Yeniden Refah Partisi Düzce Kadın Kolları, 24 Kasım 2011'de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesini protesto etmek için  Anıt Park Meydanı’nda toplandı. Burada bir basın açıklaması yapan Yeniden Refah Partisi Düzce Kadın Kolları Başkanı Kezban Kahraman, “İstanbul Sözleşmesine Hayır” dedi.
 




Yeniden Refah Partisi Düzce Kadın Kolları Başkanı  Kezban Kahraman yaptığı basın açıklaması şöyle:24 Kasım 2011'de Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçen "İstanbul Sözleşmesi" , "Kadına yönelik şiddet" adı altında, aile yapımıza yönelik yıkıcı etkileri olan Avrupa Konseyi sözleşmesidir.
                İstanbul Sözleşmesi detaylı olarak incelendiğinde, toplumun dini, ahlaki ve kültürel dinamiklerini tahrip eden halkın temel inanç ve değerleri ile hiçbir şekilde uyuşmayan bir yapıya sahip olan ve özellikle aile kurumunun ifsadını hedef alan İstanbul sözleşmesine HAYIR!
                Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı fıtrata aykırı bir kimliğe dönüştürmeyi hedef alan İstanbul sözleşmesine HAYIR!
                "Eşcinsel hakları”, “Hak temelli” gibi kavramlar ile "Toplum size cinsiyet dayatıyor özgür olun" denilerek eşcinselliğe yönlendirmek amacı ile sapkın yapılanma olan LGBT'lilere örgütlenme desteği sağlayarak toplum ve aile yapısının ifsadını hedef alan İstanbul sözleşmesine HAYIR!
             




 " Bu sözleşme, çocuklarımızın, değerlerimizin, varlığımızın, geleceğimizin çalınması anlamına gelmektedir. Biz inanıyoruz ki aile ve toplum, Avrupa uyum yasalarına dayalı çıkarılan sözleşmeler ile değil, ıslah edici olan İslam düzeninin temel esaslarına, medeniyetimizin temel dinamiklerine kayıtsız şartsız bağlanarak kurtulur.
                "Önce ahlak ve maneviyat" prensibine ve bilimsel verilere dayalı olarak belirlenmeli başta eğitim ve medya olmak üzere gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Yeniden  huzur bulabilmek ve değerlerimize sahip çıkabilmek adına mutlaka aileye gereken önemi vermek zorundayız
                İstanbul sözleşmesi bu kapsamda, kendi medeniyet ve kültürüne göre hazırlanmış, dolayısıyla çözüm getirmesi mümkün olmayan Avrupa Birliği dayatmasıdır.               
                Aile, çocuk ve kadının korunması bir topluma yapılabilecek en büyük iyiliktir. İşte bu yüzdendir ki, toplumun dejenere edilmesi için bu yol üzerinden yürünmektedir. Aile birliğinin köküne dinamit koyan İstanbul sözleşmesi, dolayısıyla eşcinsellik ve toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan tüm yasal anlaşmalardan bir an önce vazgeçilmelidir.
                İslam gelmeden önce cahiliye adetlerine göre kız çocuklarını diri diri toprağa gömen bir zihniyetten İslam'la şereflendikten sonra Cennet anaların ayakları altındadır inancına dönen dinin mensuplarıyız. Biz Milli Görüşçüler olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız.
                Çağrımız İstanbul sözleşmesinin biran önce feshedilmesi içindir. Sapkın görüş ve hareketlere dur demek, aile yapısını, neslimizi ve toplum sağlığını korumak sorumluluğumuz gereği, gerekli olan bütün hassasiyeti ve iradeyi göstermek için " BİZ VARIZ"