İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde (AFAD) gerçekleştirilen toplantıda Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı, yaşanan su baskını ve toprak kaymasının ardından yapılan çalışmaları değerlendirdi.
Yerel basın mensupları ve ajans temsilcilerinin katıldığı toplantı, Vali Dağlı’nın istatistiki bilgileri paylaşması ile başladı.

“İlk günkü kurtarmalar çok daha önemliydi”

Sözlerinin devamında ekiplerin 12 gün boyunca öz verili çalıştığını aktaran Dağlı, şöyle konuştu:

"Özellikle ilk günkü kurtarmalar çok daha önemliydi. Tamamen çatılardan, suyun içinden ve ağaçların üzerinden vatandaşlarımız alındı. Burada Jandarma Genel Komutanlığı’mız, hava ve kara kuvvetleri komutanlıklarımızın helikopterleri çok etkin bir şekilde çalıştı. Sel felaketinden 49 köyümüz etkilendi, bunlardan 24'ü biraz daha fazla etkilendi. Ardından 4'ünün daha ağır etkilendiğini görüyoruz."



“Bunlar gerçekten büyük rakamlar”

Kaybolan 7 vatandaşın da bulunduğuna değinen Dağlı, çalışmaların sürdüğünü vurgulayarak heyelanın bilançosuna temas etti:

"Heyelanlardan 141 kilometre yol gitmiş, etkilenmiş. 95 köprü ve menfez yıkılmış, bunlar gerçekten büyük rakamlar. 41 köyün içme suyu şebekesi zarar görmüş."

“Bundan sonra tabii ki müsaade edilmeyecek”

"Aynı hataları tekrar yapmayalım." diyen Dağlı, bu bölgede yürütülecek olan çalışmalar hakkında şu ifadeleri kullandı:

"Bundan sonra işi sadece vatandaşa bırakmayacağız. İmar planlarını biraz daha iyi dizayn edip Melen Suyu'nun tüm kollarını, havzalarını tahkimatlarını iyi yapmak suretiyle, kesinlikle buradan yolların geçilmesine bundan sonra müsaade edilecek, ne de içinde ev veya fındıklık, bahçe, kümes yapılmasına bundan sonra tabii ki müsaade edilmeyecek. Bununla ilgili DSİ Genel Müdürlüğü’müz ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışmalara başladılar."



“Önemli olan bundan sonra tedbirli olmak”

Heyelan riski olan bölgelerde de çalışma yaptıklarını kaydeden Dağlı, şunları aktardı:

"Karatavuk köyünde heyelana maruz olan mahallelerimiz vardı, bununla ilgili tespitler yapıldı, evler boşaltıldı. Muhtarımız da yardımcı oldu, o gece boşaltıldı evler. Muhtarlarımızla da koordineli çalıştık. Önemli olan bundan sonra tedbirli olmak, aynı hataları tekrar yapmamak. Dere yataklarına kesinlikle ev yapmamak, bizim nüfusumuzun yüzde 89'u Melen Su Havzasında yaşıyor. Biz her zaman su ile gelebilecek afetlere maruz kalabilir, böyle bir endişe var."



Denizdeki otomobiller ne zaman çıkarılacak?

Çalışmalar kapsamında denize giden otomobillerin çıkartılması işlemine ne zaman başlanılacağını hakkında konuşan Düzce Valisi Dağlı, şunları kaydetti:

“Bu konuyla ilgili bir kaynak bize gönderildi. Araç alımına başladık. Birkaç gün içerisinde onu alacağız. Hem kum temizleme yapacağız, hem de sahilin temizliğini, denizin içinin temizliğini bu sayede yapacağız.”

“Soruya cevap vermiyorum”

MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın “gönderilen bir para olmadığı” iddiası sorulan Vali Dağlı şu ifadelerde bulundu:


“Ben bu şekilde bir soruya cevap vermiyorum. Devletimiz her türlü yardımı yaptı. Herkes şahit, herkes biliyor. Ama sizin sorunuza veya kişiye olan bir cevap değil bu.”



“Suda hiçbir sıkıntı yok”

Akçakoca’daki içme suyunun temizliği ve deniz suyuna girilebilme durumunu değerlendiren Dağlı ifadelerini şöyle sürdürdü:

“Birkaç gün önce bu suların içilmemesi, kaynatılmadan kullanılmaması ve denize girilmemesi şeklinde, Sağlık Müdürlüğü’müz bizim talimatımızla bir açıklama yapmıştı. Daha sonra müdürlüğümüz yaptığı tahlillerle denize girmenin sakıncası olmadığını bize bildirdi. Biz de bunu kamuya açıkladık. Akçakoca Belediyesi de açıkladı. Akçakoca’nı şu anda turizmin zirvesinde olması lazım. Şu anda hiçbir sıkıntı yok. Tesislerimiz açık, İçme suyunda, kullanma suyunda ve deniz suyunda hiçbir sıkıntı yok. Tüm misafirlerimizi bekliyoruz Akçakoca’mıza.”

“Kelimelerin önemi var”

Düzce’nin Afet Bölgesi ilan edilmesi ardından yapılan “sehven” açıklamasının nedeni sorulan Vali Dağlı şunları söyledi:

“Bu teknik bir konu. Kelimelerin önemi var. Biz yanlış yapmayalım diye açıklamayı AFAD Başkanı’mız yaptı. Aradaki nüans nedir, fark nedir açıkladı. O açıklamalarda bulabilirsiniz. Ben yanlış bir şey söylemek istemiyorum."



“Köy varlığını devam ettirecek”

Esmahanım Köyü’nün bulunduğu yerden taşınacağı ve vatandaşlara farklı imkânlar sağlanacağı yönündeki iddialara ilişkin olarak sözlerini sürdüren Dağlı, yürütülecek çalışmalara da değinerek şunları söyledi:

“Esmahanım Köyü 1864 yılında kurulan bir köyümüz. Burası eski ve yerleşmiş bir köy. Buradaki dereler, çaylar ve Melen Havzası’nın durumuyla ilgili, Devlet Su İşleri, Çevre Bakanlığı’mızla bu çalışmalara başladı. Onlar ölçecekler. Taşınma olacağını kesinlikle düşünmüyorum. Böyle bir şey mümkün değil. Oradaki çayın asıl havzası örneğin 250 metre ise bu alana ev ve yerleşim olmayacak. Ancak kenarları oldukça geniş bir köy. Bu alanlarda köy varlığını devam ettirecek. Bu konularda bir tereddüt yok. Tabi bunlar teknik konular.”

Ekiplerin son enerjisine kadar bölgede var olduğunu aktaran Dağlı, tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.

Haber: İ.İ.AYDOĞDU
Görüntü: T.AKARSU-T.BEKTAŞ