Kızılay Düzce Şube Yönetiminin görevden alınmasının ardından, yeni yönetimde yer alan isimlerin ortaya çıkan selfiesi, Düzce kamuoyunda şimdiden her kesimi düşünceye sevk etti.

Kızılay Düzce Şubesi’nde yaşanan kan değişikliğiyle beraber göreve getirilen Avukat Halil Aydın’ın listesinden denetim kurulu üyesi olarak yönetime giren İdris Çalışkan’ın çektiği selfie oldukça manidar.

Kemal Demir ve ekibinin görevden alınmasıyla başlayan ve eski vekil İbrahim Korkmaz ve Memur-Sen eski İl Başkanı Orhan Kılıç’ın da müdahil olduğu iddialarıyla gündeme gelen başkanlık yarışında adı Yaşar Özdemir ile birlikte başkanlığa yakıştırılan Halil Aydın, bayrağa uzandı.

Uzandı uzanmasına da, Aydın’ın listesindeki isimler incelendiğinde yönetim kurulu üyelerinin hangi isimlerden oluşacağı noktasında AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin’in etkisinin büyük olduğu görülüyor.

Kısaca konunun analizi böyle.

İbrahim Korkmaz’ın el attığı süreçte yönetim kurulu başkanı atanırken duruma müdahil olan AK Parti’nin İl Başkanı Hikmet Keskin’in babası İlyas Keskin, Kızılay Denetçisi İdris Çalışkan selfie çekerek duruma hakim olduğu yönünde mesaj vermiş.

Gel gelelim aynı il başkanı partinin il disiplin kurulu başkanı olan görevden alınan Kızılay Yönetimi’ndeki Yaşar Özdemir için Kızılay Genel Başkanı’nı atayıp, ‘Benim adayım Yaşar’dır diyerek Yaşar Özdemir de, ‘Başkan sensin’ diyecek kadar meseleye hakim görünüyordu.

İşin en farklı boyutu ise eski Bakan Faruk Özlü’den geldi. Özlü, o günlerde Bodrum’da tatilde olan iş insanı Önder Tonyalı’nın Kızılay Düzce Şube Başkanı olması yönünde Kızılay Genel Başkanına ses verdi.

Fahri Çakır’ın bu topa girdiğini duymadık bilmiyoruz.

Keskin’in, ‘Düzce’nin Ablası’ dediği Ayşe Keşir Hanımın da Mine Met için hatır koyduğu, bu hatırın da kabul gördüğüne şahit olduk.
İşin özü, özeti bu.

Çok şey bildiğimizden değil, çok şeyi daha iyi bildiğimizden de değil…

Bir şeyi iyi gördük. İbrahim Korkmaz gerçeği.

Oyun kuran, kurulan oyunu neticelendiren ve etkili, yetkili olanlara, etkilerini, yetkilerini sorgulatan sonucu olan İbrahim Korkmaz gerçeğini gördük.

Düzce’de siyaset adına çıkan çok sesli ayrı istikametli söylemlerle Kızılay ve diğer kurumlarda Düzce’nin birliktesizliğinin sonuçlarını gördük.

İngilizler, Pakistan ile Hindistan arasına Keşmir’i, Yunanistan ve Türkiye’nin arasına Kıbrıs meselesini koydular. Kavga etsinler, uyumsuzluk yaşasınlar, her zaman müdahale edelim diye.

Düzce önce kendi içinde aynı dili konuşup, aynı duyguyu paylaşmadan yürürse çelme yemeye, yönetilmeye devam eder.

Ağır aksak kör topal yürürken güç ve ikbal mücadelesi ön plana çıkınca çayın taşıyla çayın kuşunu vururlar.

Sonuç; İbrahim Korkmaz’ın Orhan Kılıç’ıyla salladığı kılıcın rüzgarından Düzce’deki irade ve güç odakları savruldu gitti.

Aynı dili konuşan, aynı duyguyu paylaşan Düzceli olabilen rüzgarla da beraber olmak dileğiyle. Korkusuz, aydınlık günlerde Kızılay yönetimi Düzce’ye hayırlı olsun.