Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında, her yıl bahar aylarının gelmesiyle artan mantar zehirlenmelerine dikkat çekildi.
Mantarların klorofil taşımayan, parazit veya sporatif olarak yaşayan ve sporla üreyen canlı organizmalar olduğu, bu bitkilerin yenilebilir ve zehirli türleri bulunduğu ifade edilerek, yenilebilen ile zehirli olanların kesin ayırıcı özellikleri bulunmadığının altı çizildi.
Ölümle sonuçlanan bitkisel kaynaklı zehirlenmelerin yüzde 50'sinin yabani mantarlardan kaynaklandığı, doğada yenilebilen ve zehirli mantarların birlikte yetiştiği belirtilerek, Türkiye'de özellikle Kuzey ve Batı Anadolu bölgeleri başta olmak üzere, bol miktarda yabani mantar yetiştiği kaydedildi.
Mantar zehirlenmelerinin, yüksek mantar türlerinden bazılarının çiğ veya pişmiş meyve gövdelerinin tüketilmesiyle ortaya çıktığı, pişirme, dondurma, konserve yapma veya diğer gıda işleme yöntemlerinin zehir etkisini azaltmadığı ve yok etmediği vurgulanan açıklamada, ''Mantar zehirlenmeleri ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi için doğada kendiliğinden yetişen yabani mantarlardan tümüyle uzak durulması gerekir. Zehirlenmeyi önlemenin tek yolu bu mantarların yenilmemesidir'' ifadesine yer verildi.
Açıklamada, mantar satın alınırken de seralarda özel olarak yetiştirilen, marketlerde ambalaj içinde satılan ve ambalaj üzerinde firma adı, adresi ve nerede üretildiği belli olan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının üretim izni, tarih sayısı, imal ve son kullanma tarihlerinin olduğu mantarların tercih edilmesi tavsiye edildi.