Yıllarca katı atık depolama tesisi olmaması sonucu çöplerin vahşi yani belli bir yerde gelişigüzel bırakıldığı Düzce'de, 2014 yılında yapılan açılış “Çevre katliamı bitti” dedirtse de ilerleyen günlerde yaşanan gelişmeler farklı sorunları ortaya çıkardı.

“Tesisin çöpü Melen Çayı’na dökülüyor”

Katı atık depolama tesisinin kurulduğu Hecinler mevkiinde kötü koku ve sinekler yüzünden pencere-kapı açamayan halkın ayaklandığı sırada daha önce açılan bir dava sonuçlanmış ve tesisin 2 yıl bile faaliyet göstermeden kapısına kilit vurulmuştu. O dönem Katı Atık Depolama Tesisi hakkında belediye meclisinde konuşan Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, çarpıcı açıklamalarıyla doğaya verilen zararı gözler önüne sermişti. Keleş, “Günde toplanan 400 ton çöp acaba nereye dökülüyor?’ Melen Çayı’na su kaçma ihtimali var diye kapatılan tesisin çöpünü Melen Çayı’na döküyoruz. Ne yapabiliriz, yutabilir miyiz bu çöpü?” şeklinde serzenişte bulunmuştu.

5.5 aydır vahşi depolama

Gelinen noktada konuyu bir üst mahkemeye taşımasına karşılık temyiz yolu kapanan Düzce Belediyesi tesis için yeni bir yol izlemek zorunda... Ancak tesisin mahkeme kararı ile kapatılması sonrası geçen 5.5 aylık süreçte Düzce'nin tüm çöpleri yine vahşi olarak depolanmaya devam ediyor. Modern bir kente dönüşmesi için yürütülen çalışmaların aksine çöpün ilkel yöntemle toplanmaya devam ettiği Düzce'de bu sürecin yaşantıya nasıl olumsuz yansıdığı bir kez daha uzmanların yaptığı açıklamalarla gözler önüne serildi.

“Sağlık açısından yok edilmeli”

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Evsel Atıklar ve Yönetimi” başlıklı panelde konuşan Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Taşpınar, toplumun huzuru ve çevrenin korunması bakımından düzenli bir şekilde bertaraf edilmesi gereken atıklar şeklinde tanımladığı katı atıkların, hem estetik açıdan hem de sağlık açısından yok edilmesi gerektiğini söyledi. Çöplerin tekniğine uygun bir şekilde uzaklaştırılmaması halinde halk sağlığı ile ilgili problemlerin ortaya çıkabileceğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Fatih Taşpınar, en az 20 tip hastalığın katı atıklar yoluyla taşınıp bulaştığının tespit edildiğini belirtti.

“Düzenli bir şekilde geri dönüştürülmeli”

Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zehra Bozkurt da katı atıkların çevreye ve insan sağlığına zarar vermesini önlemek için düzenli bir şekilde geri dönüştürülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Katı atık depolama tesisinin yapımına hız verilmeli”

Panelin bir diğer konuşmacısı Düzce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden Çevre Yüksek Mühendisi Zühal Çelik ise, evsel atıklara yönelik çözüm önerilerinden bahsetti. Çözüm için detaylı ulusal katı atık envanterinin hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Çelik, bu envantere göre katı atık yönetim planının, hem bölgesel hem de ulusal olarak hazırlanması gerektiğini dile getirdi. Katı atık depolama ve geri kazanım tesislerinin yapımına hız verilmesinin önemine değinen Çelik, katı atık yönetimi konusunda özel sektörün teşvik edilerek uygun teknolojilerle yatırım yapmalarının sağlanması ve geri kazanım konusunda yapılan çalışmaların yaygınlaştırılması önerilerinde bulundu.

Haber:C.ÜSTÜNER