Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Düzce İl BaşkanıZekeriya Tozan,ülke ve yerel gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Etrafımız ateş çemberi”
Tozan ilk olarak Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'nda 16 askerin şehit düşmesinden duydukları üzüntüyü dile getirdi. Tozan, “Harekat boyunca toplam şehit sayımız 35’e yükseldi, bu üzücü bir durumdur. Türkiye Cumhuriyeti’nin terörle yaptığı bütün mücadeleyi destekliyoruz. Böyle bir mücadele olmak zorundaydı hatta bize göre geç kalınmış bir mücadeleydi. Tekrar Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Yurtta Sulh; Cihanda Sulh’ ilkelerine geri dönmesi gerekmektedir. Etrafımız ateş çemberidir. Hem içeride teröre mücadele ediyoruz hem dışarıda savaşın içindeyiz. Temennimiz bir an önce Türkiye ve dünyada barışın sağlanmasıdır.” dedi.

“CHP olarak ciddi bir çalışma yapıyoruz”
Başbakan Binali Yıldırım’ın bugün il başkanlarına seslendiği konuşmasında TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşmelerin devam ettiği anayasa değişikliği teklifinden bahsederken, partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu“Herkes anladı, o bir türlü anlamıyor” sözü ile eleştirmesine değinen CHP İl Başkanı Zekeriya Tozan, “Hoş bir politik yorumla anlattı.” dedi.Tozan, “Olayı anlatmak istediği gibi ifade etti. Biz CHP olarak bunun üzerinde ciddi bir çalışma yapıyoruz. Endişe duyduğumuz noktalar var. Demokrasilerde yasama, yürütme, yargı güçler ayrılığı olmazsa olmazdır. Bu başkanlık sistemlerinde de böyledir. Amerika’da bu birinci koşuldur. Amerika’daki meclis toplantı özgürlüğü, yürüyüş özgürlüğü, basın özgürlüğü karşısında herhangi bir yasa yapamaz. Düşünce özgürlüğünün karşısında da yasa yapamaz. Herhangi bir deneme olduğunda da Amerika’nın anayasa mahkemesi anında da iptal etmiştir. Meclis hukuk çerçevesinin dışında yasa yapamamaktadır. Başkan da hem meclise hem anayasa mahkemesinin koymuş olduğu sınırlar çerçevesinde çalışmaktadır.” diye konuştu.

“Bunun ismi demokrasi değil, padişahlık!”
Parti olarak karşı çıktıkları “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ne ilişkin “Türkiye’de yapılmak istenen şudur” diyerek değerlendirmelerini sürdüren Tozan, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de sonsuz yetkinin toplandığı bir cumhurbaşkanı istiyoruz bu taslakta… Bütün yetkiler sayın cumhurbaşkanımızda toplanacak. Cumhurbaşkanımız her şeye karar verecek. İsterse meclisi tek başına fesih edebilecek. Cumhurbaşkanının yargılanabilmesi için 400 milletvekili gerekecek. İkili bir istemde böyle bir imzanın bulunması mümkün değil. Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanların suçları için aynı kural geçerli. Sayın cumhurbaşkanı kanun hükmünde kararnamelerle, yasayla düzenlenmiş alanlar hariç bütün alanlarda kararname çıkarabilir ifadesi çok tehlikeli bir maddedir. Bunun anlamı şu, OHAL süreci devam eder her uyandığımızda düzenlenmemiş herhangi bir şeyle ilgili bir kararname çıkarabilir. Yargı dizaynına bakalım bu sistemde; HSYK’nın 6 üyesini sayın cumhurbaşkanı doğrudan atayacak kalan 6 üyeyi de partili başkan sıfatıyla kontrol ettiği meclis başkanı seçecek. 15 üyeli anayasa mahkemesinin 12’sini bizzat partili cumhurbaşkanı seçecek, 3 üyesini de partisi aracılığıyla kontrol ettiği TBMM eliyle belirleyecek. Baktığımız zaman yasama cumhurbaşkanının eline geçti, yürütmenin başkanı zaten cumhurbaşkanı olacak yargıyı da zaten kendisi atayacak. Bütün güçlerin 1 kişide toplandığı bir yönetim anlayışı… Bunun ismi demokrasi değil. Padişahlık diyebiliriz, tek adamlık da diyebiliriz ama demokrasi değil. Kanunun Sultan Süleyman bile 3-5 veziri hayır derse bir olaya yapmıyordu.”

