Düzce Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Osman Kayapınar, Kardiyoloji bölümünün çalışmaları ve kalp hastalıkları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

“Kalp yetmezliği ve koroner damar hastalıklarıyla çok sık karşılaşıyoruz”
Son yıllarda çevre illerden çok sayıda hastanın tedavi olmak için Düzce Üniversitesi Hastanesi’ni tercih ettiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Kayapınar, hastaneye başvuran hastalarda, kalp yetmezliği ve koroner damar hastalıklarına çok sık karşılaştıklarını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Kayapınar; diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, aile hikayesi, sigara kullanımı ve yaşam tarzı gibi bir çok etkenin kalp hastalıklarına yol açabileceğine işaret etti. Kalp hastalıklarının belirtileri hakkında bilgiler veren Kayapınar, “Düzce’de genel olarak hastalar yürüyemez hale gelince geliyor. Kriz geçiriyor, son ana kadar bekliyor. Eğer son zamanlarda gelişen efor kapasitesi kaybı, nefes darlığı, göğüs ağrısı ya da ritim bozukluğunuz varsa kesinlikle kardiyoloğa başvurmalısınız.” diyerek risk faktörü taşıyan kişilerin kardiyoloji polikliniğine başvurmaları gerektiğini dile getirdi.



 “Mevsim geçişlerinde kalp yetmezliği olan hastalar risk altında”
Soğuk ya da çok sıcak havada kalp kaynaklı göğüs ağrılarının kalp krizi riskini arttırabileceğine değinen Yrd. Doç. Dr. Kayapınar, mevsim geçişlerinde bütün kronik hastalıklarda olduğu gibi kalp yetmezliği olan hastaların da risk altında olduğunu kaydetti.

 “Kalp krizi riskini azaltmak yaşam tarzınızla ilişkili”
Kalp hastalarının yarışmalı sporlardan kaçınarak efor kapasitelerine göre doktorlarının önerdiği sporları yapabileceklerinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Osman Kayapınar, “Kalbimizi korumak ve kalp krizi riskini azaltmak, yaşam tarzımızla yakından ilişkilidir. Metabolik sendrom, diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi gibi kontrol edilebilir risk faktörlerini yöneterek kalp hastalıklarının önüne geçmek bir noktaya kadar mümkün olabilir, ancak değiştirilemeyen risk faktörlerinin de var olduğunu biliyoruz. Çocuklarımıza, doğru beslenme ve spor alışkanlığını küçük yaşlardan itibaren kazandırmak zorundayız ve çocuklarımızı başta sigara ve alkol olmak üzere son zamanlarda artarak devam eden madde kullanımları konusunda da eğitmeliyiz. ” sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.

Haber: C. ÜSTÜNER