Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın “Düzce Gençliği Evet Diyor” Programı kapsamında Düzce’ye geldi. Bir dizi ziyarette de bulunan Boynukalın’ın ilk durağı Düzce Belediye başkanlığı oldu. Düzce Belediyesi Başkanı Mehmet Keleş’i ziyaretinin ardından şehir merkezindeki esnafı dolaşan Boynukalın, Düzce Gençlik Merkezi Spor İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gençlerle buluştu.

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın’a ziyaretinde Ak Parti Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin ve Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş eşlik etti.



Gençliğin moral bozucu ve can sıkıcı bir dönemden geçtiğini ifade eden Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın büyüklerin anlattığı dönemi yeni gençliğin üç senede gördüğünü söyledi.

“Adnan Menderes’in idama gitmesi için gençler kullanıldı”
1938’den sonra gençliğin kullanıldığını belirten Boynukalın, Adnan Menderes Dönemi’nden örnek vererek şu ifadelerde bulundu:

“Bizim her hikayemiz hezimetle başlar zaferle biter. Bunun tersini görmedim. Ne kadar problem yaşarsak yaşayalım böyle olacak. Gençlik için de büyük kazanımları olacak. Bu yol cumhuriyetin kuruluşundan sonra tek parti dönemi, 1938’lerden itibaren enteresan bir dönem yaşanıyor. O dönem adeta gençlere evin dış kapısının bekçiliği görevi veriliyor. Bir görev verildiğinde göğsünü siper etmesi beklenen kişi de gençti. Adnan Menderes’i 10 sene boyunca bir tehdit olarak gördüler. O zamanlar ülkemiz müthiş bir atılım yaşıyor. Adnan Menderes’in idama gitmesi için gençler kullanıldı. Sözde diktatör olan Adnan Menderes gençleri kıyma makinesinden geçiriyor sonra toz haline getirip yola döküyor ve üstüne asfalt geçiliyor. Bu haberler yapıldı, o dönemlerde. Bu haberleri yapanlar bunların gerçek olmadığını, yapmaya mecbur bırakıldıklarını itiraf ettiler. Bunların hepsi tarihe geçti.”dedi.

“Bizler bekçi değiliz”
Gençlerin birer bekçi olmadığını kaydeden Boynukalın gençlere şöyle seslendi:

“Türkiye’de şu anda referandumdan itibaren bir sürece girdikve biz rejimin bekçisi değiliz, biz bir başbakanın idam sehpasına gitmesi için kullanılacak dolgu malzemeleri değiliz. Dehşet dengesini bozacak öylesine hayatlarla ortadan kaybolup gidecek insanlar değiliz. Biz devletin kurucu asli organlarıyız.”