Pediatrik ortopedinin iskelet sisteminde doğumdan itibaren gözlenebilen birtakım hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilendiği belirten Doç. Dr. Turhan, “Aslında ağırlıklı ilgi alanı çocuklar olmasına rağmen, çocukluk çağında başlayıp ileriki yaşlarda da devam eden bazı deformitelerin tedavisini de üstlenmektedir. Tanı ve tedavisini üstlendiğimiz hastalıkların başlıcaları doğuştan kalça çıkıkları, doğuştan çarpık ayak, içe/dışa basma, serebral palsi ve spastik hastalıklardır.” dedi.

Çocukların, yetişkinlerin küçük hali olmadığının altını çizen Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi; kemik, eklem, kıkırdak ve kas dokularının çocuklar büyüdükçe geliştiği için uygulanan tedavilerin de buna göre planlanmasının önemli olduğuna vurgu yaptı.

“İlerleyen Yaşlarda Teşhis Konulan Olgularda Ağır Cerrahi Tedaviler Gerekebilmektedir”

Çocuklarda en sık görülen ortopedik hastalıklar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Turan, “Kalça çıkıklarında; eğer küçük yaşlarda (2-3 aylık) teşhis konup tedavi başlanırsa basit bir bandaj ya da cihaz uygulaması ile tedavi mümkün iken, ilerleyen yaşlarda teşhis konulan olgularda ağır cerrahi tedaviler gerekebilmektedir. Aynı şekilde doğuştan çarpık ayak hastalığında da; hastanın doğum sonrası ilk birkaç gün içinde ortopedi tarafından görülüp tedaviye başlanması halinde birkaç hafta boyunca uygulanacak olan alçı tedavisi ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Geciken olgularda yine tekrarlayan cerrahiler uygulanması gerekebilmektedir. Bir diğer sık karşılaştığımız hasta grubu olan serebral palsili (CP) hastalarda ise erken yaşlarda uygulanan botulinum toksini (Botox) ile çocuktaki yürüme zorlukları ya da bozukluklarının tedavi edilmesi mümkün olabilmektedir. Yine aynı şekilde bu hasta grubunda da tanı ve tedavide gecikildiği takdirde birtakım kas ve kemik cerrahi işlemlerini uygulamak gerekmektedir.” şeklinde konuştu.

Çocuklarda doğru ve zamanında tedavinin önemine vurgu yapan Doç. Dr. Yalçın Turhan,Erken tanı konulup tedavi edilen olgular, neredeyse tamamen sorunsuz bir şekilde iyileşebilecek iken, tanı ve tedavisi gecikmiş olgularda bazen bir, bazen de tekrarlayan cerrahi tedaviler gerekebilmektedir. Hatta bazı hastalıklarda tanı ve tedavide gecikildiği takdirde düzeltilmesi mümkün olmayan kalıcı hasarlarla karşılaşılabilmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Kalça Çıkığı Taraması (Ultrasonografi İle) Konusunda Aileler Daha Duyarlı Olmalı”

Çocukların ortopedik gelişiminde ailelerin dikkat etmesi gereken hususlara da işaret eden Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi,Öncelikle, doğum sonrası artık ülkemizde rutin bir uygulama haline gelen kalça çıkığı taraması (ultrasonografi ile) konusunda ailelerin daha duyarlı olmaları gerekmektedir. Yapılan test sonucunu mutlaka aile hekimleri ya da çocuğu takip eden çocuk uzmanına göstermeleri ve onların yönlendirmelerine uymaları büyük önem arz etmektedir. İlerleyen aylarda yürümede veya emeklemede gecikme, ayaklardaki içe/dışa dönmeler, yürürken aksama, yaşıtlarına oranla sık ve kolay düşme gibi durumlarda da vakit kaybetmeden ortopedi hekimine muayene olmaları gerekmektedir.” diye konuştu.

Aileleri, kulaktan dolma ya da internet üzerinden edinilen bilgilere dayanarak hareket etmemeleri konusunda uyaran Doç. Dr. Turhan, “Erken teşhis edildiğinde, çocuklarda gözlenen ortopedik rahatsızlıkların çok büyük bir kısmının tedavisinin mümkün olduğunu ve Hastanemizde de bu tedavilerin yapılabildiğinin bilincinde olmalarını istiyorum.” şeklinde açıklamasını tamamladı.