Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal tarafından hazırlanan ve sunulan “Seçim Gündemi” programının bu akşamki konuğu, Milliyetçi Hareket Partisi Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu oldu.

Gündeme dair soruları yanıtlayan ve yaklaşan yerel seçimler öncesinde değerlendirmelerde bulunan Caboğlu, samimi açıklamalarda bulundu.

“Vatandaşın istediği adayı çıkarttık”
Erdoğan Bıyık’ın aday gösterilme süreci hakkında konuşan MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu şunları söyledi:

“Biz aday adalığı tespit noktasında kendimiz kapalı kapılar arkasında şu olsun bu olsun diye karar almadık. 24 Haziran’da Düzce bir karar vermiş. Seçmenin oy yansımasıyla bir vekilimiz çıkmış. Mahallelere, ilçelere gittik ve kimi başkan olmasını istediğini sorduk. Vatandaşın istediği adayı çıkarttık.”



“‘Önümüzdeki seçimde ona oy vereceğim’ dedi”
Buna bir örnek olarak da Akçakoca’da yaşanan bir olayı anlatan Caboğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

Akçakoca’da bir esnafa sordum. ‘Okan Yanmaz nasıldı?’ Benim il başkanı olduğumu bilmiyordu. Bana CHP seçmeni olduğunu ve Yanmaz’a oy vermediğini söyledi. Ama kendisinin yaklaşımı çok hoşuna gitmiş, ‘Önümüzdeki seçimde ona oy vereceğim’ dedi. Geçenlerde gerçekleştirilen programda, salona girdiğimde AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi, her kesim orada. Akçakoca Yanmaz’ı seçmiş.”

“Rakibi bunu dese bu kadar gücüme gitmezdi”
Kaynaşlı’da başlayan testi tartışmasına ilişkin olarak da konuşan Başkan Caboğlu sağduyu çağrısında bulundu:

“Cumhur İttifakı’nı İlhami Caboğlu veya AK Partili İl Başkanı zedeleyemez. Bu ittifak ülke için beka için gelecek için çok önemlidir. Bu ittifak seçim için kurulmadı. İnsanlara o günkü siyasi ortam ve bugünkü siyasi ortamı değerlendirerek konuşmak lazım. Bir siyasi aday için bu söylem hoş değil. O sözler Fahri Çakır’a yakışmaz. Siz milletin vekilisiniz. Bir siyasi partiyi temsil edebilirsiniz ama hizmet için yola çıkmış bir insana böyle konuşmamalısınız. Bu Cumhur İttifakı’na da yakışmaz. Mustafa Keskin “Biz sataşarak siyaset yapmayız” dedi. O zaman vekillerinizi uyaracaksınız. Bizim adaylarımız bir şey söyleyince hemen Ankara’ya koşup şikâyet ediyorsunuz. Genel Başkan Yardımcısı devamlı beni arıyor. ‘Adaylarınız, diğer adaylara şunları demiş’ diyor. Sadece AK Partililere bile değil. Siz bir defa Birol Şahin’e görev verdiniz mi? Bir defa belediye başkan adayı yaptınız mı? Şahin’in rakibi bunu dese bu kadar gücüme gitmezdi. Ama bir milletvekilinin çıkıp bunu dememesi gerekiyor. Bunu çokça tekrarlarsanız da adamı çizerler.”



“Bunların derdi koltuk”
Şehrin sıkıntılarının, yeterince yansıtılmadığına dikkat çeken Caboğlu şu ifadeleri kullandı:

“Milletvekilimiz Ümit Bey, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı geldiğinde Valiliğe davet edildi. Trafiğe takılıp biraz geç kalmış. Özür dileyip oturmuş. Bakan Bey’e sanki Düzce’nin hiçbir sorunu yokmuş, her şey yerli yerindeymiş gibi açıklamalar yapıldığını görünce, duruma itiraz etmiş. Bunu yaptığınız zaman siz bakanı da yanıltmış oluyorsunuz. Bunlar zaten Düzce’nin sıkıntılarına çözüm bulayım derdinde değil ki, bunların derdi koltuk.”

