Geçtiğimiz günlerde Düzce’ye gelerek Hasanlar ve Esençam Köylerini mağdur eden Katı Atık Bertaraf Tesisinde incelemelerde bulunan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekilleri Avukat Mahmut TANAL ve Onursal ADIGÜZEL zaman kaybetmeden harekete geçti.  Melen Çayı'nın kirletilmesinde 5237 sayılı yasanın 181. Maddesi gereğince sorumluluğu olan, adı-soyadı ve kimlikleri tespit edilecek tüm kişiler, Resmi Kurum ve Kuruluşlar hakkında soruşturma başlatılarak kovuşturma yapılması ve sorumluların cezalandırılması için 10 Şubat 2016 tarihinde Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

DELİLLER YOK EDİLİYOR İDDİASI

Düzce ili ve Kaynaşlı ile Gölyaka ilçelerinde yaşanan çevre felaketi için ayrı ayrı suç duyurusunda bulunan CHP İstanbul Milletvekilleri Av. Mahmut TANAL ve Onursal ADIGÜZEL Anayasa'ya, “ilgili Kanunlara, yönetmeliklere ve mahkeme ilamına  aykırı davranarak, çevre halkının ve bölgede bulunan tüm canlıların hayatını riske sokan ve sağlıklarını hiçe sayan, bu durumun oluşumunda payı olan herkes, her kurum ve kuruluş Türk Ceza Kanunu madde 181 gereğince cezalandırılmalıdır.” diyerek, Çevre halkından yapılan şikayetler ve edinilen bilgiler doğrultusunda, gerçekleştirilen ziyaretler ve basında yer alan haberlerden sonra, sorumluların jandarmaya haber vermesi üzerine, söz konusu sıkıntıların ve hukuka aykırılıkların yaşandığı yerlere vatandaşın girişinin yasaklandığı ayrıca taş ocaklarından taşınan toprak ile çöplerin üzerlerinin örtülerek pis görüntünün kapatılmaya çalışıldığı iddiaları olduğunu, Delillerin karartılarak yok edilmesi kuvvetle muhtemel iddialar dolayısıyla, ivedilikle, mahallinde keşif yapılarak  delillerin toplanması ve sorumlular hakkında yasal işlem yapılması talebi ile suç duyurusu dilekçelerini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2016/2116 , 2016/2117 ve 2118 muhabere numaraları ile Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.

CHP'nin 3 İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, Onursal Adıgüzel ve Oğuz Kaan Salıcı ile Bolu Milletvekili Tanju Özcan Düzce'ye giderek hem eylem yapan Hecinler halkının şikâyetlerini dinlemişler hem de tesiste ve çevrede incelemelerde bulunmuşlardı. Mahkemenin iptal kararında, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'ne göre, içme ve kullanma suyu rezervuarının kenarındaki 300 metrelik kara alanının 'mutlak koruma alanı' olduğu ve bu alanda içme ve kullanma suyu projesine ait mecburi tesisler hariç hiçbir yapının yapılamayacağına dikkat çekilmişti. Esençam ve Hasanlar Köylerinde yaşayanlar, mahkemenin kararına rağmen tesisin kapatılmamasına tepki gösterirken, Tesis girişinde hemen her gün toplanan, zaman zaman çöp kamyonlarının geçiş yaptığı yolu kapatan köylüler, tesise çöp dökülmesini önleyemediklerini CHP'li vekillere ifade etmişlerdi. Her gün tesis önünde nöbet tutan köylüler, mahkemenin ardından tesisin kapısının mühürlendiğini, ancak kapının mühür ile birlikte söküldüğünü ileri sürmüşlerdi. Bu durumlardan halkın rahatsız olduğunu, halk sağlığı ile alenen oynandığını tespit eden Avukat Mahmut TANAL konuyla ilgili Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacağını kamuoyuna açıklamıştı.

Haber;S.KAŞKIR