AK parti Milletvekili Osman Çakır, bakanlık tarafından milli Eğitim Müdürünün görevden alınması ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, bu atamada üç vekilin de rızasının olduğunu söyleyerek, performanslara bakılarak böyle bir atama yapıldığını belirtti.

Çakır, “ Üçlü imzayla atanan bir müdürün performansını okuduğumuzda fayda sağlamadığı tespit edilince üçlü imzayla geri alınamıyor. Böyle bir yapı olmaz. Özlük hakları korunmalı ama icraata bulunması noktasında atayan kişinin yetkisi olması lazım. Burada durması gerekiyorsa durmalı, durmaması gerekiyorsa durmamalı. Eğitimde, sağlıkta, emniyette ve adalette kesinlikle ahbap çavuş ilişkisi olmaz. Çalışan durmalı, çalışmayan gitmeli. Milli Eğitim Müdürlüğünde Bakanlık çalışmasıyla 60 müdür değişti. Yusuf Sezer de bunlardan biri. Müdür atamalarında performansa bakıldı. Bir sürü konuya bakıldı. Milli Eğitim Müdürlükleri bakanlıkların önemli kurumlarıdır. Bu değişiklik yapılırken mutlaka belli kriterlere bakıldı. Bize bu konuda bilgi verildi. Detayına girmeyelim ancak, hiçbir akıllı bakan bölge vekillerinin rızası olmadan atama yapmamalı. Yaparsa bunun faturasını kendisi öder. “ dedi.

Bakana şirin görünmek için..

Düzce’de prefabrik okul sorununun hala var olduğunu vurgulayan Çakır, 4 yıl önce zamanın Milli Eğitim bakanına şirin görünmek için bir sorun yokmuş gibi gösterildiğini iddia ederek, bu gün bu yüzden bu okullar konusunda bir ilerleme kaydedilmediğini ifade etti.

Çakır, “Düzce ile alakalı çok ciddi sıkıntılarımız var. Düzce’de 14 prefabrik okul var. Daha önce Efteni’de yapılan toplantıda söyledim bakana şirin görünmek için problem yok denmiş. Aradan 4 yıl geçti. O gün bunlar dile getirilseydi bu sayı yüzde 60 azalmış olacaktı. Bizim daha rahat hareket etme şansımız olacaktı. Şimdi 2-3 okul yaparız, seneye 5-6 olur. Bazıları bunlara çelik kontstrüksiyon diyor. Ne kontstrüksiyon olursa olsun. Bir öğretmen ders anlatırken 2 sınıf ötesi duyuyorsa, kışın soğuk yazın sıcak oluyorsa, bunda sıkıntı var demektir. Bu sorunu bir an önce çözmek bu anlamda bir seferberlik başlatmak lazım.Bu okullara bilgisayarlar akıllı tahtalar veriliyor. Güzelde oluyor. Ancak yine de bir sıkıntı var. Düzce deprem sonrası süreci iyi kullanamamıştır. Hem imar noktasında hem de devletten pay alma noktasında iyi kullanamamıştır. Öncü’ye gidiyorsunuz, Kültür’e gidiyorsunuz özel okullar pırıl pırıl tertemiz, devlet okulları eğitime yakılır bir şekilde değil.” Şeklinde konuştu.

 Çok da önemsemiyorum

Çakır, 12 Haziran genel seçimleri öncesi hakkında çıkan sahte istifa dilekçesi krizi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada ise, ilkokul çocuğuna yazdırılmış bir dilekçe olduğunu iddia ederek, kimin ne amaçla yapmış olduğunu çok da önemsemediğini belirtti. Ayrıca Çakır, aynı dönemde MHP hakkında çıkan kaset skandalında adı geçen MHP Genel Başkan yardımcısı Osman Çakır ile karştırılmış olabileceğini vurguladı.

Çakır, “ O dosya şuan Akçakoca Savcılığı’nda. PTT’den görüntüler istenmiş denildi. Ben de iki kere sordum daha da sormuyorum. Böyle bir şey olur mu?. Zannediyorum ilkokul çocuğuna yazdırılmış. Bizim jeneresayonda o stil olmaz. Çünkü el yazı ile yazılmış hiç alakası olmayan bir imza. Hiç olmazsa insan benzetmeye çalışır. Kim niye yapmış çok da önemsemiyorum.” Dedi.

Albayrak’a eleştiri

Akçakoca Belediye başkanı Fikret Albayrak hakkında da eleştirilerde bulunan Çakır, otoparkı Nazmi Çiloğlu’nun yaptığını, doğalgazı Yaşar Yakış’ın getirdiğini söyleyerek, başkalarının yaptığı işlerden siyasi kazanç sağlanamayacağını ifade etti.

Çakır, “ Bir şeyin hakkını vermek lazım. Otoparkı Nazmi Çiloğlu yaptı. Doğalgazı Yaşar yakış getirdi.