“Bu biraz adamlıkla ilgilidir”
Bu olay sonrasında MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın da protokole davet edilmediğini dile getiren İl Başkanı Caboğlu, şu açıklamalarda bulundu:

“Düzce’ye bakan geldiğinde Valilik Protokolü’nde kimlerin olması gerekir? Ben olsam bütün siyasileri, bütün sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, bütün muhtarları, bütün belediye başkanlarını davet ederdim. Bir defa Ümit Yılmaz davet edildi. Bir daha da davet edilmedi. Neden çünkü Yılmaz sorunları anlattı. Davetlileri valilik belirlediyse yanlış yapmış. Ben Cumhurbaşkanı olsam bir bakarım. Eğer ki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasiler beni hazır beklemiyorsa bir sıkıntı vardır. Kim var protokolde, AK Parti teşkilatı, AK Parti Kadın Kolları, AK Parti Gençlik Kolları. Düzce Halkı’nın oy vererek seçtiği vekili sizin oraya davet etmeme lüksünüz yok. Bunun Cumhur İttifakı’yla alakası yok. Bu biraz adamlıkla ilgilidir.”

“Öyle yalandan otobüse binerek bu işler olmaz”
Halkın, siyasilerden farklı beklentiler içinde olduğu yönünde görüş belirten Caboğlu şunları söyledi:

“Düzce’nin 24 Haziran’da ne demek istediğini görememişler. Halk, AK Parti’ye ‘Vatandaşın arasına gir’ demiş. Öyle yalandan otobüse binerek bu işler olmaz. Bu vatandaş samimiyet istiyor. Bizim vatandaşımız vatanını milletini seviyor. Ben Yığılca’da parkta oturuyordum. Yanıma bir amca geldi. Yığılca zaten ufak bir yer. Yabancı olduğumu anladı. Kim olduğumu sordu. İsmimi söyledim. ‘Burada ne işin var, ne için buradasın’ dedi. MHP İlçe Başkanı olduğumu söyleyince inanmadı. Düzce’de siyaset artık ayağa düşmüş.”



“Bu insanlar bizim halimizden anlamaz”
Düzce’nin sorunlarının olduğunu belirten ve bu sorunların çözümü için Düzce’nin elindekilerle bir tasarrufta bulunması gerektiğini belirten Caboğlu şunları kaydetti:

“Düzce doktor sıkıntısı çekiyor. Düzceli olup da dışarıda olan doktor sayısı kaçtır? Bana bunu biri söylesin. Önce elimizdekini bilmemiz lazım. Atanmışlar geliyor. Hepsi o cemaate bu partiye şirin gözükmeye çalışıyor. Buraya gelen bugün var, yarın yok. Biz Düzceli’yiz. Siyasetçilerin de bu şekilde düşünmesi gerekiyor. Bizim, dedelerimizin yerinden kalkıp gidecek halimiz yok. Bunu bu şekilde düşünmemiz gerekiyor. Düzce belediyesinin 400 milyon borcu var. Siz buraya başkan seçeceksiniz. Hayatında hiç işçi çalıştırmamış, vergi dairesinde sıra beklememiş, ekmek kuyruğuna girmemiş, bu insanlar bizim halimizden anlamaz. Seçmen bunları da düşünüyor.”

“Beka meselesi yok diyenler, oy düşünce, halk sizin gibi düşünmüyor derler”
Önümüzdeki yerel seçimlerde beka meselesi olmadığını savunanlar hakkında da konuşan MHP Düzce İl Başkanı şunları da söyledi:

“Bizim için seçimde beka Cumhurbaşkanı’mızın almış olduğu yüzde 52 oyun altına düşülmemesidir. Hatta üzerinde oy alınması gerekir. Çünkü 15 Temmuz sonrasında Türkiye Cumhuriyeti bir karar vermiştir. Artık NATO ne demiş, siyonizm ne demiş umurunda değil. Bir zamanlar sınır ötesi operasyon için izin bekliyorduk. Şimdi bir sıkıntı olsa bizim uşaklar ertesi gün sınır geçiyor. Yüzde 52 oy da halkın aynı fikirde olduğunu gösterir. Şimdi beka meselesi yok diyenler, seçimde yüzde 52 altına düşünce siyasilere, halk sizin gibi düşünmüyor derler.”



