Sağlık  çalışanlarının sorunlarını her fırsatta dile getiren Türk Sağlık-Sen Düzce Şube Başkanı ve Öncü TV’de ekranlara gelen “Düzce’de Sağlık Olsun” programının sunucusu Ekrem Çavuş, yaptığı basın açıklaması ile sağlık çalışanlarının sıkıntılarını tekrar gündeme taşıdı.

Bu sıkıntılı süreçte sağlık çalışanlarının seslerinin duyulmasını ve taleplerinin karşılanmasını isteyen Çavuş “Öldürme, yaralama, dayak ve küfür istemiyoruz. Sesimize ses verilsin istiyoruz” dedi.

Çavuş yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Gerek Dünya gerekse Cennet Vatanımız şu günlerde koronavirüs belası ile mücadele etmektedir. Malumunuz olduğu üzere koronavirüs ile yapılan savaşta Sağlık çalışanları en öndedir.

Vaka sayılarının her geçen gün artması, Sağlık çalışanlarının omuzlarına binen yükün daha da artmasına neden olmaktadır.

Türkiye Zaten hekim ve diğer sağlık personelleri açısından karşılaştırma yapıldığında OECD’nin çok gerisindedir.

Türkiye’de toplam 153 Bin 128 doktor görev yapıyor. OECD verilerine göre Türkiye 187 ile en alt sıralardadır. OECD ortalaması olan 348i yakalayabilmemiz için 153 bin doktora yani mevcut doktor sayımızın 2 katına ihtiyacımız var.

100 Bin Kişiye düşen Hemşire ve Ebe sayısı bakımından ülkemiz 301 ile OECD  sıralamasında sonda yer almaktadır. OECD  ortalamasını (938) yakalayabilmemiz için 509.600 Hemşire ve Ebe açığımız bulunmaktadır.

Bu rakamların bize anlattığı bir başka şey ise sağlık çalışanlarının nasıl bir fedakârlıkla görev yaptığıdır. Dünyadaki meslektaşlarının iki katı çalışma azmi gösterdikleridir. Yetersiz istihdama rağmen özverili şekilde çalışan arkadaşlarımızın sağlığını korumak bu süreçte her şeyden önemlidir. Sağlık çalışanları arkadaşlarımızın özellikle koruyucu malzeme ve ekipman konusunda hiçbir eksiklikleri olmamalıdır.

Sağlıklarının korunması için en üst seviyede tedbirler ile çalıştırılmalıdırlar. Sağlık çalışanları koronavirüs ile ilgili birimlerde tuttukları nöbetlerden sonra her ihtimale karşın birlikte yaşadığı ailesine yani eşine çocuklarına varsa anne ve babasına virüs bulaşmasın diye evlerine gitmekten haklı olarak imtina etmektedirler. Bu zor zamanda ilimizde otelini sağlık çalışanlarına açan, akaryakıt indirimi yapan, evde yaptığı böreği hastanelere getirip sunan, bizleri duaları ve alkışları ile destekleyen Necip Türk milletine sonsuz teşekkür ederiz.

ANCAK;

Sağlık çalışanlarına otelimizde yer yok diyenleri, ev tutmak isteyenlere fahiş fiyatlar söyleyerek reddedenleri, şiddet uygulayanları, tv ekranlarında sağlık çalışanlarını hedef gösterenleri asla

UNUTMAYACAĞIZ

Medyatik kişilerin Tv kanallarında başı ağrısa saatlerce hatta günlerce konuşulması, ancak söz konusu kahraman sağlık çalışanları olunca birkaç sesin çıkmasına dahi bazı ulusal kanallar tahammül edememesinin izah edilecek bir tarafı var mıdır?

Buradan ilimizde bulunan Kadirşinas Öğrenci pansiyonu sahipleri ve otel sahiplerine sesleniyorum. İnşallah ihtiyaç olmaz ancak olursa sizlerden Kahraman sağlık çalışanlarını şu zor günlerde yalnız bırakmamanızı istiyoruz. Zira bu zor dönemde koronavirüs ile yaptığımız savaşta sizlerinde bir mermisi olsun. Biz birlikte TÜRKİYEYİZ.

Bu süreçte sağlık çalışanları seslerinin duyulmasını ve taleplerinin karşılanmasını istiyor, çok şey istemiyoruz !

Sesimize ses verilmesini istiyoruz…

Öldürülme, yaralanma, dayak ve küfür istemiyoruz…

Saatlerce ayakta kaldıktan sonra başımızı koyacak bir yastık istiyoruz…

Yüzleri asık bizleri görünce yönünü başka tarafa çeviren, bizi geçiştiren idareciler istemiyoruz…

Çocuklarımızı emanet edecek kimsemiz olmadığından eşlerden bir tanesine idari izin verilmesini istiyoruz…

Sözleşmeli olup eşi başka il de çalışan kardeşlerimize bu sürece mahsus olmak kaydı ile birlikte çalışma imkanı istiyoruz…

Aynı unvana sahip olan, bir kısım arkadaşlarımız yoğun bir şekilde nöbet tutup, kendilerini her türlü riski göze alarak feda ederken, eften püften bahanelerle, torpille masa başında oturan yada geçici görevle nöbetsiz yerlerde çalışanlarında bu sürece dahil edilmelerini istiyoruz Sağlık alanı bir bütün ise Tüm çalışanlar sahaya inmeden kimse birlik, beraberlik ve fedakarlıktan bahsetmesin. Bütünün bir kısmından fedakarlık bekleyip diğer kısma dokunmamak, fedakarlık değil feda etmektir. Bugün bile ayırımcılık yapanlar bir gün mutlaka hesap verecektir. Elbet bu günler atlatılacak lakin herkes yaptıkları ile anılacaktır. Kaytarmanın yol ve yöntemlerini arayanlar cefakarlık ve fedakarlık yapan arkadaşlarının yüzüne nasıl bakacaklar.

Yüce Allah korusun, bu süreçte yaptığı mücadele neticesinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının görev şehidi olmasını istiyoruz…

Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık çalışanların sosyal izolasyon, karantina ve idari izin süreçlerinde ekonomik kayba uğramaması Aile hekimliğinde de esnek çalışmaya geçilmesi Sağlık Bakanlığı tarafından ivedilikle dikkate alınmalı ve yoğun çalışan ASM lerde metrekareye düşen hasta sayısına göre içeriye hastalar alınmalı ve bunun için kapılara görevliler bırakılmalıdır.

Hülasa;

Durum ciddidir, Kahraman sağlık ordusu görevinin başındadır. Lütfen Devletimizin ve bilim kurulunun söylediklerine riayet edelim. Biz sizin için kendimizi feda ediyoruz sizde evde kalın lütfen. “