İl Sağlık Genel Sekreteri Lütfi Çırakoğlu,dün akşam Öncü Televizyon’da Erol Tayhan’ın hazırlayıp sunduğu Manşet programına katıldı. Çırakoğlu göreve başladığı günden bu yana Düzce hastanelerinde yaşanan sorunları tespit etmek için çalıştığını belirtti.
“ Depremlerden sonra hastane prefabrik yapıda hizmet vermeye başladı. Fiziki yapı olarak iyi bir yapı değil, yetersiz. Sivil olarak gidiyorum yatan hastalara, hasta yakınlarına hastane hakkındaki görüşlerini soruyorum. Şikayetiniz var mı diye. Hastanede pratisyen hekim eksiğimiz vardı, 4 hekim Düzce merkeze verildi ama gelmeden o doktorlar gelecek diyemiyorum, ataması yapıldı. Acilde hizmet veren ağırlıklı olarak pratisyen hekim arkadaşlarımızdır. Öğleden sonra acilde yoğun bir hasta potansiyeli var. 2012’de toplam 781 bin hasta bakılmış. Acile müracaat eden hasta sayısı 400-500 arasında oynar. Bizim sıkıntımız, hastane 3 ayrı binadan oluşuyor. Muncurlu’da ki bina yüzde 50 kapasiteyle çalışıyor, ancak hastalar merkezi seçiyor, hastaları zorlayamazsınız ille oraya gideceksiniz diye. Branşlarda hekim ihtiyacımız yok.”
Sürtüşme sona erecek
Hastane çalışanları ile hasta ve hasta yakınları arasında yaşanan sorunların da sona erdirileceğini belirten Çırakoğlu, bu yönde tüm personele eğitim verileceğini söylerken, hasta yakınlarından da biraz daha sabırlı olmalarını istedi.
“İyi bir mekan geleni de etkiler, mekan ne kadar iyi olursa olsun, bunun memnuniyete katkısı yüzde 20’dir. Mekan iyi olursa olsun içindeki insanlar, insana hizmeti, saygıyı öncelemişse memnuniyet oluşmaz. Geriye kalan insan unsurudur.”
“Yeni hastane yapıldığı zaman konuştuklarımızın hiç birini konuşmayacağız. Bittiği zaman Düzce Türkiye’nin en modern kapsamlı hastanelerinden birine kavuşmuş olacak. Hastane mimarisi için özel çalışma yapan bir oluşum yok. Her türlü birimi ile vatandaşa iyi hizmet edecek. Vatandaş oradan oraya sürüklenmeyecek, ancak bunları göz önüne alıp mimari yapan yok. Ben hastane neden yapılmıyor, bitirilmiyor onu inceleyecek icra makamı değilim. Ancak bitti zaman tadilat ve eksiklikler konusunda fikrimi söyleyebilirim. Şu anda planımız mevcut hastanede hizmet almaya gelen hastalara personelin davranışlarını düzenlemek, hastalarımızı anamız, babamız, çocuğumuz gibi bakarak hizmet edersek, onları mutlu edersek bizde mutlu oluruz. Ancak terazinin iki kefesi var. Örneğin acilin şartları çok zor. Zaman zaman insanın dayanma gücünü zorlar. Psikolojisi bozuluyor orada çalışanların. Acile hasta telaşla gelir, üç beş kişiyle gelir, hekim o kadar insanın arasında tedavi etmek istemez, bundan da sorun çıkar. Biz Muncurlu’da buna başladık tüm personelle görüşeceğiz, davranış biçimini anlatacağız, bizim hedefimiz hastaya davranış şeklini düzeltmek.”
"Hasta yakınlarına iyi bir dille konuşursak bu sürtüşme sona erer. Hasta daima halkıdır dedik ama, Benin yakınım hastadır doktora hemşireye istediğimi söylerim bu olmaz, sizin eşiniz, kızınız doktor hemşire olsa, siz ne düşünürsünüz, Empati kurarsak daha iyi olur. Biz hastane çalışanları her şeyimiz tam demiyoruz ama hep birlikte anlayışla, özür dileyerek, halledilebilir.”
