MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, Türkseven Şirketler Grubu bünyesine geçen Öncü Medya Grubu’na bir ziyaret gerçekleştirerek, Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Türkseven’e başarılar diledi. Sohbetin sonunda Öncü Haber mikrofonuna gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, önemli açıklamalar yaptı.



“Faruk Türkseven hayatını Düzce’ye adamış bir insan”
İlk olarak Öncü Medya’nın Türkseven Grubu’na katılması hakkında konuşan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Faruk Türkseven’e almış olduğu bu zorlu görevde başarılar diliyorum. Parasını ödeyerek zor ve kutsal bir görev üsteniyorsunuz. Başaracağına inanıyorum çünkü kendisi Düzce’yi seven, hayatını Düzce’ye adamış, Düzce’nin sorunlarını bilen, şimdi daha çok uğraşacak olan bir insan olarak kendisine başarılar diliyorum. Yeni yatırımının hayırlara vesile olmasını diliyorum.“

“Sayın Önder Tonyalı bu kurumu bu yerlere kadar getirdi”
“Bizim sadece Öncü ailesinden değil medyadan genel beklentimiz var.” diyen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu da nedir, Düzce’nin sorunlarının tespiti noktasında, çözüm önerileri noktasında adaletli davranmaları, karşılarına çıkabilecek sorunlara ve müdahalelere göğüs gerebilmeleri noktasında bunu başarabileceklerine inanıyorum. Sayın Önder Tonyalı’ya da hayırlı olsun demek gerekiyor. Kendisi bu kurumu bu yerlere kadar getirdi. Ona da Düzce adına teşekkür etmemiz gerekiyor. Düzgün, dürüst, sorunların çözümü noktasında ellerinden gelen gayreti göstereceklerine inanıyorum. Bizim de bütün medya guruplarının üzerime düşeni yapacağımızı bilmelerini istiyorum.”
 

“Fındıkta üzerimize düşeni yapıyoruz”
Üreticilerin artık fiyat bekleyişinden usandığı fındık konusuna da değinen Yılmaz, şunları kaydetti:

“Biz Düzce’de gerek fındık konusunda olsun, gerekse Düzce’nin sorunları noktasında olsun, sorunların tespitleri ve çözüm önerilerini ilgili birimlere öneriyoruz. Mesela fındıkta ne yaptık? Fındıkla ilgili meclis kapanmadan önce Sayın Cumhurbaşkanının sözü vardı. TMO’nun fındık alacağına ve fiyatların açıklanacağına dair ama siz de takdir ederseniz bakanlıklarda ve cumhurbaşkanlığında bütün yönetimler değişti. Buna rağmen TMO müdürü atanır atanmaz hemen telefon ettik. Hem hayırlı olsun hem de tespitlerimizi illettik. Çeşitli medya kuruluşlarında da fındığın, fındık üreticisinin sadece Düzce, Ordu, Giresun fındık üreticileri için değil burada yaşayan esnaf açısından, Türkiye açısından ne kadar önemli bir ürün olduğunu tekrar ve tekrar kendilerine hatırlattık. Kendilerinin de bildiğini ümit ediyor ve düşünüyorum. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz.”

“İki dönemdir hiçbir hekim Düzce’yi tercih etmiyor, neden?”
Düzce’nin sorunlarının çözümü noktasında düzeltecek merci olan iktidar temsilcileri ile bir araya geldiklerini aktaran MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, “Yetkileri olanlara sorunların tespiti noktasında önerilerimizi getiriyoruz ve arkasından da takibini yapıyoruz.” dedi. Yılmaz, şöyle devam etti: “Mesela hastaneyle ilgili sorunlar var. Bununla ilgili çözüm önerilerini iktidar milletvekili Fahri beyle ve il başkanlarıyla geçen gün ayak üstüne olsa dedik ki sorunlar var. İşte kadro geldi. Kadro geldi ama Düzce sağlık alanında, eğitim konusunda eğer mecburi hizmet alanı olmuşsa, cazibe merkezi değil mecburi hizmet alanı. Eskiden biliyorsunuz Düzce memurlar açısından bir cazibe merkeziydi. Kurum içi tayinlerde öncelikli olarak tercih ediliyordu. Ama iki dönemdir hiçbir hekimin Düzce’yi kurum içi tercihlerde tercih etmediklerini biliyoruz. Tercih etmiyorlar neden kötü bir yerde miyiz? Bana sorarsanız Türkiye’nin en güzel coğrafyasında yaşıyoruz. İşte bunları tespit etmemiz lazım.”  dedi.



“Hastanede kötü bir yönetim var”
Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’nde kötü bir yönetim olduğunu savunan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ama bu nereden kaynaklanıyor, hastane yönetiminden mi, kurum müdürlüğünden mi, siyaset idaresinden mi bilinmez ama burada kötü bir yönetim var. Bence kötü olmasında üçü de kötü işliyor. Eğer Düzce’de 8 ayda 20’nin üzerinde doktor istifa, tayin gerekçeleriyle ayrılıyorsa ve hala kadın doğum uzmanı bir tane geliyorsa burada kurum içinde düzen getiremezsiniz. Bundan önceki iki dönemin zorunlu hizmeti bakanlık es geçmiş ve siyasiler de bunu atlamış. Siz nasıl atlarsınız? Burada kadın doğum uzmanı eksikliği olacağı belli. Yandan uzmanlık kazananlar var, tayin isteyenler var. Bunun hiçbirini takip etmemiş, kim takip etmemiş, hastane idaresi takip etmemiş yada etmiş bildirmiş sağlık müdürlüğü takip etmemiş o da etmiş bildirmişse o zaman siyaset bunu takip etmemiş. Bu dönem takip ettik ve birkaç tane geldi. Ama bundan önceki iki dönem Düzce’de tamamen boş geçti. Burada bir sıkıntı ve sorun var.”