“Ülkücülük, bir kağıt üzerinden 9 ışık okumakla olmaz”
Aday belirleme sürecinde yaşananları ve genel merkezle aralarında geçen konuşmaları anlatan Caboğlu şu şekilde konuştu:

“’Düzce’de çok ciddi sorunlar var, ihmal edilenler var. Düzce bize destek vermiş. Mahcup olmayalım yardımcı olun’ dediğimizde genel merkez bize şunu dedi. ‘Devletine, bekaya yanlışı olmayan siyaseten bize yakın herkesle çalışın.’ Başkan adayımızın kardeşi, il yönetiminde ve 10 yıldır bizimle çalışıyor. Siyasette bazen gizli kahramanlar olur. Kimin ne kadar MHP’li, ne kadar ülkücü olduğu belli olmaz. Ülkücülük, bir kâğıt üzerinden 9 ışık okumakla olmaz.”

Bıyık’a övgüler dizdi
Erdoğan Bıyık’a ilişkin düşüncelerini dile getiren ve övgüler dizen Caboğlu şöyle konuştu:

“Erdoğan Bıyık, Düzce Amatör Spor Kulüpleri Federasyon Başkanlığı yapmış. Bu adam belediye başkanı değilken, 3 yıl boyunca madde bağımlılığıyla mücadele etmiştir. Bu sorun, bu adamın derdi mi? ‘Bir vatandaşımızı daha kurtaralım’ demiş. Ayrıca başarılı bir iş adamıdır. Babasından kalanlar olmuş satmamış, batırmamış. 89 yılından beri partideyim birçok siyasetçi ile tanıştım. Bu adam kadar teşkilatla organize çalışan, azimli birini görmedim. Az oturalım diyoruz o kalkıp çalışalım diyor.”

“1 isim vermem dedim, 3 isim verdim”
Celal Kasapoğlu’nun aday gösterilmemesiyle ilgili konuşan MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu, aday belirlenirken, diğer aday adayları ile yapılan mukayeseyi anlattı:

“Siyasette farklı mecralarda çalışabilirsiniz. Ancak yaşanan bir olaya şahitseniz biraz kırılabiliyorsunuz. Siz aday adayı olurken ben görüşmüşüm. Bu süreç bittikten sonra hepsi bir ağızdan, ‘Kim çıkarsa çıksın, mecliste kırmızı çizgimiz yoktur’ diye söz verdiler. Şeref sözü verdiler. Erdoğan Bey beni son sıraya yazın dedi o zaman. Garanti miydi yeri? Siz aday adayı oldunuz, Ankara’dan gelmiyorsunuz, proje gezdiriyorsunuz. Gel bir muhtarlarla görüş. Genel Merkez tarafından bana soruldu ben 1 isim vermem dedim, 3 isim verdim. Biri de ismi zikredilen kişi. Biz senin ismini verdik. Genel merkez yaptığı değerlendirmede Erdoğan Bıyık’ı seçmiş. Hem biz ismini vermişiz, hem muhtarlar onaylamış genel merkez seçmiş.  Siz bir projenin içerisinde değilseniz birilerinin projesi olmayacaksınız.”

“En önemli projeyi Cumhurbaşkanı’mız söylüyor”
Düzce için radikal kararlar alınması gerektiğini belirten Caboğlu, diğer adaylara da bir tavsiyede bulundu:

“Herkes bir proje açıklıyor. Buradaki en önemli projeyi Cumhurbaşkanı’mız söylüyor. ‘Gönüllere girmek.’ Eğer ki gönüllere giremediyseniz, en büyük binayı yapın. Bu insanlar size yüzde 80 üzeri oy vermiş. Bunları kırmayacaksınız. Aynı oyu bizim teşkilatımız alsın, biz bu milleti sırtımızda taşırdık. Kim seçilirse seçilsin tavsiyem şudur. Şimdi mahalle mahalle, dükkan dükkan geziyoruz. Eğer ki, biz seçilirsek yapacağız. Seçilen kim olursa başladığı yerden bir daha herkesi bir tur gezsin. Bu millet size güvenmeli. Düzce için radikal kararlar alınması gerekiyor. Eğer ki bu güveni alamazsınız, bu kararları veremezsiniz.”

