“KABUL ETMİYORSANIZ BU MİLLET SİZE YAŞAM HAKKI TANIMIYOR”

AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin, hem genel hem de yerel gündeme ilişkin haber merkezimize özel değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne halkın verdiği mesaj ve devam eden demokrasi nöbetlerine değinen keskin şöyle konuştu: “15 Temmuz'dan bu yana demokrasi nöbetimiz Anıtpark Meydanı'mızda devam ediyor. Düzceli hemşehrilerimiz de bu anlamda demokrasiye sahip çıkmıştır. Düzceli hemşehrilerimize şükranlarımızı arz ediyoruz. Türkiye'de milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olmadığını hem dosta hem de düşmana Türk milleti üst seviyede göstermiştir. Bu Türkiye'nin demokrasisi adına 2016 yılında, bu yüzyılda cok ciddi bir kazanımdır. Ben öncelikle bunu ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu herkesin kabul etmesi gerekiyor. Kabul etmiyorsanız bu millet size yaşam hakkı tanımıyor. Öncelikle bu çok önemli bir olaydır.”

“SİYASETİN EMRİNDE BİR KURUM KİMLİĞİ VAR”

Kuvvet komutanlıklarının savunma bakanına bağlanması ile emir-komuta zincirinin kırılacağı ve askeri birlikler önüne bırakılan araçların TSK'yı yıprattığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Keskin, “Bu kesinlikle AK Parti'nin siyasi anlayışı ile alakalı değildir” dedi. Keskin şöyle devam etti: “TSK'nin çok küçük bir azınlığında bu olay olmuştur. Bunu da bütün kamuoyu biliyor ama bunu siyasi bir argüman olarak kullanmak, siyasetin bu işe müdahale ettiğini söylemek yanlış... Bütün siyasi parti il başkanları ile Düzce yerelde  hem ümit beyle hem Zekeriya beyle bu konuda beraber deklarasyon yayınladık. Mecliste de üç siyasi partimiz özellikle bu konuda hassasiyetlerini ifade ettiler ancak siyasi partilerin içlerinde farklı fikirler, farklı düşüncelerde insanlar olabilir. Biz Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şerefli subaylarıyla alakalı bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde canla başla, vatan-millet aşkıyla çalışan hiçbir silahlı kuvvetler mensubuna böyle bir ithamda bulunmasını istemeyiz, arzu etmeyiz. Bir de bizim sorumluluğumuz farklı... Biz iktidarız, 15 yıla yakındır bu ülkeyi yönetiyoruz ve milletimizin teveccühü ile oy almışız yüzde 50 ye yakın oyumuz var ve bunun akabinde diğer siyasi partilerin böyle bir açıklama yapmasını doğru bulmuyorum. Milli mücadele diyebileceğimiz bir vaka ortada ve bunun üzerinden siyaset yapıp Türk Silahlı Kuvvetleri'nde siyasetin farklı şekillerde etki ettiğini söylemek yanlıştır. Çünkü doğal olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik bir hukuk devletidir ve demokrasiyle yönetilen bir ülkedir. Ve siyasetin emrinde bir kurum kimliği var. Türkiye'de biz bu cesareti ve bu gücü, milletin bize verdiği oylarla alıyoruz ve milletin bize verdiği oylarla onları yönetmeye çalışıyoruz.”

“SİVİLLERİN İRADESİNDE BİR SİLAHLI KUVVET İSTİYORUZ”

