Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Özlem Çetinkaya Aydın Öncü TV’de yayınlanan Hayatın İçinden Programı’na konuk oldu. Aydın, yaklaşan yaz aylarının gelmesiyle birlikte baş gösteren hastalıklar ve alınabilecek önlemleri anlattı.

Yaz aylarında en fazla şikayet ishalden
Yaz aylarında vatandaşların yüzde 70’inin mikrobik ishal şikayetiyle hastanelere başvurduğunu belirten Aydın, havuz ve deniz sezonun açılmasıyla birlikte kirli suların sebep olduğu hastalıklara da işaret etti ve göz ile kulak enfeksiyonlarının da sıkça görüldüğünü belirtti.

Aydın, “Klimaları bilinçsiz kullanımına bağlı soğuk algınlığı tablosu çok sık geliyor. Yaz aylarında ishali daha fazla görmemizin sebebi, besinlerin tüketiciye soğuk zincirle ulaştırılmasında sorun yaşanabiliyor ve gıdaların içinde bakteriler hızla çoğalıyorlar. Yine sıcak ayınca sineklerin artışı söz konusu bunlar da besinler arasında köprü vazifesi görüyor. Yine su tüketimimiz arttığı için kirli sulara daha fazla maruz kaldığımız için ishali daha sık görüyoruz.”

Yiyecek ve suya dikkat!
İshale maruz bırakacak durumların yaşanmaması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini de aktaran Aydın şöyle konuştu:

“Gıda alırken, bir kere bize soğuk zincirle ulaşıp ulaşmadığından emin olmalıyız. Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin kullanımından uzak durmalıyız. Paketli bir gıda kullanıyorsak eğer ambalajın bozulmamış olmasına ve son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Sebze-meyve tüketeceksek kabuğunun soyulmasına, kabuğu yoksa temiz suyla yıkanmasını öneriyoruz. Kontrolü yapılmış damacana suların tüketilmesini de daha çok öneriyoruz.”

İşte belirtileri
Yaz ishalinin belirtilerini aktaran Aydın şu ifadelerde bulundu:

“İnce bağırsaktan kaynaklanan ishal daha çok dışkılamanın miktarı ve sıvı içeriği fazla. Kalın bağırsaktan kaynaklanan ishalin de sıklığı daha fazla oluyor. Bazen iltihaplı ya da sıvı içerikli olabiliyor kalın bağırsakta da kanlı olabiliyor. Bunlara ek olarak, bulantı, karın ağrısı, kusma, dışkılama yağıldığı halde rahatlayamama hissi ve ateş eklenebilir.”

24 saatten uzun sürüyorsa dikkat!
İshalin tedavisinde önemli olan hususun kaybedilen sıvının geri konulması olduğunu kaydeden Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Özlem Çetinkaya Aydın bir de tarif verdi.

Aydın, “Bir litre kaynatılmış ve ılıtılmış suya bir çorba kaşığı şeker, bir tatlı kaşığı tuz ve bir çay kaşığı karbonatla biz o oral sıvıyı hazırlamış oluyoruz. Bunun tüketilebildiği kadar tüketilmesini öneriyoruz. Ama ishalin 24 saatten uzun sürmesi durumunda mikrobik ishal olma durumu yüksek olduğu için mutlaka yakın bir sağlık kuruluşuna başvurmasını öneriyoruz. Önerdiğimiz diyet programında ise yağsız ve posasız gıdalar içermeli. Posalı gıdalar bağırsakları çalıştırarak su emilimini azaltır. Bu yüzden ishalimiz şiddetlenir.” dedi.

“Her kene ile bulaşmaz”
Son olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)’ne sebep olan kene ısırmalarına ilişkin de konuşan Aydın, Düzce’de KKKA’ya bağlı herhangi bir vakaya rastlamadığını belirtti ancak vatandaşları uyardı: “Keneyi kendiniz çıkartmayın!”  

Aydın, “Türkiye endemik bir bölge bu konuda ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi denildiğinde her kene ile bulaşabilen bir hastalık değil. Bu hastalığı yapan kene bir virüs taşıyan bir kene. Biz bu keneyi dış görünüşünden ayırt edemiyoruz. İki bine yakın kene çeşidi var ve Türkiye’de her çeşit keneyi bulmak mümkün. Her ne kadar Düzce endemik bir şehir desek de ihmal etmeden keneyi bir şekilde fark ettiğimizde ya da kene yapışmadan önce önlemlerimizi mutlaka almamız gerekiyor. Pikniğe veya tarlaya gittiysek açık renkli giysiler giyelim ki fark edebilelim çünkü kene tırmanır. Pantolon paçamızın çorabımızın içine sokmalıyız girecek bir giriş yeri bulmasın. Eve geldikten sonra da özellikle çocukların genel muayenesinin yapılması gerekiyor kene var mı diye.” diye konuştu.