“Gelen yardımlarla ikinci bir Düzce yapılırdı”
Devletin sorumluluklarını ve siyasilerin görevlerini açıklayan Başkan Caboğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hizmet sadece yol, su değil. Bunlar devletin yapması gereken zorunlu işler. Ama devlet gelip kahve ortamında, vatandaşla konuşmaz. Bu sizin işiniz. Düzce’ye gelen yardımlarla ikinci bir Düzce yapılırdı. Nerede ikinci Düzce?”

“Ödünç verdiysen o gün neye itiraz ediyordun”
24 Haziran’da MHP’nin aldığı oyun ödünç oy olarak dile getirilmesine çıkışan Caboğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Ödünç oy ne demek ya. Bu oy ödünçse neye itiraz ediyorlar. Vadesi mi geldi? Neye itiraz ediyorlar. Bu sözü AK Partili siyasiler çok seviyor. ‘Ödünç oy’ nasıl ödünç ya. Ödünç verdiysen o gün neye itiraz ediyordun, niye uğraştırıyordun bizi? Gerek var mıydı? Cumhurbaşkanımız ‘sorun değil, ha AK Parti’de ha Milliyetçi Hareket Partisi’nde’ dedi. Şu an AK Partili bir vekilin tasarısına MHP’liler el kaldırıyor mu? Fark ediyor muymuş? AK Partili vekillerden Düzce’nin sıkıntısını anlatan yok. Kim kazandı, Düzce kazandı. Cumhur İttifakı seçimi kazandı ve farklı bir partiden, sesini duyuracak birini gönderdi Ankara’ya. Duyurmuyor mu, elinizi vicdanınıza koyun. ‘Konuştun da bir şey mi oldu?’ diyor. Sen onu da yapmıyorsun. Sen söyle, sen şov yap. Tabii ki sorunları çözecekler. Bu millet canını veriyor bu vatan için. Tabii çözeceksiniz. Bir telefonla para gelip gidiyor ama 10 milyon kredi çekiliyor belediyede. Geldiyse, bir telefon daha açsınlar 430 milyon da gelsin de sıkıntı yaşamayalım.”



“Ben mahremi konuşmayı pek sevmem”
Düzce’de borcun yanlış uygulamalarla arttığına değinen Caboğlu şunları kaydetti:

“Düzce Belediyesi’nin geliri var ama gideri çok. Tasarruftan geçer her şey. Eğer siz Düzce Belediyesi’nin yakıt tankını farklı yerlerde kullanıyorsanız. Ben mahremi konuşmayı pek sevmem. Örtmeyi tercih ederim. Ama göreve geldiğinizde burada hesap sorulması gereken bir şey varsa da, ülkenim savcılar hâkimlerine başvurulmalı.”

“Cenab-ı Allah neden aday oldun diye sormayacak”
Adayların seçildikten sonra yaptıklarına dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Caboğlu, seçmenin de vebal altında olduğunu şöyle açıkladı:

“Önce benimseyeceksiniz. Bir hedef koyacaksınız. Kimse Düzce’nin elinde ne var ne yok bunu düşünmüyor. Günü kurtarmanın peşindeler. Siz buna dikkat etmezseniz vatandaş bunları değerlendirecek. “Hiçbir şey yapılmadı” demek de doğru değil. Cenab-ı Allah neden aday oldun diye sormayacak. “Seçilince ne yaptın?” diyecek. Seçmene de vebal yükleniyor. Ona göre hareket edeceksiniz. Daha önce cumhurbaşkanımızla olan muhabbetten dolayı oy veriliyordu. Şimdi Cumhur İttifakı var. Ak Parti’nin de MHP’nin de aldığı oy Cumhur İttifakı’nın oyudur.”

“Bu koalisyon değil, ittifaktır”
MHP’ye oy istemek için Düzce’de çalışmalara katılan MHP MYK Üyesi Bahadır Alperen’in Ankara’da AK Parti’ye oy atacağını hatırlatan Caboğlu, ittifakın koalisyon ile karıştırılmaması gerektiğine vurgu yaptı:

“Bu bir koalisyon değil.  Bu seçim için yapılmış bir ittifak değil. 24 Haziran’da seçim yapıldı ve bitti. MHP, AK Parti ile her kulvarda ortak hareket etmeyi sürdürdü. Bunun karşılığında Bir mevki aldı mı? Bu koalisyon değil, ittifaktır.”

