Yarın meclise gelmesi beklenen anayasa değişikliği teklifi ile ilgili çalışmalarda artık sona gelindi. 367'yi aşsa da referanduma sunulacak olan "Cumhurbaşkanlığı Sistemi"ni de içeren sınırlı anayasa değişikliği teklifi üzerine AK Parti Düzce Eski İl Başkanı ve 22. 23. Dönem Düzce Milletvekili Metin Kaşıkoğlu, ile bir röportaj gerçekleştirdik.

"Cumhurbaşkanlığı Sistemi ülkemizin gündeminde yıllardır vardı"
Şu anda gündemin en sıcak maddelerinden bir tanesi olan anayasa değişikliğinin aslında mini bir anayasa değişikliği paketi olduğunu belirterek, değerlendirmelerine başlayan Kaşıkoğlu, şöyle devam etti: "Son zamanlarda artık içeriği de netleşmeye başladı. Sanırım önümüzdeki perşembe veya Cuma da önümüze gelecek. Böylelikle halktaki karşılığıyla Başkanlık Sistemi olarak adlandırılan yeni bir Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin nasıl şekillendiğini hep birlikte görmüş olacağız. Genel olarak baktığımızda Cumhurbaşkanlığı Sistemi ülkemizin gündeminde yıllardır vardı. Rahmetli Özal, rahmetli MHP Eski Genel Başkanı Alparslan Türkeş zaman zaman gerek programlarında gerekse söylemlerinde başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini ifade etmiş ve bunun lehine açıklamalar yapmıştır. Uzun süre tartışılan konulardan birisidir. Ama bugüne kadar maalesef hayata geçmesi noktasında bir konsensüs sağlanıp bu milletimizin önüne getirilip bu konuda bir değişikliğe gidilemedi."

"Koalisyon hükümetlerine mahkum olmamak için böyle bir sisteme ihtiyaç var"
"Dünyada birçok ülkede başkanlık veyahut yarı başkanlık sistemi adı altında sistemler uygulanıyor." diyen Kaşıkoğlu, şöyle devam etti: "Bunun bir kısmı üniter, bir kısmı eyalet sistemleri yani federatif sistemli başkanlık sistemleri... Herhalde herkesin ekseriyetle kabul ettiği en büyük özelliklerden bir tanesi de gelişmiş ülkelerin çok büyük bir bölümünün aslında başkanlık sistemiyle idare edilmiş olması. Türkiye’de özellikle yıllardır koalisyon hükümetlerine mahkum olduğu dönemlerde o çöküşün önüne geçebilmek adına böyle bir sisteme ihtiyaç var. Türkiye’nin daha iyi mesafe alabileceği, prangalarından da kurtulabileceği ve koalisyon yönetimlerinin o işlemeyen mekanizmalarına mahkum olmamak ancak bu yolla olabilecek."

"MHP ortaya çok önemli bir irade koydu"
AK Parti ile anayasa değişikliğine yönelik çalışmalar yürütmesi dolayısıyla MHP'nin takındığı tavrı öven Kaşıkoğlu, "Devletin bekası adına sorumluluk alan MHP bu anlamda ortaya çok önemli bir irade koydu. AK Parti’yle birlikte bu devletin önünün kilitlenmesi meselesini ortadan kaldırmak adına "Ben de elimi taşın altına koyuyorum" diyerek başkanlık sistemini halkın iradesine götürülebilmesi noktasında gerekli desteği vereceğini ifade etti. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’la yine Sayın Cumhurbaşkanımızın da görüşleri çerçevesinde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yle yapılan görüşmeler, oluşturulan ikili komisyonların birlikte çalışmaları neticesinde ortaya da bir taslak çıktı."

"Özal cumhurbaşkanı olduğunda hiç kimse ona bağımsız diyebildi mi?"
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde parti ile bağın kesilmeyeceğinin altını çizen deneyimli siyasetçi Metin Kaşıkoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geçmişte Özal cumhurbaşkanı olduğunda hiç kimse ona bağımsız diyebildi mi? Anavatan Partisi’yle tüm ilişkilerini kesmiştir deme imkanımız oldu mu? Yıllarca içinde olduğunuz, devlete hizmet için kullandığınız mekanizma olan siyasetten, ‘Tamam cumhurbaşkanı oldun arkanı dön ve hiç geriye bakma’ gibi bir beklenti fıtrat gereği de mümkün değil. Siyasetle ilişkisi olmak demek o insanı dün olduğundan daha kötü bir konuma getiriyor olmamalı. Diğer taraftan meclisin ayrı, yürütmenin ve başkanın ve bakanların ayrı seçildiği bir sistemden bahsediyoruz. Aslında parlamenter sistem yapısı ile arasında çok büyük fark yok. Sadece yürütme direkt bu sefer meclis içinden çıkmak yerine halkın iradesiyle seçilmiş oluyor ve 5 yıllığına seçilmesi öngörülüyor. Bir kez daha bir 5 yıllık görev alması mümkün."

2019 yılına işaret etti
Sisteme tam geçiş için 2019 yılına işaret eden ve 2019 yılına geldiğinde artık hem meclis hem de cumhurbaşkanı ve başkan yardımcısının halkın oylarıyla direkt seçildiği bir hükümetin olacağını kaydeden Kaşıkoğlu, şu şekilde devam etti: "Bana göre en temel anlayış şuydu aslında, Türkiye bir daha koalisyon yönetimlerine mahkum kalmasın, Türkiye’de kim iktidar olacaksa tek başına olsun, güçlü olsun, halktan direkt güç almış olsun ve bu devletin yüzde en az 50+1’inin oyunu alan bir idare olsun."

"Son zamanlarda CHP, HDP ile bir birlik içerisinde"
Bu süreçte anayasa değişikliğine tüm kapıları kapatan CHP ile ilgili de yorumlarda bulunan Kaşıkoğlu, "Şu ayrıntıya dikkat çekmek gerekir, MHP, başkanlık sistemine evet demiyor, oradaki ayrımı göz önünde tutmalıyız. "Sadece bir kilidi açıyorum ve bu olayın milletin hakemliğine müracaat yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyorum." diyor. Ama CHP farklı bir şey söylüyor. CHP’nin söylediğini anlamakta ben de bir birey olarak gerçekten zorluk çekiyorum. Niye? Bu kilidin sen de açılmasını iste. Sonra arazide sen de çık görüşlerini paylaş. Halka bu olayın ne getirip ne götüreceğini, Türkiye’ye diktatörlük mü getireceğini anlat. Bunları yapmak asıl demokratlıktır bence. Ama bu tartışmayı halktan kaçırmak adına her türlü ağza alınmayacak ifadelerle adeta demokrasinin de özünü baltalayacak bir takım söylemlerle demokrasiye hizmet ettiği kanaatinde değilim ben. Zaten özellikle son zamanlarda CHP, HDP ile bir birlik içerisinde... Bu da halkımızda bir infaal oluşturuyor. Hele hele son yaptıkları milletvekillerini de isyana getirdi. Bolu milletvekilinin yapmış olduğu açıklamalar siyasi tarihte eşine az rastlanır açıklamalardır. Bir genel başkanının partisinin milletvekili tarafından bu ifadelere muhatap kalması demokrasi açısından övünülecek açıklamalar olduğunu ben düşünmüyorum. Gerek içeride gerek dışarıda Türkiye’ye cephe almış yapılarla mücadele etmek ve Türkiye’nin de siyasi istikrarını sağlaması adına başkanlık sistemininin ben çok yararlı olacağını düşünüyorum."