“Kan şekeri düşüklüğü sorunu ile karşılaşıyoruz”

Diyabetli çocuklarda, yaz aylarının metabolik yönden daha avantajlı bir mevsim olduğunu anımsatan Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, “Artan egzersiz olanağı, güneşten alınan D vitamini, ders stresinin azalması gibi nedenlerle şekerler daha düşük seyreder. Ancak diyabet yönetimi konusunda iyi eğitim almamış ailelerde hipoglisemi dediğimiz kan şekeri düşüklüğü sorunu ile karşılaşıyoruz. Bu tablo bazen bilinç kaybına kadar varabiliyor. Bunun önlemi şeker kontrollerini aksatmadan gerektiğinde insülin dozlarını düşürmektir. Tabii yazın görülebilen enterovirüs gibi enfeksiyonlar da diyabetli çocuklarda tam tersine şeker yükselmesi ve keton birikmesine yol açabilir.” dedi.

“Sıvı tüketimi bilinçli olmalı”

Yaz döneminde sıvı kaybı, beslenme ve uyku düzenindeki değişikliklerin diyabet hastası çocuklara etkisini anlatan Prof. Dr. Arslanoğlu, “İyi kontrollü bir diyabetlinin bile kan şekeri ortalamaları normalden yüksektir, bu da sıcak hava, terleme ile bir araya gelince kan basıncı düşmesi, dolaşım bozukluğu, hatta kanın koyulaşması nedeniyle pıhtı sorunlarına bile yol açabilir. Bu nedenle düzenli sıvı alımı önemlidir. Sıvı tüketimi bilinçli olmalı. Ilık ve az hareketli bir günde alınan miktarla sıcak ve çok hareketli bir günde alınan arasında büyük farklar olmalı. Ayrıca sıvı alımı arttıkça bunun sadece su değil, tuzlu ayran, soda, karbonatlı su, potasyum için bol sulu meyvelerden de karşılanması gerekir.” diye konuştu.  

“Beslenme düzeni aksadığında bazen hastalarımız zorluk çekiyor”

“Beslenmede bozuk gıda tüketilmedikten sonra yaz olumlu bir mevsimdir.” diyen Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arslanoğlu, ancak geç yatma ve geç kalkma nedeniyle insülin ve beslenme düzeni aksadığında bazen hastaların insülin dozlarını ayarlamakta zorluk çektiklerini ifade etti.

Şeker hastalarının yaz meyveleri tüketiminde dikkat etmesi gerekenler hakkında da bilgiler veren Arslanoğlu, “Bir küçük elma, kandaki şekeri bir ince dilim ekmek veya bir çorba kaşığı şeker gibi etkiler. Ama meyveler vitamin, elektrolit ve antioksidanların zengin kaynaklarıdır. Bizim önerimiz ise karbonhidrat sayımı yaparak ve yenmesi istenen besinleri alırken diğerleriyle değişim şeklinde alarak karbonhidrat alımını dengelemektir.” diyerek açıklamalarına devam etti.  

Diyabetli çocukların spor yapmasının bilinenin aksine yararlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arslanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:  “Ancak öncesinde ve sonrasında şeker ölçerek insülin ve besin alımında gerekli değişiklikleri yapmak ve sıvı tüketimini arttırmak koşuluyla.”

“Salgına karşı genel önlemlere tam olarak uymalılar”

Hem salgın hem de yüksek sıcaklıkların görüldüğü bu yaz döneminde diyabetli çocuklar ve ailelerine tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, “Salgına karşı genel önlemlere tam olarak uymalılar. Yani gereksiz topluluğa girmekten kaçınmalı, fiziksel mesafe, maske kullanımı ve temizliğe dikkat edilmeli. Çok etkin ‘Teletıp’ uygulaması gerçekleştirdiğimiz merkezimizde; çıkardığımız istatistiklerde, salgının hemen öncesi ve başlangıcın üç ay sonrası, şeker ortalamalarını Hemoglobin A1c adı verilen tahlil aracılığıyla karşılaştırdığımız tüm hastalarımızın üçte birini temsil eden 220 çocuğumuzda, yaklaşık yüzde 10’luk bir düşüş saptadık ki bu da beklediğimizden büyük bir başarıydı. Bununla vermek istediğim mesaj şu: Hastalarımız diyabet ekibiyle internet olanaklarını kullanarak yoğun ve sistemli bir iletişim içinde olurlarsa durumlarında kötüleşme değil, iyileşme bile beklenebilir.” şeklinde konuştu.

Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arslanoğlu, son olarak diyabet gibi kronik hastalığı olanlara akılcı bir iletişim ağı ve gerekmedikçe hastane başvurusu yapmadan tedavilerini düzgün bir şekilde sürdürmeleri önerisinde bulundu.