CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, CHP Düzce İl Başkanlığı’nı ziyaretinde yaptığı basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

“Sağlığı gayet yerinde”
Özcan ilk olarak hastanede gerçidiği operasyonun ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi.
Özcan, Dün Sayın Genel Başkanımız bir operasyon geçirdi. Bazı basın yayın organlarında farklı şeyler yazıyor ama sağlığı gayet yerinde ve korkulacak bir şey yok.” Dedi.

“Bu iktidar terör örgütleri ile kirli pazarlıklar yapıyor”
Ülke gündemindeki en önemli konunun Afrin’de yapılan operasyon olduğunu ve CHP’nin de yandaş basın tarafından bu operasyona karşı olduğu şeklinde lanse edildiğini aktaran Özcan, iktidara yüklenerek şöyle konuştu:

“En başından itibaren hepimiz söylüyoruz. Biz Afrin Operasyonuna karşı değiliz, biz bu operasyonun geç kalmış bir operasyon olduğunu düşünüyoruz. Biz ordumuzun yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Biz terör örgütlerine dün de karşıydık, bugün de karşıyız, yarın da karşı olmaya devam edeceğiz. Biz, IŞİD terör örgütüne ‘öfkeli çocuk’ derken de dün aynı şeyi söylüyorduk, bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Bunlar PYD lideri, YPG lideri, Salih Müslim’i Ankara’da devlet adamı gibi karşılarken biz o gün de bunlar terör örgütü diyorduk. Ama bunlar çok tuhaf bir iktidar. Yandaş medya da böyle. Bunlar yeri geliyor terör örgütleri ile kirli pazarlıklar yapıyorlar.  2015’ten önce bunlar çözüm süreci gibi bir şey geliştiriyorlardı, İmralı’daki terör örgütü liderine sekreterya oluşturuyordu. Biz bunlara karşı çıktığımızda, siz eli silahlı terör örgütü ile nasıl masaya oturursunuz dediğimizde, ‘Siz analar ağlasın mı istiyorsunuz?’ diyorlardı. Bunlar bu çözüm sürecini yürütürken, terör örgütleri doğuda sokakları caddeleri bomba ile doldurduğunda, ‘Aman ha dokunmayın!’ diye talimat verendi bunlar.”

“İktidarın Öcalan’a ‘Evet kampanyasına’ destek mektuplarını Selahahattin Demirtaş söyledi”
Dün TBMM’de yaptığı konuşmasında ‘Artık Türkiye’de at izi it izine karıştı’ dediğini aktaran Özcan şu ifadelerde bulundu:

“Yani terör örgütü ile oturup müzakere edenler, çocuklarının gemiciklerine Türk bayrağı takamayanlar, andımızı kaldıranlar, Bayrak Şiirini müfredattan çıkartanlar, milli mücadele yürüten ve milli bir devlet kuran CHP’ye gayri milli deme cesaretini kendinde buluyor. Utanılacak bir şey. Bizim terör örgütleri ile işimiz olmadı, seviciliğimiz de olmadı. Abdullah Öcalan’a her zaman terör örgütü lideri dedik, o gözle baktık. Selahattin Demirtaş çıktı dedi, bunlar Abdullah Öcalan’a ‘Evet kampanyasına’ destek verin diye mektup yağdırtan bunlar. Bunu biz söylemiyoruz. Demirtaş kendisi diyor. Sonra çıkıp 5 vakit CHP’nin gayri milli olduğunu söylüyor. İnsaf!”

Özcan, CHP’nin parti tüzüğünde cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceğine dair bir hükmün olmadığını belirterek 9-10 Mart tarihinde tüzük kurultayını toplanacağını söyledi.

“Bizim önerimiz 1 milyon 200 bin kişi cumhurbaşkanı adayını seçmesi yönünde”
Bu konuyu diğer milletvekilleri ile tartıştıklarını kaydeden Özcan şu ifadelerde bulundu:

“Biz milletvekili arkadaşlarımızla bu konuyu tartıştık. Bizim 2014’te de kötü bir deneyimimiz var dedik. Tabanımızın içine sinmeyen bir aday ile yola çıktık. Bugün geldiğimi noktada bu kuralı koymalıyız. Bizim önerimiz 1 milyon 200 bin kişinin hakim gözetiminde sandığa gidip 2 turlu seçimde partinin cumhurbaşkanı adayını seçmesi yönünde. Bugün sizinle bunu paylaşmak için geldik. 10 milletvekili veya 10 il başkanı veya 50 kurultay delegesinin imzası ile aday adayı olunsun, 1 milyon 200 bin CHP’li sandığa gitsin ve nihai olarak bizim adayımızı belirlesin.”

“Üst üste iki genel seçimde partinin birinci parti olamazsa genel başkan değişsin”
Kendilerinin Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’na bir dilekçe hazırladıklarını aktaran Özcan dilekçede yer alan ifadeleri şöyle aktardı:

“Bu açıklama Türkiye’nin muhtelif şehirlerinde basın toplantıları yapılıyor. Genel Başkanımıza hitaben bir dilekçe bu. Deniyor ki: “Türkiye’de özgürlük ve adalet, özgürlük ve tam demokrasi iddiasında bulunan partimizin öncelikle bu ilkeleri gerçekleştirmek gibi tarihi bir sorumluluğu bulunmaktadır. Aşağıda imzası bulunan bizler, parti içi demokrasinin kalıcı, katılımcılığın etkin olarak tesisi, iddianın ortaya konulması amacıyla, partimizin cumhurbaşkanı adayını, partimizin milletvekili adaylarının tamamının, partimizde kayıtlı tüm üyelerin katılımı ve hakim gözetiminde yapılacak seçimle belirlenmesi, üst üste iki genel seçimde partinin birinci parti olamaması halinde başarılı olamayan genel başkanının değişiminin önünün açılması için gerekli tüzük değişikliğinin yapılmasını arz ediyoruz.”

Haber: Ö. YILMAZ