TSK’nın konuyu gündeme getirip hükümetin desteğini istemesine karşın İçişleri Bakanı Beşir Atalay, valiliklere gönderdiği genelgede, bazı durumlarda kolluk kuvvetlerine bazı durumlarda ise vatandaşın lehine talimatlar verdi. Genelgede, durdurma ve kimlik sorma yetkisinin kullanılması için kolluk görevlilerinin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan “makul bir sebebin bulunması” gerektiğinin altı çizildi. Buna göre; Süreklilik arz edecek, fiili durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılmayacak. Kolluk görevlileri, durdurduğu kişiye durdurma gerekçesini bildirecek ve gerekçeyle ilgili sorular sorarak kimliğini göstermesini isteyecek. Durdurulan kişilere kemliğini ispatlama konusunda gerekli kolaylık gösterilecek. Durdurulan kişide kimlik belgesinin bulunmaması, gerçeği aykırı beyanda bulunması halinde kişi tutulacak ve durum derhal Cumhuriyet savcısına bildirilecek. Bu kişi, kimliği açık şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınabilecek. Kimliğinin tespiti için tutulan kişiye, kimliği saptandıktan sonra ve talepte bulunması halinde ne amaçla tutulduğu konusunda ve tutulma süresine dair belge verilecek. Kolluk, durduğu kişi üzerinde veya aracında silah yada tehlike oluşturan bir eşyanın bulunması konusunda yeterli şüphe olması halinde kendisine yada başkalarına zarar vermesini önlemek için gerekli önlemleri alacak. Ancak bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemeyecek. Önleme aramasında kişilerin üstü, özel kağıtları, eşyası ve dışarıdan bakıldığında içi görünmeyen bölümleri dahil araçları arabilecek. Ancak, konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyelerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamayacak. Kolluk kuvvetleri, tehlikenin önlenmesi, bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenleri, herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya her zaman yetkili olacak. Önleme aramaları, “Önleme Araması” usulüne göre verilmiş sulh ceza hakiminin kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin vereceği yazılı emirle yapılmaya devam edilecek.

Haber: R. BAL