Erbakan Vakfı Düzce Şubesi’nin düzenlediği bayramlaşma merasimi için Düzce’ye gelen Adalet Eski Bakanı İsmail Müftüoğlu, ÖNCÜ TV’de Gülşah Temel’in sunumuyla ekrana gelen ‘Hayatın İçinden’ programına konuk oldu.

Buldukları stepne ile birlikte Türkiye’ye mahsus bir sisteme geçildi
Türkiye’de anayasa değişikliğinin olmasının gerektiğini ifade eden Müftüoğlu, “son değişiklik parlamentodaki partilerin tutarsızlığından kaynaklanan bir hadisedir. Bir partinin arzusu istikametinde kendilerine buldukları stepne ile birlikte anayasanın önemli müesseselerini değiştirmek suretiyle Türkiye’ye mahsus bir sisteme geçildi.”

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kalktığını görüyoruz
16 Nisan referandumunda anayasanın değişen 18 maddesinin getirdiği sonuçları hukukçu kimliği ile değerlendiren Müftüoğlu, “Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kalktığını görüyoruz. Yetki bir kişide toplanıyor. Biz bu sistemi parlamenter sistemi hafife alacak tarzda yapıldığını görmekteyiz. Son 15 yıl içerisinde yapılan tüm tasarruflara baktığımız zaman kanunilik vasfı içerisinde görmek mümkün değildir. Birileri istiyor. Parlamentoda buna uyarak parmak kaldırıyor. Bakın ‘parmak kaldırıyor.’ Diyorum. O isteğe karşı fikir üretmek veya bu fikrin yanlış olduğunu dillendirmek gibi bir fonksiyonu icra edemiyor. İcra makamı olan müesseslerde siyasi baskı sebebiyle çıkması düşünülen kanunlar hakkında hiç kimse fikir üretemiyor. ”

Adaletten beklenilen sonuç, eskisine rahmet okutulacak kadar bozulmuş durumdadır
‘Türkiye’de mahkemelerin bağımsızlığından bahsetmek hukuk kültüründe yoksunluğun ifadesi olur’ diyen Müftüoğlu “Hakimler ve savcılar vazife yapmak isteseler dahi yeni düzenlemelerle bir nevi tek kişinin arzusu tarzında hem anayasa mahkemesi üyeleri tayin ediyor. Hem hakim ve savcılar kurulunun üyeleri tek güç tarafından tayin ediliyor. Adalet devletin temelidir. Adaletle hareket edenler onlar ve benimkiler diye bir düşünceye sahip olmaz. Şimdi öyle bir ortama gelindi ki konuşmak isteyenler susturuluyor. Adaletten beklenilen sonuç, eskisine rahmet okutulacak kadar bozulmuş durumdadır. Türkiye’de adalet bir nevi zulme dönüşmüş durumdadır.” dedi.

Benim dışarıdaki akıbetimin ne olacağını biliyor muyuz?
Türkiye’nin mevcut durumunda her bireyin akıbetinin insafa kaldığını kaydeden Müftüoğlu, “Şurada benim yapacağım konuşmadan sonra benim dışarıdaki akıbetimin ne olacağını biliyor muyuz? Artık insafa kalmış herhalde. Adalet acınacak durumdadır.” diyerek çarpıcı ifadeler kullandı.

Biz dönemimizde hiçbir hakim ve savcının işine müdahale etmezdik
Türkiye’nin adalet sisteminde geçmişe göre dağlar kadar fark olduğunu kaydeden Müftüoğlu, “Biz dönemimizde hiçbir hakim ve savcının işine müdahale etmezdik. Yönlendirmezdik. Kendilerini kanun ve hukuk ölçüsünde tek başına bırakır. Verdiği kararlara karışmazdık. Şimdi Türkiye’de bir hakimin verdiği kararı öteki bozuyor. Kararında ısrar ediyorsa görevinden alınıyor. Bugün herkes tedirgindir. Ağzını açan mahkemeye sevk ediliyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin geleceğindeki adalet sistemini nasıl olacağını değerlendiren Müftüoğlu, siyasi zihniyet değişmezse ‘kanun benim’ hükmünün tecelli edeceğini söyledi.

Sokaklarda adalet aranmaz
Milli bir anayasanın oluşturamadığı tespitinde bulunan Müftüoğlu, Türkiye’de muhalefeti ‘ölü’ olarak nitelendirdi. CHP’nin adalet yürüyüşü ve Çanakkale’de düzenlediği adalet kurultayı hakkındaki düşüncelerini aktardı.  Müftüoğlu, “Sokaklarda adalet aranmaz. Adalet milletin iradesinin temsil edildiği mecliste bunu arar. O kürsü kimsenin babasının malı değil. Eğer bu milletin aleyhine bir şey çıkıyorsa o kürsü işgal edilir. Bunlarda böyle bir yürek yok. Hepsi kendinden korkuyor. Muhalefet iktidarın rüzgarına kapılıyor bir türlü kendisi rüzgar estiremiyor. ” şeklinde konuştu.

İktidarlar hep iktidar kalmak ister
Erken seçim ihtimalinin gerçeğe dönüşmesi durumundan Türkiye’nin neleri beklediğine dair soruyu yanıtlayan Müftüoğlu, “İktidarlar hep iktidar kalmak ister.” Dedi

Haber:Y.SEVER