TSK'ya yönelik yeni yapılanmaya ilişkin ise şunları kaydetti: “Silahlı kuvvetlerde yeni bir yapılanmanın yanlış olduğunu söyleyenler bence yanılıyorlar. Çünkü biz, sivillerin iradesinde bir silahlı kuvvet istiyoruz. Herkes siyasetin emrinde olacak. Siz siyasetin emrinde hareket etmezseniz o zaman böyle karışıklıklar olur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içinde herkesi iyi niyetli olarak düşünürseniz, önlem almazsanız olmaz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşundan bu yana darbeler tarihi bellidir. Bunun hepsini şuanda meydana gelen vaka ile özleştirmek yanlıştır. Bizim yaptığımız değişiklikler kesinlikle siyasi iradenin yansıtacağı bir değişiklik değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içerisindeki emir-komuta zinciri siyasilere bağlı olur. Siyasiler nasıl tasarruf gösterirse silahlı kuvvetler de onu talimat olarak almak zorunda... Yoksa siz demokratik bir ülke olmazsınız. Silahlı kuvvetlerin güdümünde her sabah kalktığınızda “Asker sokağa ne zaman çıkacak?” diye düşünürsünüz.”

“JANDARMA İÇİNDE YOKSA SİLAHLI KUVVETLER DARBE YAPAMAZ”

Jandarmada yapılan değişikliğin tamamen polis teşkilatı mantığıyla hareket etme olduğunun altını çizen AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin, ayrıca jandarmanın içerisinde olmadığı bir darbenin kesinlikle başarılı olamacağını şu örnekle vurguladı: “Türkiye'nin her alanında bütün kırsalda bütün bölgelerinde jandarma vardır ve jandarma bütün yolu, izi her türlü şeyi bilir. Eğer jandarma darbenin içinde yoksa silahlı kuvvetler darbe yapamaz. Çünkü kara kuvvetlerindeki bir subay kesinlikle Düzce'nin Büyükaçma Köyü'nü bilmez. Düzce'nin Karadere Köyü'nü bilmez. Organize olamaz, hiçbir zaman bakın darbelere jandarma içerisinde yoksa darbe başarısız olmuştur.”

“ABD'NİN TÜRKİYE'Yİ RAHATLATMASI GEREKİYOR”

“Amerika, FETÖ/PDY Terör Örgütü Elebaşı Fethullah Gülen'i Türkiye'ye teslim etmemekle diretiyor mu?” sorusuna cevabı ise şöyle oldu: “Şuanda biz üst seviyede hükümetimiz tarafından yürütülen gizli bilgiler yazışmalar vardır. Biz bunlara şuan için vakıf değiliz. Ama önümüzdeki günlerde sayın başbakanımız, genel başkanımız zaman zaman bu konularla alakalı bizi bilgilendirdiği gibi yine bilgilendirebilir. Onun için şuanda net bir bilgimiz yok ancak ABD bizim müttefikimiz ve dostumuz olduğunu ifade ediyor. Bu konuda Türkiye'yi rahatlatmaları gerekiyor. Eğer böyle olmayacaksa tabii ki hükümetimiz de bu dostluğu sorgulayacaktır. Bu anlamda bütün Avrupalı müttefiklerimizin ve dostlarımızın tavrını net bir şekilde ortaya koyması gerekiyor. Hükümetimiz de bunu bekliyor. Düzce'deki hemşehrilerimiz de bunu bekliyor. Onun için önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz ve bekleyeceğiz.”

“7 AĞUSTOS'TA ANITPARK MEYDANI'NDA TAÇLANDIRALIM”

Son olarak demokrasi nöbetlerinin sona ereceği 7 Ağustos Pazar günü Düzce'de düzenlenecek organizasyona ilişkin bilgiler veren Keskin, vatandaşlara Anıtpark'ta buluşma çağrısı yaptı: “7 Ağustos'ta biz Düzceliler ile birlikte Anıtpark Meydanı'nda İstanbul'daki miting alanının yayınını sağlayacağız. Bütün ilçelerimizle, merkezimizle Düzce Anıtpark'ta bu 15 Temmuz'dan bu yana yaptığımız demokrasi şölenini noktalayacağız. İnşallah bütün Düzceli hemşehrilerimizi akşam üzeri saat 5-6 gibi bekliyoruz. Demokrasi şölenimizi taçlandırmak istiyoruz.”

Haber ; C. ÜSTÜNER