bir utanç tarihi  olarak değerlendirdi.


“Ülkenin en önemli sorunu haline dönüştürülmüştür”

Literatüre “Post Modern Darbe” olarak giren sürece ilişkin düşüncelerini ifade eden Çalışkan “Yaşananların sadece asker tarafından değil sözde sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve sermaye grupları tarafından sınır tanımaz bir baskı ve zorbalık uygulamasına dönüşmüş, bu gruplar aldıkları brifinglerle militarizmi meşrulaştırmak için her türlü gayri hukuki uygulamaya imza atmış geride telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi hasarlar bırakmıştır. “İrtica” tehlikesi adı altında başlatılan ve dindar kesimi hedef alan baskı ve zulümler, akıl almaz algı oyunları ile desteklenerek ülkenin en önemli sorunu haline dönüştürülmüştür. Toplumu fişleme birimleri oluşturulmuş “kamusal alan” zorlama tabiri ile bir sürek avı haline getirilmiştir. Bu süreçte STK görünümlü birçok dernek ve grup militarizmin gönüllü kolluk gücü olarak faaliyet yürütmüştür. En barışçıl özgürlük eylemleri şiddetle bastırılmış gazeteciler, sivil toplum mensupları, öğrenciler DGM’lerde idamla yargılanmıştır. Süreç içindeki uygulamalar; insan hakları, hukukun üstünlüğü, eğitimde fırsat eşitliği, inanç özgürlüğü gibi anayasal hakları hiçe sayarken ulusal ve uluslararası kurumlar ve sözleşmeler de yanlı tutumu ile meşruiyetini kaybetmiştir.” Diye konuştu.

“En büyük mağdurları İmam Hatipliler ve üniversite öğrencileri oldu”

Çalışkan, 28 Şubat Darbesi’nin en büyük mağdurları eğitim hakkı gasp edilen İmam Hatip ve üniversite öğrencileri olduğunu belirterek konuya ilişkin şunları söyledi. “İmam Hatiplerin orta kısımlarını kapatmaya yönelik uygulamaya alınan 8 yıllık kesintisiz eğitim, üniversite sınavlarına girişte uygulanan katsayı engeli, üniversitelerde başörtüsü yasağı ile tarihte örneğine ender rastlanır bir adaletsizliğe imza atılmıştır. İmam hatip okullarında eğitim gören 13-14 yaşındaki çocuklar keskin nişancıların beklediği okul kapılarından geri çevrilmiştir. Eğitim hakkı ellerinden alınan öğrencilerin yurt dışına çıkmaya başlaması ile büyük bir beyin göçü yaşanmıştır. İmam hatiplerin orta kısımlarının kapatılması ve üniversite sınavlarında katsayı uygulamasının başlamasıyla imam hatiplerde eğitim gören öğrenci sayısı 500 binlerden 60 binlere düşmüştür.”

Çalışkan, son olarak süreci toplum olarak unutmayacaklarını ifade etti.  


Haber:Y.SEVER