Ekrem Çavuş’un hazırlayıp sunduğu ve her Perşembe günü izleyici ile buluşan “Düzce’de Sağlık Olsun” programı Düzce sağlığının nabzını tutmaya devam ediyor. Programın bu haftaki konuğu KETEM Sorumlu Hekimi Dr. Rabia Hizarcı oldu. Kanser hastalarının koronavirüse karşı alması gereken önlemler hakkında konuşan Dr. Rabia Hizarcı, kanser hastaları için hayati uyarılarda bulundu.

“Toplumun bizimle birlikte mücadele etmesine katkı sağlayalım”

Koronavirüse karşı alınması gereken tedibirler hakkında konuşan Dr. Rabia Hizarcı şunları söyledi: “Koronavirüse karşı savaşan asıl kişiler sağlık çalışanları gibi duruyor gerçekten de herkesin elini taşın altına koyduğu bir dönem herkes canla başla çalışıyor biz evet sağlık çalışanıyız ama herkes bir evlat, anne, baba… hepimizin ailesi var hastalığı götürmek istemediğimiz. O yüzden çok yönlü bakmak lazım, sağlık çalışanıyız diyoruz tamam, aynı zamanda ailelerimizi koruyalım hem de toplumun bizimle birlikte mücadele etmesine katkı sağlayalım.  Koronavirüse karşı ve diğer virüslere karşı mücadelede 14 kuralı iyice hatırlayıp kendi hayatımıza uyguladığımızdan emin olmamız gerekiyor.”

“Biz tam gönüllülükle çalışıyoruz, toplumumuzda aynı şekilde gönüllülükle evde kalmalı

Virüsün biteceği tarih ve kendi geliştirdiğimiz tanı kitleri hakkında konuşan Dr. Hizarcı şunları aktardı: “Bu konuda çeşitli görüşler var tabi ki ama nasıl yeneceğimiz herkesin uyum içinde çalışmasına bağlı. Biz tam gönüllülükle çalışıyoruz, toplumumuzda aynı şekilde gönüllülükle evde kalıp tüm önlemleri alırsa yenemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Kesinlikle çok önemli. Siz bir çaba gösteriyorsunuz olabilecek bütün vakalara tanı koymaya çalışıyorsunuz ve onun temas ettiği bütün bireyleri tespit etmeye çalışıyorsunuz ama siz bütün bunları yaparken eğer ekipman anlamında bir yetersizliğiniz varsa eliniz kolunuz bağlanıyor. Sağlık Bakanlığı şuanda gereken bütün desteği sağlama yönüyle mükemmel gidiyor.”

“Evde kalın derken ev içi korumaya da özen göstermemiz gerekiyor”

Koronavirüse karşı el ve yüz temizliğinin önemini vurgulayan Dr. Hizarcı şunları ifade etti: “Aslında bunlar çok basit şeyler herkesin evde uygulayabileceği şeyler. Şuanda sokağa çıkma yasağı yok biz herkese evde kalın diyoruz ama elbette herkes temel ihtiyaçları için dışarıya çıkmak durumunda ama bu duruma yaşlılarımız, kronik hastalıkları olan, kanser hastaları, organ nakli olmuş kişiler gibi bağışıklığı baskılanmış kişilerin biraz daha fazla dikkatli olması gerekiyor. Evde kalın derken ev içi korumaya da özen göstermemiz gerekiyor. Evde yapmamız gereken önemli şeyler var odalarımızı sık sık havalandırmak kıyafetlerimizi 60-90 derece arasında yıkmak, en temel şeylerden birisi ellerimizi yıkamak özellikle de evde sürekli dışarıyla teması olan bir bireyin daha çok dikkat etmesi gerekiyor yani. Çünkü diyoruz ki; virüs damlacık yoluyla bulaşıyor öksürme ile, hapşırmayla bulaşıyor ama öksüren bir kişi diyelim bir yüzeye öksürdükten sonra virüs orada kalıyor, işte o yüzden dışarıdaki birey oraya buraya dokunduktan sonra eve geldiğinde evin yaşlısı, genci, annesi babası fark etmez öldürücülükte yaşlıları belki şey yapıyor ama tutulum konusunda gençlerde bu konu da tam savunmalı değil.”

“Virüsün yayılmasını durdurmak bizim elimizde”

Virüsün yayılma hızına vurgu yapan Dr. Hizarcı şunları söyledi: “Aslında diğer ülkelere kıyasla bizim ülkemizde çok kontrolsüz yayıldığını söylemek doğru olmaz. Birçok ülkeye kıyasla bizim olduğumuz yer iyi bir yer ama tabi ki önemli olan bu vakaların çok daha yüksek sayılara çıkmasını önlemek. Hızlı yayılıyor bunu biliyoruz ama bunun ne kadar az olacağı bizim elimizde.”

“Temel olarak yaptığımız şeylerden bir tanesi kanser taramaları”

KETEM çalışmaları hakkında bilgiler veren Dr. Hizarcı şunları kaydetti: “Önce açılışını söylemek istiyorum. Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (Ketem), aslında isim bizim yaptığımız işi tam olarak anlatıyor, temel olarak yaptığımız şeylerden bir tanesi kanser taramaları, rahim ağzı kanseri, meme kanseri, kalın bağırsak kanserinin taramalarını yapıyoruz. Ama işimiz sadece bireyler gelsin taramalarını yapalım sonra evine gönderelim değil, biz istiyoruz ki kanser konusunda bilgi almak isteyen herkes gelsin. Çünkü kanser hepimizin korktuğu bir hastalık. Herkesin  aklında çok fazla soru var kanserle ilgili ama ne yapabiliriz, önlemek için elimizden neler gelir. Mesela meme kanseri için bahsedelim evde kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılır aynı zamanda bunların eğitimini vermek, halkı bilinçlendirmek de ketemin başlıca görevlerinden biri.”

“İnsanlara kanser hakkında bilgiler veriyoruz”

Kanser tedavisinde erken teşhisin önemine vurgu yapan Dr. Hizarcı şunları ifade etti: “Kalın bağırsak kanserinin taraması aslında hem kadınlarda hem erkeklerde yapılıyor. Kalın bağırsak kanseri bizim için çok önemli çünkü hem kadınlarda hem erkeklerde en sık görülen üçüncü kanser türü. Sıklığı 50 yaşından sonra ciddi derecede artıyor o yüzden biz ulusal tarama kapsamında 50 ve 70 yaş arası bireyleri iki senede bir gaitada gizli kan dediğimiz yöntemle taramalarını yapıyoruz. Hem kurumumuza bireysel başvuru kabul ediyoruz hem de saha çalışmaları yaparak köylere gidiyoruz, mahallelere, camilere, Kur’an kurslarına gidip hem bu kanser hakkında bilgi veriyoruz hem de o testi bizim yaptığımız küçük tüpler var bu tüpleri vatandaşlara veriyoruz nasıl yapacaklarını da anlatıyoruz. Siz bunları yaptıktan sonra bize getireceksiniz biz sizin sonuçlarınıza bakacağız 10 dakika içinde tarama sonuçlarını size söyleyeceğiz diyoruz. Bizim o testte baktığımız şey aslında sizin dışkınızda kan veya kanamaya neden olan bir şey var mı? Biz temelde bunu tarıyoruz. Ama tabi ki bizimki bir tarama testi yani bu testin sonucunun pozitif çıkması sizin yüzde 100 kanser olduğunuz anlamına gelmiyor. “