“Biz düşman mıyız?”
Diğer adaylarla bir düşmanlık içinde olmadıklarına dikkat çeken Caboğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faruk Özlü var, yok demiyoruz. Kararını da halk verecek. Özlü karşımıza yeni çıkamadı. Faruk Özlü’yü biz gördük. Meclis bahçesinde ikinci oturmandı. Hızlı tren konuşulurken o ‘olmaz’ diyordu. Yaradan öyle bir yaradan ki, o zaman bakandın, şimdi belediye başkan adayı oldun. Samimi olacaksın samimi. Geleceksin oturacağız. Biz neden Ömer Küçük ve Faruk Özlü ile oturmuyoruz. Kanlı mıyız? Ben bu akşam davet ediyorum onları. Gelsinler oturalım. Biz düşman mıyız? Bakan geliyor, benim adayımı yaklaştırmıyorsun. Bu bakan senin bakanın değil, milletin bakanı.”

“Küçük’ün adaylığı Özlü’ye yaradı”
Ömer Küçük’ün adaylığını da değerlendiren Caboğlu şu şekilde konuştu:

“Ömer Küçük’ün muhakkak bir karşılığı vardır. Ama insanlar nerede durduğuna ve ne söylediğine bakar? Düzce’de bir şeylerin tam değişeceği anda, bir şeyler değişmesin diye buradasınız. Ömer Küçük aday olmasa ben bu günden seçimi ilan ederdim. Küçük’ün adaylığı Özlü’ye yaradı. Alacağı oy bizim taban oy. Yani geçmişte bize oy vermiş olan ve değişim isteyen kesim. Ömer Ağabey bu kesimi kendinde sanıyor. Ama bugün değişime en yakın parti Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bugün değişim isteyenlerin adresi de MHP’dir.”

“Bunlara ihtiyacınız yok”
Koltuk peşinde olunarak bazı yanlışlar yapıldığını açıklayan Başkan Caboğlu, Yığılca ilçesini ele alarak şunları anlattı:

“Biz diyoruz ki beka, biz diyoruz ki Düzce. Onlar diyor ki koltuk. O koltuktan kalkmamak için her şey mubah onlara göre. CHP ile AK Parti’nin adayı güya aralarında anlaşmışlar. MHP güçlüymüş. Belediye anons yapıyor. ‘Yığılca halkı, çimento fabrikasına nisan ayı itibari ile işçi alınacak. Formlar da belediyede doldurulacak’ diyor. Bu insanları bu kadar küçümsemeyin. Bu insanları hor görmeyin. Bunlara ihtiyacınız yok. 5 sene görev yapmışsınız. Bu insanlara, hizmet verdiyseniz başkansınız. Vermediyseniz ne yaparsanız yapın Başkan olmazsınız. Yığılca’da tek adres MHP.”

“Akçakoca’nın bu şansı Okan’a vermesi lazım”
Akçakoca’daki seçim ortamını da ele alan Caboğlu şu değerlendirmede bulundu:

“Akçakoca’daki 3 aday da birbirinden değerli insanlar. Bunu bir defa söylememiz lazım. Ama ben Okan Yanmaz kadar Akçakoca’ya hizmet için tutuşan bir insan görmedim. Geçen bir proje tanıtımında oradaydım. İnanın öyle bir incelikle çalışılmış ki. Akçakoca’da neyi eksik gördüyse, proje olarak getirmiş. Samimi söylüyorum, diğer adayların bile aklına gelmemiştir onun söyledikleri. Eğer bir insan bir şeyi çok istiyorsa bu dönem Akçakoca’nın bu şansı Okan’a vermesi lazım.”

“10 belediyeden kaçını alacaksınız?” sorusuna da cevap veren Caboğlu, “Halkımız 10 belediyeden 10’nu da bize verecek inşallah” dedi. Caboğlu daha sonra kendisine yöneltilen isimler hakkındaki düşüncelerini dile getirdi.

Programın son bölümünde kendisine yöneltilen 20 isim için yaptığı yorumlar ise şöyle oldu:

Recep Tayyip Erdoğan – İyi ki var.