Ben olsam 400 yataklı olsun derdim
300 yataklı olarak inşa edilen Yeni devlet hastanesinin gelecekte de ihtiyaca cevap veremeyeceğini savunan Çırakoğlu, “Ben o dönemlerde görevde olsaydım 400 yataklı olsun derdim.” Dedi.
“ Asıl rahatlama şuan sıkıntılı durağan devam eden hastane bittiğinde olacak. Ben o zaman görevde olsaydım 400 yataklı olsun derdim 300 yatak geçici çözer, 3-5 yıl sonra yine yatak yetmez, Düzce iki büyük şehrin ortasında, Düzce’nin geleceğini düşündüğünüzde, ileriye dönük olarak yetmez. Muncurludaki bina yeni binadır, tek çatı altında olması hizmet kalitesini artıracak. 400 yataklı yapılması maliyeti azaltırdı. Hastane tek ve çift odalar halinde, otel gibi, çok güzel olacak. Hizmet iyi verilir de sirkülasyon olursa bu da bir çözüm olur, hasta fazla uzun yatırılmazsa , öngörü olarak söylüyorum, 300 yatak yetersiz olarak düşünüyorum. “
Bu kangren kesilmeli
Düzce devlet hastanesi inşaatının artık bu müteahhitle bitmesinin mümkün olmadığını söyleyen Çırakoğlu, Sağlık Bakanlığının mutlaka el atması gerektiğini, kangren haline gelmiş bu sorunu çözmesini gerektiğini ifade etti.
Bu işi çözecek olan sağlık bakanlıktır. 5. Kez taşeronluğu yapan firma ile görüşmek için gittik. İnşaat benim mesul olduğum konu değil. Ama bir an önce bitsin diye. Benim görevim sorun çözmek.
İlgi alanım içinde ama yaptırım gücüm yok, bunu çözümü müteahhit bırakılacak, yeni ihale yapılacak, inşaatın yüzde 85’i duruyor çok kötü. Derhal bu müteahhidin işine son verilmeli. Bu benim düşüncem tabii. Biz gittik taşeron firmayla görüştük, bir çalışma var, yapar diye gördük ama, bizi yanılttı, birilerine para kazandırma aracı olamaz bu hastane, bu kangrendir derhal kesilmeli, yeni bir müteahhit işi yapabilecek, Ahmet’in Mehmet’in adamı değil işi yapabilecek bir müteahhit olmalı, Düzce bu manada kan kaybediyor, bende söyleyeceğim gidince yeni bakanımız çok makul bir insan, gideceğiz , muhtemelen düşündüğüm şekilde yapacaklar bu işi, bu müteahhitle bu iş gitmez. Bu Düzce’nin sorunudur, bakanlık müdahale etmeli bu kangreni kesmeli kesecek de inşallah.”
2013 programına alındı
Sağlık bakanlığının Düzce’de kemoterapi tedavi merkezi yapımını programına aldığını hatırlatan Çırakoğlu, alt yapının ve donanımların tamamlanması için çalışmalara başladıklarını belirtti.
“Düzce’de ki kanserli hasta sayısı Türkiye’nin genelinden çok farklı değil. Kanser çeşitliliğinde de öyle. Düzce için genel anlamda farklılık yok, kemoterapi ile alakalı her yerde sıkıntı var. Sigara ve zararlı gıdalarla kanser vakasında artış var. Düzce için ne yapılabilir. Onkoloji merkezleri var o merkezler farklıdır, onkolog Türkiye’de yeteri kadar yok. Her yerde de kurulması gerekmez ayrıca maliyeti yüksek kurumlardır. Kanser teşhisi konulan bir hastanın yani ilaç tedavisi sürdürecek hastaların göreceği kemoterapi tedavi merkezi için Sağlık bakanlığının 2013 programında Düzce’de onkoloji birimi kurulması için projesi var. Kemoterapi tedavisi yapılacak özel odada özel birim oluşturulacak. Bu sorun böyle çözülecek. Şartlara göre biz donanımı hazırlayacağız.” 

Haber: H. İŞCAN