Düzce Barosu tarafından Akçakoca'da düzenlenen ‘Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz’ paneline konuşmacı olarak katılan CHP Eskişehir eski Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, 16 Nisan'da neden hayır denmesi gerektiğini bir hukukçu olarak kendi penceresinden anlattı. 

"Türk milleti, Osmanlı'ya oynanan oyunun oynanacağını biliyor"
"Neden hayır vereceğimizi siz daha iyi biliyorsunuz." diyerek konuşmasına başlayan Batum, şöyle devam etti: "Bir kere şundan rahat olun, hayır çıkacak mutlaka emin olun çıkacak. Neden? Türk milleti genlerine işlemiştir; herhangi bir partiye oy verebilir ya da herhangi siyasal görüşten olabilir. Hiç kimse diğerine "Neden bu partiye oy veriyorsun?" deme hakkına sahip değil. Ama bunun bir parti işi olmadığını 100 yıl önce Osmanlı'ya oynanan oyunun sinsi bir anayasa belgesi olduğunu Türk milleti biliyor. Bu parti işi değil. Bu sahte bir belge. Osmanlı'ya oynanan oyun oynanacak biliyor. Veren kötü çukurcu... Geliyoruz oraya gösteririz sana gibi... Mezarlıktan geçerken ıslık çalmak gibi. Biliyor insanlar; "Bugüne kadar AK Parti'ye oy verdim ama hayır vereceğim" diyor."

"Tek adamın iki dudağının arasına bu sefer bırakmayacak"
Osmanlı'dan bir örnek vererek, konuşmasını sürdüren Batum, "Biz Osmanlı'yı bir şeyden kaybettik bir tek kişinin iki dudağına kaldı, o da Enver Paşa. Bir gün Enver Paşa'ya dediler ki "Bizim tarafta savaşa gir." Enver Paşa becerikli bir insan olmasına rağmen tek kişi olduğu için tek dudağıyla savaşa soktu ve Osmanlı bitti. Koskoca Türk milleti, Birinci Dünya Savaşı!nda yaşadığını bu sefer yaşamayacak, tek adamın iki dudağının arasına bu sefer bırakmayacak. Sakın kimseyi "Sen şu partiye oy verdin" diye dışlamayın. 1914'de yaptıklarını 2017 anayasasında yapıyorlar. Her şeyi tek bir adamın iki dudağının arasına verip her istediklerini yaptıracaklar." dedi.

"Meclisin elinden tüm yetkileri bu anayasayla alınıyor"
"İki başlılık gidiyor da kaç başlılık geliyor?" diyen Batum, paneldeki anlatımlarına şu şekilde devam etti: "Şimdi başbakan yok, bakanlar yok, hiç biri yok hepsi bir kişi. Ama il, ilçe başkanları var. Memurların tamamı hiyerarşik aslı olarak iş yapıyor. Peki Cumhurbaşkanı, Akçakoca'da iş yapılıp yapılmadığını nereden bilecek? Onu da il ve ilçe başkanları yapacak. Valinin yerini iş başkanı aldı, kaymakamın yerini ilçe başkanı aldı. Buraya kadar diyeceksiniz ki bana "Ya peki ne var bunda?" Sorum var, soru şu: "Anlatacak bir şey olsa evet diyenler çıkıp anlatırdı ne bekliyorsunuz.?" Sağ olsun Cumhurbaşkanımız bizi hiç yalnız bırakmıyor. Bir düğünde ev açarken vs vs hergün 4 saat Cumhurbaşkanı sayesinde aydınlanıyoruz. 4 saatte ne biliyoruz; çukurcular, FETÖ'cüler, Avrupa beraber başka bir şey demiyor. Bir "18 yaşı getirdik" bir de "600 vekil getirdik" size diyor. Bir de Çanakkale ve köprüler var. Şu mu demek yani "550 kişi yatıyordu 50 kişi daha getirdim." Onlar çalışacak mı demek? Hayır o değil. Meclisin gücünü gösteren yetkileridir. Meclisin elinden tüm yetkileri bu anayasayla alınıyor."
 
"Söylenen her şey yalan!"
"Söylenen her şey yalan." diyen CHP Eski Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanlığı kararnameyle her şeyi düzenleyebiliyor. "Meclis yetkileniyor" diyor yalan, vallahi yalan. Meclis yok, olmayacak. Sen bu kararnameyle bir gecede asgari ücreti yarı yarıya düşürebilirsin. Her şeyi bir başına yapabilecek. Denetimi de yok. Esas önemli olan şu bir kere şuna emin olun hayır çıkacak. PKK'nın tamamı anayasanın çıkmasını dört gözle bekliyor. Öyle bir madde var ki belki farkında değiller. Geleceği belirleyen bir madde. O da tek imzayla federasyon adı vermeden bir federasyon kurma yetkisini tek adama veriyor. Cumhurbaşkanı duysa buraya gelir "Akçakocalılar beni kandırmışlar, Rabbim beni affetsin düşün peşime hayır diye Türkiye'yi gezeceğiz." der."