Kemal Kılıçdaroğlu – Olması gerektiği için var.

Devlet Bahçeli – Bizim liderimiz.

Meral Akşener – Meral Akşener denilince hafıza kaybına uğruyorum. Diyecek bir şey bulamıyorum.

Faruk Özlü – Düzce Belediye Başkan Adayı.

Ömer Küçük – Eğer, Allah muhafaza, çok az bir oyla, Milliyetçi Hareket Partisi seçimi kaybederse, işte o zaman kalbi durur onun.

Mustafa Keskin – Bizim eniştemiz. Cumhur İttifakı’nın Düzce’deki iki il başkanından biri o diğeri benim. AK Parti içerisinde, Düzce de baya bir hizmet edeceğini düşünüyorum.

Mustafa Kayıkçı – DESOB’un başkanı. Herkesin bir faydası vardır. İnsanların yaptığı şeylere iyi tarafından bakarsanız, ki öyle de bakmamız lazım. Herkesin Düzce’ye bir emeği vardır.

Tuncay Şahin – Seçim Profesörüdür. Hâkim olmadığı hiçbir şeyi konuşmaz.

Celal Kasapoğlu – Allah selamet versin.

Gönül Gökçe Yeşilyurt – O kimdi? (Eskiden, AK Parti il yönetiminde olan ve kendisini telefona ‘İlhami’ olarak kaydeden kişi olduğunun hatırlatılması üzere) Bak, ben ismini bile unuttum. Bazı şeyleri unutmak lazım, geçmişi unutmak, hep ileri bakmak gerekiyor.

Yusuf Karaltı – Yusuf abiyi geç tanıdım iyi ki tanımışım. Be insanları şu grüşten, bu görüşten diye ayırmam. Adam olmadıktan görüşünün ne önemi var.

Muharrem Tozan – Çok ilkeli ve dürüst bir adam. Hiçbir zaman doğruluktan ödün vermeyen bir insandır.

Okan Yanmaz – Akçakoca çünkü o Akçakoca sevdalısı

Muhsin Yavuz – Çilimli belediye başkanı, hizmetleri emekleri olan bir başkanımız. İnşallah ilerinde çalışma imkânımız olur.

Kenan Üstünel – Çok tanımıyorum.

Mehmet Keleş – Bence görev süresini doldurmasına müsaade edilseydi, Düzce’yi biraz toparlardı. Bir yazboz bozulduğunda, kim oradaysa o daha iyi toparlar düşüncesindeyim. Onu yaptı, bunu yaptı kısmını bilmem ama belediyecilikte, İstanbul’da, Cumhurbaşkanı’mızın yanında yetişmiş. Eğer siyaseten iyi bir destek verilmiş olsaydı o dönem, daha iyi olurdu. Bir Yaşar Yakış dönemindeki gibi olsaydı daha faydalı olurdu.

Ümit Yılmaz – Düzce’nin ümidi, bizim canımız

Ayşe Keşir – Sayın Vekilimiz. Başarılı bir vekilimiz. O da bir şeyler yapma gayretinde ama Düzce’ye hizmet etsinler. Onlardan bir şey istemiyoruz.

Fahri Çakır – AK Parti Milletvekilidir. (Testi geliyor mu aklınıza?) Ya ben o zaman kızarım ama vekillerimizin hep iyi yönlerini söylememiz lazım. Hep iyi söyleyelim ki hayata da iyi bakalım.

İlhami Caboğlu – Benim nefsi muhabbetim, siyasette hırsım olmaz. Ben birisine madik atayım, birisini aşağıya çekeyim demem. Allah nasip etmiş, il başkanı olmuşum. İyi işler yapalım. Yarın anıldığımızda, iyi anılalım. Düzce’de kim taş üstüne taş koymak ve bir şeyi en güzel yapmak istiyorsa onun yanında duran. Ancak hiçbir zaman vatanından ödün vermeyen birisi olarak hatırlansınlar isterim.

Haber: C.ÜSTÜNER-İ.İ.AYDOĞDU


Artı Yerel Medya'yı smart televizyon ve telefonlarınıza indirmeyi unutmayın.

Web'den izlemek için TIKLAYINIZ 

Android için TIKLAYINIZ

İOS için TIKLAYINIZ