Kurulduğu 1998 yılından beri Türkiye'nin önemli meselelerini tartışan Abant Platformu, 'Türkiye'nin Yönü' konusuyla toplandı. Aydın, yazar, gazeteci ve farklı branşlardan akademisyenler toplantıda görüş ve önerilerini ortaya koyacak. 20 -22 Haziran 2014 tarihlerinde Akçakoca'da gerçekleştirilen 33. Abant Platformu toplantısında katılımcılar, 5 ayrı oturumda 'Türkiye'nin Küresel Sistemdeki Yeri', 'Sistem Tartışmaları ve Kuvvetler Ayrılığı', 'Demokrasi, İktisadi Kalkınma ve Çevre Sorunları', 'Sivil Toplum ve Siyasal Katılım', 'Demokratik Temsil Sorunları: Çoğunlukçuluk ve Çoğulculuk' konularında serbest müzakere yapacak. Açılış konuşmasını yapan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, ülkenin ortak akıl ve ortak vicdanının kristalleştiği önemli zeminlerden birinin Abant Platformu olduğunu ifade etti. "Türkiye'nin Yönü" adından da anlaşılacağı üzere, bu toplantıda siz değerli katılımcıların katkıları ışığında ülkemizin bir dizi önemli konuda nasıl bir yön izlemekte olduğunu tartışacağız." diyen Yeşil, bir yandan bu yönelimlerin arka planını tahlil ederek geçmişten ders çıkarmaya çabalarken, diğer yandan da sivil sorumluluğun gereği olarak geleceğe dair görüş ve önerileri net bir biçimde ifade etmeye çalışacaklarını kaydetti.

 

Ya hesap verebilir olunacak...

 

Yeşil, şöyle devam etti: "Ülkemizin ve içinde yaşadığımız zorlu coğrafyanın hali hazırdaki durumu göstermektedir ki hepimiz önemli bir yol ayrımındayız. Bundan sonra ne yöne gideceğimizin kararını kendimiz verecek ve sonuçlarını da yine hep birlikte yaşayacağız. Artık ya herkesin aynı derecede hesap verebilir olduğu bir şeffaflık kültürünü hâkim kılacak ya da hukuksuzluğun tahakkümüne razı olacağız. Ya başta Avrupa Birliği olmak üzere demokrasi ve insan haklarını merkeze alan hedeflere odaklanacak veya içimize kapanarak siyasi ve ekonomik belirsizliklerle baş başa kalacağız. Ya tüm kesimlerin sahipleneceği, insanı yaşatmayı temel öncelik kabul eden bir devlet-vatandaş ilişkisi inşa edecek ya da her devlet gücünü ele geçirenin bir diğerini ötekileştirmesini seyredeceğiz. Ya kaynağı veya hedefi kim olursa olsun haksızlığa karşı tavır alacak veya sıradaki günah keçisi olma endişesiyle yaşayacağız. Yaşanan bunca sancıya rağmen iyimser olmak için ciddi nedenlerimiz var. Unutmamalıyız ki tüm iniş çıkışlara rağmen yaklaşık 150 yıldır yaşamakta olan bir parlamenter geleneğin çocuklarıyız. Alabildiğine renkli ve bu renkliliği ifade etme konusunda giderek bilinçlenen bir toplumsal mozaiğin parçalarıyız. Son derece dinamik bir sivil toplum yelpazesine sahip bir ülkeyiz."

 

Ortak çözüm yegâne çıkar yol

 

Başta bugün bu salonda bulunan katılımcılar olmak üzere, ülkemizden ve dünyadan pek çok aydının on beş yılı aşkın emeğinin ürünü olan Abant geleneğinin hep böylesi kritik dönemlerde söz söylemenin adı olduğunu dile getiren Yeşil, "Daha da önemlisi, bu söz söylenirken ne farklılıklarımızdan ne de birbirimize olan saygımızdan ödün vermedik. Geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki kapsayıcı, samimi ve karşılıklı anlayışa dayalı tartışmalar demokrasi yolculuğumuz için değerli katkılar üretti. Her defasında daha iyi anladık ki, ortak sorunlara ortak çözüm arama ahlakı bizler için yegâne çıkar yol oldu." ifadelerini kullandı.

 

 

Haber;C.Üstüner