Kaynaşlı’daki Kurugöl’ü kamp merkezi haline dönüştürmek adına Düzce’ye Gelen Memur-sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, son günlerin sıkça dile getirilen “yeni Türkiye kavramı” ve gençlik merkezinin altında yatan sebepleri ÖNCÜ TV mikrofonlarına anlattı.


ALLAH ONLARI ISLAH ETSİN!


Memur-Sen’in de içinde bulunduğu bir Türkiye yolculuğunun olduğunu söyleyen Memur-sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “1961 Anayasası ile siyasetin anayasal elle kurumsallaştığı, Menderes’in asıldığı o eski Türkiye’den, 2010’da yeni Türkiye’ye adım attık. O gün hayır diyen konfederasyonlar, askerler, bürokratlar bugün devletin nimetlerinden yararlanıyor. Allah onları ıslah etsin.” ifadelerini kullandı.


ÇATIDAN DÜŞENLERE GEÇMİŞ OLSUN


10 Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendiren Gündoğdu, bu seçimin eski Türkiye umutlarını sona erdirdiğini söyledi.


Gündoğdu, “Cumhurbaşkanını seçti. Bu başkan 12 yıldır halkın değerlerine öncülük eden, “one minute” diyen, muhtıraya karşı koyan, başörtüsü, katsayı, din eğitimi gibi taleplerimize öncülük eden bu ülkenin baba yiğidi. Elbette çatıya çıkandan çatıdan düşenlere kızma hakkımız yok. Geçmiş olsun. Allah’tan çatı yüksek değildi. Bundan ders çıkarılmalı.” diye konuştu.


HSYK’DAKİ PARALEL YAKLAŞIMLAR…


Gündoğdu, bundan sonra Ahmet Necdet Sezer ve Süleyman Demirel gibi kişilerin bu ülkeye asla Cumhurbaşkanı olamayacağını söyledi.


“Bugünlere şeytan taşlayarak geldik.” diyerek sözlerine devam eden Gündoğdu, “Yeni Türkiye’nin büyük Türkiye olması için insanca mücadeleye önem veriyoruz. Artık Cumhurbaşkanı makamı milletin. Genel Kurmay başkanlığı, YÖK, başbakanlıkta olduğu gibi. Hakim ve Savcılar Yüksek kurulu gibi ufak tefek vesayet için çabalayan paralel dikey yaklaşımlar olabilir. Ancak bu milletin irade selinin ardından hiçbir yanlış yapan duramaz. Bu millete borcunu irade altındaki engelleri kaldırarak ödüyorduk. Bundan sonra çocuklarını gözümüz arkada kalmayacak şekilde geleceğimizi devredeceğimiz, donanımlı, ahlaklı dindar demokrat nesiller yetiştirerek yapmalıyız. “dedi.

 

Haber: S. Kaşkır