Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından belirlenen “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü”nde Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları (Psikiyatri) Doktoru Hüseyin Köksal, sorularımızı yanıtladı.


ÖN YARGILAR YIKILDI


Öncelikle ruh sağlığını kendi ve etrafındakilerden hoşnut olma durumu olarak tanımlayan Köksal, yeni yeni önemi toplumda önemsenmeye başlayan bu konunun farkındalığını arttırmak amacıyla Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından 10 Ekim’in ruh sağlığı günü olarak ilan edildiğini belirtti. Toplumda ruhsal hastalıklara karşı ön yargıların azalmaya başladığını dile getirdi.


Köksal, “ Düzce’ye ilk geldiğimde polikliniğin önünden kimse geçmezdi. Toplumdaki damgalanmadan çekiniliyordu. Aslında bize gelmeyen çekinsin. “Ben asabiyim beni böyle kabul et” diyen insanlar artık yavaş yavaş “ben neden oldum” noktasında gitmeye başladı. Bunda aile ve çevre de etkili. Burada kadınlar daha duyarlı” dedi.


DIŞARIDAKİLERDEN ÇEKİNİN!


Geliştirilen politikalarla tüm illerde açılan toplum ruh sağlığı merkezlerinin faaliyetlerini anlatan Köksal, aynı zamanda bu merkezlerinin önemini vurguladı.


Köksal, “ şizofrenler tedavi edildiğinde zararsız düzeye gelecektir. Buraya her gün devam eden hastalar var. Burada bireysel ve grup terapileri var. Müzik resim gibi uğraşılarla meşgul oluyorlar. Bu hastaların günlük 4-5 saatini lan süreç gelenlerde farkını görüyor. Yani bir nevi okul yada sanat merkezi gibi diyebiliriz. Bu insanlar toplumun içinde aslında onlardan değil, dışarıdakilerden çekinilmesi daha doğru.”dedi.


DEPREMİN TRAVMASINI ATAMADIK!


Köksal, Düzce’de son günlerde artan öfke patlamalarının nedenleri hakkında da bilgi verdi.

Köksal, “ Düzce deprem yaşamış bir bölge. Tamamen bunu atmış değil. Bu konuda politika oluşturulmalı. Ülke gergin daha bir sürü etmeni var. Siyasi, ekonomik ve son günlerdeki bölgesel çatışmalar var. Bunların hepsi stres yaratıyor. Tüm bu kavramlar kombine yapıldığında toplumdaki nedenleri belirli bir çizgiye inecektir.” diye konuştu.

Haber: S. Kaşkır