“Sorumluluklarımızın farkındayız”
Düzce milletvekili olarak üzerine düşeni yapmaya çalıştığının altını çizen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

“Dört başı mamur yaptığımızı da iddia etmiyorum. Her şeyi doğru yapıyoruz demiyorum, bizim de eksiklerimiz olabilir ama biz elimizden geleni yapıyoruz. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Tecrübesizliğimiz var mı, var. Her insanın belli başlı tecrübesizlikleri olabilir. Bu tecrübesizliğimizi önümüzdeki dönem giderdikçe daha fazla ataklarımız olacak ama siz de takdir edersiniz ki seçimler olalı daha üç ay olmuş, üç ayın bir ayı meclis yoğun bir çalışma evresi geçirmiş, iki ayında da tatil olmuş. Bu dönemler içerisinde biz üzerimize düşenlerin hepsini yerine getirememiş olabiliriz ama sorumluluklarımızın farkındayız, sürekli sahadayız, bize gelen istekleri yerine getirmeye çalışıyoruz, onların takibini yapmaya çalışıyoruz. Her gittiğimiz kurum yöneticisine şunu söylüyoruz, ne eksiğiniz varsa bize getirin. Biz Ankara’da ilgili bakanlığa gidip isteyelim. Hatta biz tek başımıza gidip de şov mahiyetinde olmayalım. Siz de gelin bizimle. Sadece bizimle değil iktidar partisi milletvekilleriyle beraber de gidelim bakanlığa. Önemli olan Düzce kazansın, Düzce’ye hizmet gelsin. Hepimiz gittiğimiz zaman ne kadar yüksek perdede söylersek o kadar hizmet alırız. Bunu tüm kurum yetkililerine söylüyoruz, siyaset kurumuna da söylüyoruz. Kimse gelmedi, imtina etmiyorum, tek başıma giderim ama görevini yapmayan, bu raporları bize tespit etmeyip sadece bizim hazırladığımızla gerekeni yapıp o kurum yetkilisinin de başının etini yeriz.”

“Böyle bir yaklaşım seçmene karşı ahlaksızlık olur”
Söz MHP’nin yerel seçimlerdeki hedefine geldiğinde “Siyaset kurumu iddia kurumudur.” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:

“Tabii ki biz 10 belediyenin tamamını almak için elimizden gelen çabayı sergileyeceğiz ama “10 belediyenin 10’unu da alacağız, 8 belediye alırız, 7’isi alırız, 3’ünü domine ederiz.” Böyle bir yaklaşım seçmene karşı ahlaksızlık olur.”

MHP’nin aday profili
MHP’nin belediye başkanı aday profilini ise şöyle açıkladı:

“Biz diyoruz ki seçmenin tercih edeceği, bizim ve Düzce halkının kriterlerine uygun, milli manevi duygularına bağlı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin çizgisinden ve ülküsünden, yanlış yola sapmayacak ve garson belediyecilik yani halka hizmet edecek halka belediye başkanı olacak değil gibi insanları karşılarına koyacağız. Kapı kapı bu arkadaşlarımızla birlikte çalışacağız. Bu arkadaşlarımızın Allah’ın izni halkın da takdiriyle seçilmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Takdir milletindir, amenna. Milletin tercihlerinin de başımızın üstünde yeri vardır. 15 olsun, 25 olsun, 35 olsun, o kadar çok olsun ki hem seçeneklerimiz artsın. Adaylarımız adaletli hizmet edecek.”

“Son dönemde bizi üzen bazı duyumlar alıyoruz”
Konuşmasının devamında Düzce Belediyesi’ni işaret ederek “Kadroları değerlendirin adaletli mi sizce?” sorusunu irdelemeye açan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Düzce Belediyesi’ndeki kadrolaşma, işçiler, Düzce’de hizmetlere bakın. Hangi mahalleye ne kadar hizmet gitmiş. Son dönemde bizi üzen bazı duyumlar alıyoruz. Bunlar hiç yakışmıyor. Mesela bazı İl Genel Meclisi üyelerinin, bazı muhtarlara işte ne kadar oy verdiyseniz o kadar hizmet alırsınız şeklinde bazı ifadeleri olduğunu duyuyoruz. Bunlar çok hatalı, geçmişte bu hataların bedelini fazlasıyla ödemiş siyasi partiler var. Demek ki aynı şekle bürünmeye başlamış. Biz diyoruz ki adalet, kardeşim Ağa Köyü’nün suyu yokken, sen Beyköy’üne “Tazyikli su getireceğim.” dersen o su içemeyen çocuğun ahı, evini temizleyemeyen kadının ahı seni tutar siyaseten. “Asfalt yaptım oldu, yama yaptım oldu” değil kaliteli hizmet. Neticesinde bir daha gelip benim asfaltımı kimse kesemeyecek. Millet bu paraları kolay kazanmıyor. Bak dolar altı buçuk lira olmuş. Bu milletin, bu devletin parasının hiç kimsenin çarçur etmeye hakkı yok.”

Haber: C. ÜSTÜNER