“Vatandaşa anlatırsak bu defter kapanacak”
Referanduma taşınması planlanan Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni vatandaşlaraanlatmak için AK Parti’nin meydanlara inmeye hazırlandığının anımsatılması üzerine ise Tozan, “Onlar nasıl kapı kapı dolaşıp bu olayın gerekliliğini anlatacaklarsa, biz de kapı kapı dolaşıp neden olmaması gerektiğini anlatmak zorundayız.” dedi. Tozan, “Anketlerde yüzde 42-43 civarında evet diyen, yüzde 36-37’de hayır diyen var. Yüzde 20 gibi de kararsız bir kesim var. Ben şuna eminim MHP tabanının büyük bir çoğunluğu bu olayı tasvip etmedi. Gezdiğimiz zaman zaten bunu ifade ediyorlar. Biz CHP olarak bu konuyu vatandaşa anlatırsak bu defterin kapanacağını düşünüyorum.”şeklinde konuştu.

“Sorun bir sistem değişikliği değil; sorun AK Parti’nin ta kendisidir”
Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin referandumdan geçerekuygulamaya konması halinde geri dönüşünün çok zor olduğunun altını çizen CHP İl Başkanı Tozan, şöyle devam etti: “Böyle bir olayın tekrar geriye dönebilmesi için sistemin çöküp, karşıt görüşlü birinin iktidara gelip halkın da desteğini alarak tekrar geriye götürme sürecini başlatması lazım. Bu kolay olacak bir süreç değildir. Ama halkımız bunu çok iyi bilmeli. Bu millet,15 yıllık AKParti iktidarı boyuncaher şeyi verdi. 15 yıldır tek başlarına iktidarlar. Bu güne kadar istedikleri tüm yasayı geçirdiler, istedikleri her şeyi yaptılar. Nasıl bir sistem istedilerse onu da ortaya koydular. Dış politikada da kötü gidiyorlar. Sorun bir sistem değişikliğide değildir; sorun AKParti’nin ta kendisidir. Sorun AKParti’nin 15 yıldır bu ülkeyi yönetememesidir. 15 yıldır bu ülkede ekonominin geldiği noktaya bakın döviz aldı başını gidiyor. Sorun bu sistemi değiştirmek değil ilk seçimde AKParti’yi, yönetimi değiştirmelidir. Yoksa kurtulamayız.”

“Düzce için en hayırlısı Keleş’in artık siyasetten gitmesidir”
Tozanardından eleştiri oklarını Düzce Belediyesi’ne yönelterek, Başkan Mehmet Keleş’in Düzcesiyasetinde tek adamlığa oynadığını iddia etti. Tozan,“Sayın Keleş, sayın cumhurbaşkanının İstanbul Belediyesi kadrosundan gelmenin avantajıyla Düzce’deki seçilmiş iradeyi maalesef tanımıyor. Sayın Keleş tüm kararları kendisi almak istiyor ama aldığı kararlar maalesef sürekli yanlış kararlar. Çöp dökmek için önceden Kurugöl’ü seçti şimdi Hecinler… Bunlar hep yanlış kararlar. Yapılan güven oylarında da görüyoruz insanlar hep pişmanlar. 3 gün önce Bolu’da da aynı kar yağdı ama Düzce’de biz sokak aralarına arabalarımızla giremiyoruz. Karla mücadele yok. Çevre kirliliği almış başını gidiyor. Çöpleri Melen’in kenarına döküyor. Sayın bakan bir irade ortaya koyuyor çöplerin ayrıştırılması ve geri dönüşümle ekonomiye kazandırılması ile ilgili ama Sayın Keleş bu konuyla ilgili olayın önünü açmıyor. Düzce için en hayırlısı Keleş’in artık Düzce siyasetinden gitmesidir. Düzce’deki artık dinamikler işlemez hale gelmiştir. Bu noktada halkımızdan ricamız şu, artık bu zihniyetin değişmesi gerekiyor. CHP’li bir belediye başkanının Düzce’ye yapacağı pek çok hizmet vardır.”dedi.

“Bir belediye başkanı, il teşkilatı ile uyumlu değilse orası kaybeder”
“Bir belediye başkanı, il teşkilatıile uyumlu değilse orası kaybeder.” diyerek Keleş ile AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin arasında esen soğuk rüzgarlara atıfta bulunan Tozan, şöyle devam etti:“Düzce kaybediyor şu anda. Düzce çok ciddi yatırımlar alabilir, ekonomisi çözülebilir, eko turizm oluşturulabilir, daha iyi bir eğitim şehri olabilirdi. Burası İstanbul’un ve Ankara’nın arka bahçesi. İnsanların hafta sonlarını geçirebilecek bir yer olabilirdi. Harcanan paralara bakıyorsunuz yapılan işlere bakıyorsunuz hiçbiri uyuşmuyor. Bu tamamen Düzce Belediyesi’nin beceriksizliğidir. Halkımızın bu basiretsizliğe “dur” demesinin vakti gelmiştir”