Her geçen gün yeni mikropların türediği ve tedbir alınması ve insan sağlığını etkilememesi için milyarlarca dolarlık yatırımların yapıldığı ve ülke dışına paraların gönderildiği dönemde kantinlerde çay ocaklarında ulu orta kutularda veya belirli plastik kaplarda bulundurulan, çay bardağının yanına önce hijyen olup olmadığı elleri ile şekerleri koyan kişilerden, yine bu kutulardan kendi isteğine göre şekerleri elleyip elleyip alıp çayına atana kadar, çay tabaklarının yanlarında bırakılıp geri gönderilen istenilmeyen şekerlerin ve çay getirilen hijyenden yoksun tepsilerin içine atılıp yeniden çay ocağına veya kahveye gönderilip elden ele dolaştırılmasına kadar her yerde mikrop kaynıyor. Özelliklede her köşe başındaki çay ocakları ve hastanelerin, okulların, kamu kurumlarının ve kantinlerinin büyük bölümünde hala açık kesme şekerler atadan bilinen usullerle saklanıp, atadan kalma usullerle çay bardaklarının yanlarına konuyor.
Oysa Türkiye'de tek tek yada ikili olarak paketlenmiş, hijyenli ortamda hazırlanan kesme şekerler bulunuyor. Bunların fiatlarıda açıktakilerden çokda büyük fark taşımıyor. Hıfsısıhha kurulunun bu konuda karar alması kuralları dahilinde midir bilinmez ama, Düzce'linin sonrasındada ülkemizde halka açık yerlerde satılan çayların yanında paketlenmiş şekere geçilmesinin bir çok hastalığı önleyeceğinede kesin gözü ile bakılıyor.